TÜRKMENLER VE ERMENEK -ALANYA SINIRI


28/3/2010 · Kategori: GEÇMİŞE YOLCULUK



TÜRKMENLER VE ERMENEK - ALANYA SINIRI TESBİTİ



1) ERMENEK , Taşeli’nin merkezinde yer alıp , 1100 yılından itibaren gerçek manada Türkmenler’e yurt olmaya başlamıştır. Özellikle Selçuklu Hükümdarı Alaaddin Keykubatın, 1220 li yıllarda Karaman oymağını bilinçli bir şekilde Ermenek , Anamur, Sarıveliler yöresine ( TAŞELİ) yerleştirmesinden sonra bu bölgeler , hızlı bir şekilde hem Türkleşmiş ve hemde islamiyetle ciddi manada tanışmıştır. Oguzların , Avşar ve Türkmen Oymaklarından olan KARAMAN Aşiretinin lideri NURE SOFİ , aynı zamanda Türkmen Oguz’ larının da lideri olarak Selçuklu Sultanı tarafından himaye edilmiştir.
NURE SOFİ’ nin vefatından sonra oymağın lideri olan KERİMÜDDİN KARAMAN BEY , merkezi ERMENEK olmak üzere 1256 yılında KARAMANOĞULLARI BEYLİĞİNİ resmen kurmuştur. Böylece ERMENEK Karaamanoğulları Beyliğinin İLK BAŞKENTİ olarak hizmet etmiştir.
KARAMANOĞULLARI BEYLİĞİ , canlı varlık gibi doğmuş, gelişmiş , büyümüş ve sonunda yok olup tarih sayfalarındaki yerini almıştır. İnsanın da toprakdan gelip toprağa döndüğü şekilde ; Karamanoğulları Beyliği de ERMENEK topraklarında kurulup, gelişmiş - büyümüş (Ermenek, Mut , Silifke , Anamur , Gülnar , Alanya , Ereğli ,Aksaray ve Karaman , Konya , Kayseri , Develi , Niğde havalisine hükmetmiş ) ve Osmanlılar ile Ermenek Sultanalanı mevkisinde savaşmıştır.
Nihayetinde , 1475 yılında Fatih Sultan Mehmet’in Komutanı Gedik Ahmet Paşa tarafından yine Ermenek topraklarında MENNAN kalesinde ortadan kaldırılmış, hükmü şahsiyeti resmen son bulmuştur. Karamanoğulları topraklarında yaşayan Ulemalar İstanbula götürülmüş ve TÜRKMENLER İstanbul , Burdur , Aydın , Antalya, Muğla , ve Balkanlara sürülmüştür. Devlet gibi organize olup Devlet gibi yönetilen Karamanoğulları Beyliği , Selçuklu Devletinin varisi olduğunu savunmasından dolayı Anadoluda Osmanlı İmparatorluğu ile en çok mücadele eden Beylik olmuştur
ERMENEK, Osmanlı İmparatorluğunda 1845 yılına kadar Sırasıyla Silifke ve Kıbrıs sancaklarına bağlı olarak Passa Hassı olup bir Voyvoda tarafından yönetilmişse de 1845 yılında İmparatorluğun yapısında gerçekleştirilen idari reform sonucu, İÇEL SANCAK MERKEZİ olmuş ve Mut , Anamur , Silifke, Gilindire , Gülnar, Karataş Sancağa bağlanmıştır. Ermenek , Sancak Merkezi 1871 yılında Silifkeye taşınıncaya kadar 26 yıl süreyle Sancak Merkezi olarak hizmet vermiştir.

2) ALANYA , Pamfilya ve Kilikyanın ( TAŞELİ ) önemli bir yerleşim yeri ve aynı zamanda liman merkezidir. Alanya’nın Türk yurdu olması için Selçuklu Hükümdarı Alaaddin Keykubat istila seferine bizzat iştirak etmiştir. Selçuklu Ordusu bu sefer esnasında SARIVELİLER İlçesi sınırları içinde yer alan EREN DAĞI eteklerindeki AT MEYDANI mevkisinde konaklamıştır. ALANYA tarihteki en şatafatlı dönemini Selçuklu Hükümdarlarına ev sahipliği yaptığı dönemlerde yaşamıştır.
ALANYA , takriben 1428 yılında Karamanoğulları Beyliğince bir antlaşmaya istinaden Memluklulara verilmiş ise de Gedik Ahmet Paşa 1471 yılında savaşsız OSMANLI topraklarına katmıştır. Osmanlıların İdari yapılanması gereği , Sancak Merkezi olmuştur
Böylece ERMENEK VE ALANYA toprakları yani TAŞELİ Osmanlı İmparatorluğu sınırları içerisinde yer almıştır.

