14
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1799
Okunma

Dün sabah diş etlerimdeki çekilmelerden dolayı ufak bir operasyon geçirdim.Anlayacağınız dünden beri dilim lâl oldu, pek konuşamıyorum.Ama konuşamıyorum diye yazamayacağım diye bir kaide yok değil mi?
Uykusuz geçen bir gecenin ardından, erkenden kalkıp, yavaş yavaş ev işlerimi bitirdim.Sonra şöyle kanepeye uzanıp televizyon izleyeyim dedim ve zap yaparken, “Su gibi” evlilik programında takıldım kaldım.Gördüğüm manzara karşısında gülsem mi, ağlasam mı?Ben gülmeyi tercih ettim.
60 yaşında, bembeyaz sakallı bir bey evlenmek için gelmiş.Eşinden ayrılmış
,anlaşamamışlar.Konuşsam mı, konuşmasam mı edalarında.Sesi zor çıkıyor.Sorulan sorulara sanki güçlükle cevap veriyor.Konu evlenmeye gelince, birden dili çözülüverdi beyin.Başladı konuşmaya ;
----Peygamber efendimiz (s.a.v) bir hadisinde şöyle demiş; Kıyamete üç gün bile kalsa “evlenin ve çoğalın.” Kırkbeş yaşından küçük, iki erkek,iki kız çocuk…
Programın sunucuları Uğur Arslan ve Songül Karlı şaşkın bakışlarla,
----Amca, sen mi evleneceksin, dörtte çocuk yapacaksın?
----Ben yapacağım. Otuzbeş yaşında olsun.
----Tamam amca.Seni şöyle alalım, bakalım kimler talip olacak…
----Ben bir ilahi söyleyeyim,
derken bey efendiyi yerine gönderiyorlar…
Tam bir komedi.Önce "adamcağız kafayı mı yedi ki " dedim.Sonra aklıma bin türlü soru geldi.
Amcam zevkinden otuzbeşinde (utanmasa yirmibeş diyecekti herhalde) torunu yaşındaki bir bayanla evlenmeyi istiyor,hadi diyelim normal.Niye dinimizi sömürmeye çalışıyor?Niye dini paravan kullanıyor?
Bir kadın kendinden üç-beş yaş küçük biri ile evlenmeye kalkınca, toplumda “aaaaaaaa” dedirtiyor da, erkeklerde yaş neden sınırsız olabiliyor?
Hemen uzandığım yerden kalkıp, sizlerle paylaşmak istedim…Şimdi söyleyin bana lütfen.Gülmem mi gerek, ağlamam mı? Yoksa,gayet normal, banane deyip üzerinde durmayayım mı? Haydi söyleyin de yine gidip dinleneyim, zira dişlerim felaket ağrıyor.
Hepinize sevgiler,saygılar...
SEVGİ SALMAN