Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
Gurbet Melegi
Gurbet Melegi

YEMEK VE YILLAR

Yorum

YEMEK VE YILLAR

3

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1261

Okunma

YEMEK VE YILLAR

YEMEK VE YILLAR

YEMEK VE YILLAR


YEMEK

Bir öğle arası karnımızı doyurmak için girdiğimiz kebapçıdaki manzara;
Ortam harika ve temiz. İlk defa girdiğimiz bir yerdi oysa, sanki öyle tanıdık bir yer ki. Rahat bir ortam, güler yüzlü garson. Ne yiyeceğimizi sorduktan sonra, siz bilirsiniz ama yöresel bir tat bu, denemek istermisinzi dedi. Olur deneyelim dedik ve siparış verdik. Kısa sürede siparişimiz geldi. Gerçekten mükemmel bir tat. İyi ki tavsiyeyi dinledik dedik, doyasıya ve gönül rahatlığı ile yiyorduk ki, duvarda gözüme ilişen bir yazıda şöyle diyordu; " sayın müşterilerimiz, mutfağimiz daima denetiminize hazırdır ". Şöyle düşündüm, işletmecinin çok aklıllı olduğunu gösteren bu yazı ancak kendine öz güveni olan birisini işaret ediyor olabilirdi. Bir ikincisi de kendine güvenmese bunu yazmazdı düşüncesi. Ben şahsen ikinci şıkkı düşündüm ve hafif gülümsedim, akıllı bir işletmeci diye çevreye göz atınca, bir çok yerde göremeyeceğiniz şekilde temizlik kokusu vardı aslında. Ama salonun temizliği, düzeni ve tabi ki al benili olmalı ki müşteri gelsin.
Esas işin üretim yapılan bölümü, yani mutfak. İşin bilincinde olan bu işletmeci, bu duvardaki gayet okunaklı yazıyla bunu ekarte etmişti ve güven vermişti. Herkes benim gibi iki fikir yürütemez ya da güveni irdelemez. Benim de bu kadar derin düşünmeme neden, bir zamanlar işletmecilik yapma sebebiyle oluyor.

Yemek yiyip bir yandan da bu düşünceler içerisinde iken, karşı masaya bir çift süzüldü. Adam iri cüsseli, kadın zayıf, narin bir yapıda ama yürüsem mi yoksa yürümesesem mi diye ağır adımlarla, sanki bir mahkemeye çıkıyor gibi isteksiz. Bezgin adam umursamaz bir tavırla, hart diye sandaliyeyi çekip oturdu. Kadın kendi kendine bir bakındı ve sandalyeye ilişti, emaneten oturmuş gibi oturdu. Boş gözlerle bir noktaya bakıyordu, rengi solmuş, bir hastalıktan yeni kalkmış, nekahat döneminde gibi sanki. Ya da çok kötü bir hastalık haberi almış gibi. Gözümü ayıramıyordum, ister istemez bakıyordum. Aralarında da oldukca yaş farkı gözden kaçmıyordu. Sandalye hafif sallansa, düşecekti. Ürkmüş bir serçe kuşu gibiydi, adam hemen menüyü aldı bir şeyler seçti. Sanırım garsonda gelmişti ve siparişi verdi. Bu arada sen ne yiyon kız dedi, sesini birileri kısmıştı. Belli belirsiz sen ne yersen dedi. Ben o kadar yakın olmama rağmen dudak okuyarak zor anlıyordum, adam aynı yemekten iki tane dedi. Ne içeceğini bile sormadı. Neyse siparişler geldi, servis yapan garsonunda gözünden kaçmamıştı bu hal ve tavırlar. Adam hemen yemeğe başladı, karşısındaki kadın gözlerini adama dikmiş, öyle bir bakıyor ki, gözleri asla hareket etmiyor, yemeğede dokunmuyordu. Kadın ağlıyordu ama göz yaşıyla değil, gözleri göz yaşı dökmeden ağlıyor. İçi ağlıyordu, kim bilir göz yaşını kaç yıldır dökmüştü. Belki göz yaşı bitmiş yada artık isyan etmiş ve akmıyor. İçeriden bir yol bulmuş gidiyordu ama kesinlikle ağlıyordu. Dalgın, kırgın, bezmişti bir şeylerden, gözleri ve ruhu derin derin ağlıyordu. Adam hiç oralıklı değil, yemek yemeye devam ediyordu. Bakımsız, pis yemek yiyişi bile iğrençti, belli ki kadından mutluluk uzaklaşmış hemde öyle uzaklaşmış ki el bile sallamadan gitmişti. Belki hiç uğramamıştı kim bilir. Kim neden bu hale getirdi? Eminim önce babası onu insan olarak görmedi ve evlat olarak görmedi. Ya berdel ya kuma yada alacak verecek silinsin diye vermişti bu adama. Canım yüzü öyle güzel, gözler kömür karası, solmuş tenininden göze çarpıyor. İşte canım kim bilir ne zaman bir aynaya bakmıştı. Bu güzel gözler kendini bile unutmuş bakınırken, göz göze geldik bak halime der gibi baktı. O arada yesene kız dedi adam, hırlar gibi bir sesle. Elini uzatıp, bir parça pidesinden kopardı ve zoraki çiğnedi. Yutkundu, sanki bir kaya vardı ağzında. Benim fark ettiğimi de fark etti ve göz ucuyla beni de süzüyor ve ağlıyordu, derin derin. Bir iki lokma yedi, yemedi adam önünden kendi önüne çekmişti. Kadın oh bir yükten kurtuldum der gibiydi...
Aslında oturup uzun uzun tüm olup biteni yazmayı çok isterdim ancak kadının bakışı içimde sayfalarca yazmıştı, gördüklerim yetmişti. Günümüzün gerçeği maalesef daha bir hafta önce dünya kadınlar gününü kutladığımız şu günlerde, kadınların bu şekilde yaşaması beni son derece üzmüştü. İsmini bile bilmediğim bu kadının yaşamından kesitleri ve kendi duygu ve düşüncelerimi sizinle paylaşmak istedim.
Sevgili okurlarım saygılarımla

