Bunca zaman yaşadığım ve tanık olduğum acılar artık kat be kat artacaktı..Beni götürdükleri ev tek katlı bahçe içerisinde bir evdi benim oturduğum yer ise bu evin alt bodrum katında peynir ,zahire v.s saklamak için yapılmış adeta soğuk hava deposu gibi bir yerdi..Dışardan 25 basamakla iniliyordu ve giriş kapısının önünde merdivenin bitiminde balkon gibi uzunca beton vardı tabi ki basamak yüksekliğinde de duvar..Adeta bir kuyuda gibi idim yukarıya bakınca yukarı kısımda da dev bir sarmaşık o çukurdan bile güneşin ışıkları ve mavi gökyüzü ile arama set olmuştu..
O gece hani güya ben evlendim ya ,gelin oldu ya adım,ne gelinliğim vardı nede ..........yaşım on yedi ye basmamıştı henüz
Gece ona nasıl hitap edeceğim bilmiyorum lakin sözde benim kocam benden ayran istedi koşarak yaptım getirdim ayrandan bir yudum almasıyla birlikte yüzümde onun ilk şiddetli tokadını hissettim...soramadım bile neden diye zaten asık suratı ,çatık kaşları,çizgilerin harita misali oluşmuş olduğu ve tükürükler saçılan ağzı ile bas bas bağırarak ayrana neden tuz atmadın diyordu..Ne geçerli bir neden değilmi dostlar....??
Sabah aynaya baktığımda yüzümde tokatın geldiği yerler morarmıştı..ağlayıp duruyordum evden gitmiyordu hani balayı yaşıyoruz ya güya iş yerine gitmiyordu adeta boğum boğum boğuluyor nefes alamıyordum...
Bu adam yukardaki sayfalarda da anlattığım üzere ilk hanımı ile evli iken gece hayatına takılmış ve o hayattan bir kadını da imam nikahı ile almış ona ev açmış evdeki hanımına da olmadık işkenceler yapar ayaklarının altına odunla vurur ve tuz basarmış yaralarına bunu bana kendisi bizzat söylüyordu..Dayıma da demiş ki beni almadan evvel benim anam,babam,kardeşim kimsem yok yeniden evlenince karımı alıp başka şehre yerleşeceğim..ama nerde bu hiç olmadı..
Aradan bir hafta geçmişti benim bu şekilde evlenmeme seyirci kalan babalığım bize misafir gelecekti .Annem ondan önce gelmişti kardeşlerimle babalığım da iş çıkışı gelecekmiş evde yemek yapacak birşey yoktu annemle beraber birşeyler hazırladık..Babalığım benim sevgi dolu yuvamın yerine sermem için halı almış ta onu getirecekmiş .........
Kapı çaldı babalığımın gelmesine bir saate yakın bir zaman vardı evimizin reisi gelmişti sevgili kocam yani...yanında da artık kimsem yok demesinin tersine ablası,yengesi,yeğenleri ve ilk kez gördüğüm kaynım vardı..Annem çok güler yüzlü idi onu herkes çok severdi o benim canım idi..Annem misafirleri karşıladıktan sonra damadını mutfağa çağırdı bende gittim memet dedi ona misafirin var yemek de az ayıp olmasın yabancı yok diye biz birşeyler yapmıştık ama şimdi misafirin var ben gidip birşeyler alıp geleyim şuradan da hemen sofra hazırlayalım dedi....Anneme dönüp onu öyle bir azarladı ki anlatamam sen bizim işimize karışma sen çocuklarını alıp defolup gidersen bu yemek misafire yeter dedi..Adeta şok olmuştum ve feci şekilde ağırıma gitmişti annemi resmen evimden kovmuştu..annem alel acele toplanarak gitti babama yetişecekti ki ona bize gelmemesini söylesin...
Bu benim tanık olduğum ilk kovuluşu idi annemin..ne yazık ki ardından daha kötüleri gelecekti..
Artık dükkana gitmeye başlamıştı bir hafta içerisinde her gece sudan bahaneler ile dayak atıyordu..iörneğin bunlardan bazıları ki su bardağı neden yıkanmış?ikincisini kim kullandı neden iki tabak var veya bu neden burada ????.Yine akşam oluyordu elim ayağım biri birine dolaşmış kalbim tir tir titriyordu.Yine birazdan evde olacaktı ve yine işkenceler başlayacaktı..
Yanılmamıştım eve geldi mutfağa gitti direk ve eline ekmek bıçağını aldı bir anda bıçağı boğazıma dayadı söyle bu gün kim geldi söyle yoksa seni şurada keseceğim dedi bir taraftan da Allahuekber diyordu..Kimse gelmemişti annem canım anam bile gelmemişti kimse gelmedi dedim illa söyleyeceksin diyordu..yalan söyledim dayım geldi dedim..boğazımı acıtan bıçağı artık almıştı oradan....Ve ertesi akşam olmuştu yine işten geliyordu kapıyı çaldı açmamla beraber yumruğunu suratımda hissettim neden dayım geldi diye yalan söyledin dedi..Mecbur kaldığımı bile bile bunu soruyordu ama artık benden cevap alamayacaktı konuşma yeteneğimi iletisim kurma kabiliyetimi kaybetmiştim...Bu evde üç ay oturacaktık ve üç ay dayak her gece...
Buradan asıl hücreme götürecekti artık beni öyle bir hücre ki burayı mumla arayacaktım orada....