Üşüdüm üzerimi örtsene anne

Gecenin üzerini örterken siyah renkli bir bulut,

Hayallerime bir adım daha yaklaştım,

İstediğim sadece gök yüzünde bir tek yıldız,

Sonra gözlerim dalmış,

Cama vuran yağmur tanelerinin,

Ninni orkestrası etkilemiş olmalı,

Bir rüya da uyandığımı sandım,

Birlikte uçurtma uçuruyorduk,

Boğaz köprüsü üzerinde,

Ne sevda yüklü trenler vardı Haydarpaşa garında,

Ne hasret dolu vagonlar,

Bir bisiklet üzerinde gülümsüyorduk hayata,

İncecik iki tekerler taşımaya yetiyordu,

Seni ve beni,

İçimizdeki o kocaman sevgiyi,

Sonbahar aryalarından bir günü yaşıyorduk,

İlk gördüğümüz yeşil alana uzanıyorduk birlikte,

Ben şiirler fısıldarken kulağına

Ellerin ellerimde,

Gökyüzünde ruhlarımız dolanmış,

En sevdiğin dansı ediyorlar delice,

Sen saçlarımı okşarken boşta kalan sol elinle,

Gözlerin parlıyordu gözlerimim İris’ inde,

Kalkıp koşturmaya başladın en sevdiğin oyun gibi,

Önceleri koşarken ağaçların yanında Türkan şoray edasıyla

Bense ediz hun,

Bir türlü yakalayamıyordum ellerini,

Kar mı yağmaya başladı seviştiğimiz bu kente,

Ayak izini bulamıyorum,

Yoksa oyun mu değişti?

Derken az ilerde ruhuma rastladım ağlıyor muydu ne

Bu en mutlu gününde,

Arkama baktım o sobe diyip tutunacağım ağacı kaybettim,

Sonra bir titreme aldı içimi,

Tam bir dokunuş hissederken saçlarımın teline,

Gözlerimi açtım ve ‘’ üşüdüm üzerimi örtsene anne’’