Gurbet Meleği

YILLAR
Yıllar gizlenmiş yüzündeki çizgilerin arasına,
Kim bilir gözlerin neye gülüp neye ağlamış,
Sorsam anlata bilir misin bana?
Ne zaman uyudun neyle doydun,
Bana tarih verebilirisin.
Ne zaman doğdun,
Hangi bağın gülü idin,
Hangi dağın sümbülü idin.
Yıllar acımasız,
Yüzüne derinden çizgiler çizdi.
Ya gönlün kime yandı?
Kimi yaktı, sorsam utanır mısın?
Başını yere eğip de,
Olan bitene gülümser misin?
Gülümsemeyi unutan yüzün ne hal alırdı...
Gurbet Meleği

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Yemek ve yıllar Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Yemek ve yıllar yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
YEMEK VE YILLAR yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
mehmet talip bilgil
mehmet talip bilgil, @mehmettalipbilgil
9.11.2010 07:28:47
Yıllar gizlenmiş yüzündeki çizgilerin arasına,
Kim bilir gözlerin neye gülüp neye ağlamış,
Sorsam anlata bilir misin bana?
Ne zaman uyudun neyle doydun,
Bana tarih verebilirisin.
Ne zaman doğdun,
Hangi bağın gülü idin,
Hangi dağın sümbülü idin.
Yıllar acımasız,
YAZINI BEĞENEREK OKUDUM TEBRİKLER
onurumsun
onurumsun, @onurumsun
18.3.2010 09:32:53
Ne yazık ki bu adını bile bilmediğiniz kadından öyle çok ki ülkemde. " Karnından sıpayı, sırtından sopayı eksik etmeyeceksin" anlayışı ile devam eden yaşam, kadınlarımızı her gün biraz daha yok ediyor ve bizler önlemini almadığımız sürece de yok etmeye devam edecek.

Kadınlarımız ve kızlarımız için aydınlık yarınların gelmesini diliyor bu içimi acıtan yazıyı yazan ve paylaşan kaleminizi kutluyor sevgilerimi gönderiyorum duyarlı yüreğinize
AYSE 09
AYSE 09, @ayse09
18.3.2010 08:31:23
acı bir hayat hikayesi kim bilir mutlu oldumu
mutluluğu buldumu o solgum yüzünde ümitsiz bakışlarında neler gizli unutmuş gülmeyi belkide yaşamayı
çok güzel anlatımdı kutlarım saygımla
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL