Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
Ali Aksakal
Ali Aksakal

İSTİKLAL MARŞIMIZ

Yorum

İSTİKLAL MARŞIMIZ

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1577

Okunma

İSTİKLAL MARŞIMIZ




“Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâlin timsâli olmuş bir milletiz.” (1927) Bu veciz sözler, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e aittir. Türk Milleti, bu inanç ve iman sâyesinde asla esir olmamış, devletsiz ve bayraksız kalmamış, devletinin biri yıkılmadan diğeri filiz vermiştir. Hepimizin gayet iyi bildiği gibi istiklâl; bir milletin, kendi devleti tarafından idare edilmesi hakkı ve ilkesidir. Fertler için hürriyet ne ise, devletler için de istiklâl odur. Yine Atatürk’ün deyimiyle, “Hakimiyet, kayıtsız şartsız milletindir.” İstiklâl , bu hakimiyetin dış dünyaya karşı bir uzantısıdır.
Türk Milleti’nin istiklâline düşkünlüğünü iyi anlayamamış olan itilaf devletleri, onu yok etmek için yedi koldan saldırıya geçmişler, ancak milletin azim ve kararlılığı sayesinde ,bunu başaramamışlar ve geldikleri gibi defolup gitmişlerdir. Bir Millî Marş ihtiyacı, daha 23 Nisan 1920’de, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı günlerde hissedilmiş, millî duyguları coşturacak bir Millî Marş arayışları başlamıştır.
1920 yılı sonlarında, Erkan-ı Harbiye-i Umumiye Vekili ve Batı Cephesi Kumandanı Albay İsmet İnönü, zamanın Milli Eğitim Bakanı Rıza Nur Bey’i arayarak, Millî heyecanı koruyacak, Millî azim ve imanı mânen besleyecek, zinde tutacak, Fransız Millî Marşı Merseyyez gibi, bir millî marşın hazırlanmasını teklif etti. Teklif derhal benimsendi ve hemen 500 lira ödüllü yarışma açıldı. Yarışmaya gönderilen 724 şiirin içinden, uygun bir şiir bulunamadı. Herkes tarafından, İstiklâl Marşı şiirini en iyi yazabilecek kişinin Mehmet Akif Ersoy olduğu kabul edilmekteydi ama O, ödül konduğu için bu yarışmaya şiir göndermemişti.
Hamdullah Suphi Bey (Tanrıöver) Milli Eğitim Bakanı olduktan sonra, araya dost ve tanıdıklarını koyarak, Mehmet Akif’i ikna etmeyi başardı ve İstiklâl Marşı şiiri yazılmaya başlandı. Bugün Ankara’da Mehmet Akif Müzesi olarak da kullanılmakta olan, Taceddin Dergâhı’nda yazılan İstiklâl Marşı, 7 Şubat 1921 tarihinde, imzasız olarak, Milli Eğitim Bakanlığı’na teslim edildi. İlk defa 17 Şubat 1921 Perşembe günü, “Kahraman Ordumuza” başlığı ile Hakimiyet-i Milliye Gazetesi ve Sebilü’reşad Dergisi’nde yayımlandı. İstiklâl Marşı’nın, Mehmet Akif’in kendi el yazısı ile yazdığı, bir nüshası da Kastamonu’da Açık Göz Gazetesi’nin 21 Şubat 1921 Pazartesi günkü sayısında yayımlandı.
İstiklâl Marşı şiiri, Mustafa Kemâl Paşa’nın Başkanlık ettiği TBMM oturumunda, 1 Mart 1921 tarihinde Hamdullah Suphi Bey tarafından okundu, büyük heyecan doğdu. Alkışlar ve gözyaşları arasında, şiir dört defa okundu ve ayakta dinlendi. 11 gün süren görüşmelerden sonra, 12 Mart 1921 tarihinde bu şiir, İstiklâl Marşı olarak TBMM tarafından oybirliği ile kabul edildi ve bir kere daha ve resmi Millî Marş olarak, yine Hamdullah Suphi Bey tarafından okundu, sürekli alkışlar arasında ayakta dinlendi.
Mehmet Akif Bey, mali bakımdan çok sıkıntıda olmasına rağmen, verilen 500 liralık ödülü, yoksul kadın ve çocuklara iş öğretmek için kurulan Darü’l-Mesai’ye bağışladı. Bir yakın arkadaşının yazdığına göre; İstiklâl Marşı’nın Meclis’te gözyaşları ve büyük heyecanla kabul edildiği gün, Burdur Mebusu Mehmet Akif Bey’in cebinde, Zonguldak Mebusu Hayri Bey’den borç aldığı iki lira vardı. Bu hareketiyle Mehmet Akif, yalnızca büyük bir şair değil, aynı zamanda büyük bir fazilet ve hamiyyet sahibi olduğunu göstermiştir.
İstiklâl Marşı’nın bestelenmesi için, yine 500 lira ödüllü bir beste yarışması açıldı. Yarışmaya katılan 24 besteden hiçbirisi uygun bulunmadı (1923). Ancak, daha iyisi besteleninceye kadar, Ali Rıfat Bey tarafından yapılan beste, geçici olarak kabul edildi ve bir genelge ile okullara duyuruldu. 1930 yılına kadar bu beste ile söylenen İstiklâl Marşı için, 1930 yılında Cumhurbaşkanlığı Orkestrası Şefi Osman Zeki Üngör tarafından yapılan beste kabul edildi ve resmileştirildi. Bugün İstiklâl Marşımız, bu beste ile söylenmektedir. Sözlerimi, merhum Mehmet Akif Ersoy’un temennisi ile bitirmek istiyorum: “Allah, bu millete bir daha İstiklâl Marşı yazdırmasın.”
Ali AKSAKAL/İzmir Kültür ve Turizm Şube Müdürü

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
İstiklal marşımız Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz İstiklal marşımız yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İSTİKLAL MARŞIMIZ yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
N. B. Ç.
N. B. Ç., @n-b-c-
19.3.2010 15:06:04
10 puan verdi
Bu büyük ve ölmez şairimizi Rahmet ve minnetle anıyoruz.
Paylaşımınız için teşekkürler. Bu büyük değerleri unutmamalı ve unutturmamalıyız.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL