Bugün avuçlarımda yalnızlığının bilmem kaçıncı doğum günü kaçıncı mevsimi yaşar ve kaçıncı elvedalar’a avuç açar …
Bugün kollarım bilmem kaçıncı sensizliğe el sallar

Bekleyişlerinde anlıyorum gidişinin marurluğunu ve o an hüzün çöküveriyor yüreğime bakamıyorum artık başka sayfalara kalakalıyorum marurluğumla ….sanki bir kuş uçu verir gibi uçuk yüreğimden sen giderken
Senle iken yazmaya hasret yüreğim senin gidişinle büsbütün büyüyor bu içimde..hasretine ağlamaya başlıyor gözlerim ve damlayan göz yaşlarım mürekkebi oluyor sanki kalemimin… kalbimse bir küçük kap oluveriyor gözyaşlarımın damladığı …ve ben her kalemimi ona batırışımda sızlıyor biliyomusun hasretinle,
Keşke senin yanında ve sana şarkılar yassa kalemim, keşke yalnızlığını hasretini hiç yazmasa, keşke bana sensizliği hiç anımsatmasa satırlar …
Umudun olmadığı yerler ben den uzak dursun bitanem umutsuzluğa yelken açmayan gemilerde ben tayfa olayım umutsuzluğun denizinde yüzmesin gemilerimiz …
Köpüren dalgalar kucaklasın sevgimi seninle alabildiğine köpürsün coşkusunda, fırtınası savursun bizi alsın götürsün birlikte varacağımız noktalara, sen ben ve sadece masmavi deniz enginliğinde boğulsak , dalgaları dahi kırmadan ilerlese sevgimizin gemisi rüzgarlara karşı durmadan yüsse ….
Vardığımız yerlerde sana salıncaklar kursam, ipin bir ucunu yüreğime diğer ucunu ise bulutlara bağlasam ve seni sallasam şarkılar söyleyerek………
İşte sevgilim işte yine sen yoksun ve ben yine hayallerdeyim yalnızım yalnızlıklarındayım geleceğin zamana dek sensizliklerdeyim …inan şuan parmaklarımı alamıyorum klavyeden yazmak istiyorum saatlerce ama yazdıkça sarsılan yüreğim yıkılmasın sen geldiğinde dimdik ayakta dursun diye satırlarıma şimdilik ara veriyorum....

uçuk.....