3) ERMENEK ile ALANYA arası Sarıveliler - Kuş yuvası- Gödüredi yolu üzerinden 130 km dir. Doğanın Çatı katında yerleşik düzende Ermenek yöresindeki Türkmenler konuşlanmış ve Deniz kenarında (sahilde) göçer vaziyette diğer Türkmenler yer almıştır . O dönemlerde hayvancılık gelişmiş vaziyettedir. Halkın ve özellikle Türkmenlerin en önemli geçim kaynağı hayvancılıktır . Herkesin otlakiye ve meraya ihtiyacı vardır .Ayrıca deniz kenarında (Sahilde) ki sivrisinek ve sıtma hastalığından dolayı yayla hep öncelikli rercih nedeni olmuştur. İşte Yaz aylarıyla birlikte deniz kenarındaki ALANYA Sancağına bağlı Türkmenlerin , BARCIN , GÖKTEPE VE KARALAR yaylalarına gelip yerleşmeleri oymaklar arasında sorun olmaya başlamış ve kardeş Türkmenler arasında yer yer sınır kavğaları meydana gelmiştir.
Bu durumu ortadan kaldırmak, kardeşler arasındaki sürtüşmelere ve huzursuzluğa son vermek amacıyla ERMENEK VE ALANYA Sancak yönetimleri yazışma yaparlar , nihayetinde sınırı tesbit için bir çözüm bulurlar
Kolumuzdaki Saatın, zamanı belirlemede bu kadar etkin olmadığı dönemlerde , özellikle Sabah namazı vaktinin tesbitinde genelde horozların ötmeye başlamasıyla anlaşılırmış. Bu düşünceden hareketle Sancak Beyleri ; " ERMENEK ve ALANYA Sancak Merkezlerinden sabah öten ilk horozun sesiyle birlikte ikişer atlı yola çıkaracaklar ve bu atlıların karşılaştığı yer, ERMENEK ve ALANYA sancak Beylerinin ortak sınırı olacakmış "
Deniz kenarında horozlar gecenin bir yarısında ötermiş.( Örneğin saat 01.00 de) Yaylanın horozu da sabah namazıyla birlikte ( Örneğin saat 05.00 de ) Sancak beyleri arasındaki antlaşma uyarınca Horozlar ötünce atlılar karşılıklı yola çıkmış. ALANYA Sancak Beyinin atlısı 80 km ve ERMENEK sancak Beyinin atlısı 50 Km yol kat ettikten sonra BARCIN- GÖKTEPE YAYLALARI bölgesinde karşılaşmış ve ortak sınırı tesbit etmişler.
ERMENEK ve ALANYA Sancak Beyleri arasındaki antlaşma sonucu halen bu bölgede antlaşma geçerli olup herkesin elinde devletin tapusu mevcuttur. BARCIN Yaylasında , ALANYA ve ANAMUR arası sahil şeridinde kış aylarında ikamet edip bahar aylarıyla birlikte yaylaya çıkan soydaş ve hemşehrilerimizin atalarından intikal eden arazileride konutu , bağ ve bahçesi bulunmaktadır

İYİKİ VARSIN TAŞELİ ’ M . TÜRKMENLER , hem bağrında asırlardan beri kardeş ve özgürce yaşıyor, hemde KARACAOĞLAN ’ımızın ayak bastığı , havasını teneffüs ettiği topraklarında Ozanlarımız çalıp-söylemekle birlikte 1475 li YILLARDA TAŞELİ YÖRESİNDEN SÜRÜLEN TÜRKMENLERİN SOYUNDAN OLAN GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ’ümüzün SOYDAŞI OLMANIN VERDİĞİ GURURLA GÖGSÜNÜ GERE GERE KOYNUNDA YAŞAMINI SÜRDÜRMEKTEDİRLER .


saygılarımla MART / 2010


SÜLEYMAN YILDIZ /( LEMOS 5303)