İnsanın çocuğu ile övünmesi kendisiyle övünmesi demektir. somerset maugham
Numan Kurt
Numan Kurt

YUNNAK, DEĞİRMEN, KÖMBE

Yorum

YUNNAK, DEĞİRMEN, KÖMBE

2

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1320

Okunma

YUNNAK, DEĞİRMEN, KÖMBE

YUNNAK, DEĞİRMEN, KÖMBE





“Şimdi Gölyeri,Kuruhüyük kaldı mı?” demiştim bir yazımda.Kalmadı.Köyün etrafındaki tüm çayırlar kurudu,boz toprak oldu.İçinde küçük bir çay akan,kaynak suyunun çıktığı pınar bulunan Gölyeri ile ilgili anlatacaklarım var da ondan söze böyle girdim.

Gölyeri,bizim köyle Tataryeğenağa köyü arasında bir çayırlık.Diğer çayırlıklardan farkı içindeki çay ve pınar.Rahmetli babam sert görünüşlü bir adamdı.Yanında bırakın arkadaşça konuşmayı, ayağımızı uzatıp oturamazdık bile.Mahallenin çocuklarını “Hasan emminiz geliyor!” diye korkuturdu anneleri.Dövmediği,sövmediği halde bakışlarından korktuğumuz bu adam yaşlılığında da her şeye ağlayacak kadar duygusallaşmıştı.

Babam,1950’li yılların sonunda Ankara’da mide ameliyatı olmuştu.Sonradan “Yanlış yapmışlar,midemin çoğunu almışlar.” diye yakındığı bu ameliyattan gelişini hayal meyal hatırlarım.Eli midesinde,solgun bir yüzle bir akşam eve geldiğinde bizler evin bir köşesine büzülmüş,üzüntümüzü bile belli edememiştik.Annemin ağladığını biliyorum.

Köylümün hitap şekliyle Hasan Çavuş,yani babam, bundan sonra köyün tulumbalardan çıkan sert,kumlu suyunu hiç içmedi.Biz iki kardeş ona uzun süre Gölyeri’ndeki pınardan su taşıdık.Eşeğe heybeyi atar,testileri heybenin iki gözüne yerleştirir getirirdik suyu.Kaynağından pırıl pırıl büngüldeyen bu suyu tasla testilere doldururduk.Babamdan başka kimse içmezdi o suyu.Zahmetli de olsa bu su getirme işinin zevkli yanları da vardı.

Köyde o zamanlar elektrik yok.Doğal olarak çamaşır makinesinin adı bile bilinmez.Peki nerede yıkanacak kirlenenler?Haydi ufak tefek günlük kirlenenleri evde leğende yıkadın,kilimi palazı,yorgan yatak yüzü ne olacak? Bunun için de özellikle yaz sonlarında yunnağa gidilir. Şimdiki gençler “Yunnak da neymiş ?” diye düşünebilirler.İşte bu saydıklarımın yıkanması olayıdır yunnak.Ben Gölyeri’ne gittiğimizi hatırlıyorum.Genellikle traktörle gidilirdi;ama olmayınca eşeklerle gidildiğini de biliyorum.Çayırın ortasındaki küçük çayın yanına ateş yakılır.Üzerine kara kazanlar kurulur.Isınan suyla getirilen kirliler yıkanır.Sonra tokaçlanıp çayın suyu ile durulanır.Yıkananlar akşama dek kuruması için çayırın üzerine serilir.Biz çocuklara gelince:

"Billur gibidir kaynağında su
Koşarız bir çaput topun peşinden
Ne de tatlı gelir
Yorulunca
Çökelekli dürüm
Ve de bir tas pınar suyu
Çalışan analar,bacılar olur
Yorulan biz"

Akşam,yıkananlar kuruyunca eve dönülür.Anaların işi bitmez.Herifin,çocukların karnı acıkmıştır,sıcak aş gerekir.


……..

Ekinler,temmuz sonlarında biçilir.Buğdayın iyisi elenir,temizlenir,yeygilik için ayrılır.Un ya da bulgur yapılacaktır kış için.Değirmen yoktu köyümüzde.En yakın değirmen Kızılağıl köyündeydi,şosenin kenarında.Traktörle giderdik değirmene.Bir kez eşeklere çuvalları atarak da gittiğimizi hatırlıyorum.Ağabeyim giderken de gelirken de altı kilelik (yaklaşık iki üz kilo) çuvalları sırtlar atardı vagonete.Değirmene varınca her şey hazır mı? Sıra bekleyeceksin. Arkadaşım M.Ali Deveci ile bir gece Kızılağıl’da onun akrabalarında kaldığımızı hatırlıyorum. Büyüklerimiz de traktör vagonetinde sabahlamış olmalı.Buğdayı öğütmenin de ayrı bir keyfi vardır.

"Boşaltırsın buğdayı çuvaldan
Üstteki tekneye
Sıcak sıcak un akar
El yakar
Dolar alttaki tekneye
Değirmenci bağırır:
’Hey uşaklar!Geçiyor değirmenin boğazı’
Kürekle doldurulur çuvallara
Sıcacık un
Basacaksın o unu tıka basa
Eğilip bükülmesin çuval, giderken
Taş gibi ola"

Bu zahmetlerle eve getirilen un tandırdaki sacda yufka,çörek; göçmen fırınında kömbe olur.Yine buğdaydan yapılmış bulgurla bir pilav pişirip de serdin mi yufkanın üzerine tadına doyum olmaz.Daha önceki yazılarımda da zaman zaman belirttim.Tek amacım köyümün geçmişteki,bugün de kalıntıları olan kültürünü tanıtmak.Geleceğe olabildiği kadarıyla kendimce aktarmak.Köyümün insanları,köy dışındaki hemşehriler okursa ne mutlu bana.


......




7 Ocak 2010
Numan Kurt

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Yunnak, değirmen, kömbe Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Yunnak, değirmen, kömbe yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
YUNNAK, DEĞİRMEN, KÖMBE yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
tacettin yıldırım
tacettin yıldırım, @tacettinyildirim
20.3.2010 19:21:08
bir solukta..... derlerya....... sanki bizim köyü bizleri anlattı....şimdi o kültürden kalmamıştır..... her şey değiştiği gibi oda değişmiştir...... sağol hocam geçmişi yaşattın kaleminiz daim olsun saygılar
handan akbaş
handan akbaş, @handanakbas
20.3.2010 19:04:09
10 puan verdi
O kadar güzel anlatmışsınız ki,oraları görmüş gibi oluyor okuyan,köyleri bilmeyenlere güzel
köy öyküsü gibi geliyor hayatınız,saygılar.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL