hangi batı sabahında doğmuştu paslı güneş.
paslı güneş mi ,dedi Cengiz.
evet,dedim.
sen bilmiyor musun ,bir öykü vardı eskiden.lola vardı kahramanın atıydı çölde.
hadi Reis.ne diyorsun ya?
suadiye’de bir sinema vardı hatırlarsan.
evet.
veli denizdumanlı çok severdi o sinemayı.
o gençlik yıllarında bizim için çok lüks bir yerdi diyebilirim.Veli Tuzla’dan gelirdi.Barut diğer arkadaşımdı,Feneryolu’ndan.aynı kung-fu salonuna gidiyorduk.Eşter Malikov kuşağını Rusya’da almış,Türkiye’ye iltica etmiş ve o sene salon açmıştı Feneryolu’nda.
tamam da Harun.bunları neden anlatıyorsun şimdi.
dinle.
o zaman Mustafa Düzyol abimiz vardı Kadıköy’de.yaşı 35 filandı.hep hayal ederdim 35’i.boşver sen olduğun yaşa bak derdi.kitapçıları gezerdik Kadıköy’de O’nunla.orada bir filozofumuz vardı.adını unuttum şimdi.Mustafa abi ile giderdik yanına.arkadaşlarımızdan birisi gayet muzipti.sinemada Belmondo’nun filmini izlemiş.yanımıza geldi filozof’un mağazasında iken.
usta Belmondo diye bir filozof var.
duymadım delikanlı dedi.ben çok filozof okudum böyle birine raslamadım.nereli bu şahıs?
fransızdır,baba.
öyle mi?
evet.bu Paris’te kaybolmuş.ama biraz kendinde değilmişte ondan.o sırada bir Türk görmüş
bunu.tanımış.ya meşhur filozof Belmondo’ya bak demiş.arabasına almış.evine davet etmiş.sonra evine bırakmış bizim filozofu.
ya Baba işte böyle filozof olacaksın Paris’te .Türkler bile tanıyor seni.

Cengiz sordu.bu hangi yıla ait Harun
sanırım 1987 ocak ayları filandı.

vay be yoğunluğa bak.
ne, dedim.
hadi yemeğe gidelim,dedi Cengiz.
iyi olur.


ertesi gün Cengiz bir kitapla geldi yanıma.


Jean-Paul Sartre "Duvar"

ft.