16
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1285
Okunma

Arabamın muayene zamanı gelmişti.Hazır muayene yaptıracakken bir daha tekrar işlem yaptırmayayım diye LPG taktırmaya karar verdim.Zira son zamanlarda, acil durumlar dışında arabayı kullanmak istemiyordum.Ee…bu devir hesap kitap yapma devri,kemerde delik açacak yer kalmadı,beller koptu kopacak.
Neyse LPG taktıracağım yer ile hesapta anlaştık ve takıldı.Bundan sonra benim için çile başladı.LPG sızdırmazlık belgesini almak,muayeneye götürmek,egzozsuna baktırmak 3 günümü aldı. Son olarak Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne gidip,Lpg yi ruhsata işletecektim ve bitecekti.Gittim tabi,orada da evrakları imzaladım.Polis memuru bey “yarın saat 16.00 da gelip yeni ruhsatınızı alın” dedi. “Ohh” dedim “nihayet bitti şükür”
Ertesi günü 15.45 gibi çıktım yola, Emniyet Müdürlüğüne geldim.Ruhsatı alacağım birime çıktım.Bende bir rahatlık,bir rahatlık.Her işi bitirmiştim ya…Bir gün önceki memurun vermiş olduğu numara yazılı kağıdı,buradaki memura uzattım.
---Beyefendi ruhsatı almaya gelmiştim,dedim.
Memur kağıdı aldı ve bir müddet evrakları karıştırdıktan sonra,
---İşlemler yanlış olmuş hanımefendi,onlar düzeldikten sonra ruhsatı alabilirsiniz…
Hayda… Nereden çıktı şimdi bu? LPG sızdırmazlık belgesinde,arabanın şase numarası yanlış yazılmış.Onyedi haneli sayı nasıl yanlış yazılır.
Polis memuru beyin verdiği evrağı alıp hemen numarayı düzelttirmek için yola çıktım,düzelttirip yine emniyet müdürlüğüne döndüm,polis memuruna verdim.Gün bitmişti…
---Olsun,dedim.Bu kadar hata kadı kızında da olur.Bir gün gecikmeli olsun, hayırlısı olsun.
Ertesi günü yine emniyet müdürlüğünün yolunu tuttum.
---Hanımefendi şase numarası yine yanlış yazılmış.
Bu sabah tersimden de kalkmamıştım.”Sakin ol Sevgi” dedim kendi kendime.
Gittim yine düzelttirdim.Yine emniyet müdürlüğüne geldim…
---Hanımefendi yine yanlış yazılmış…
Çıldırsa mıydım acaba?Evet resmen çıldırdım.17 haneli bir sayı ve dördüncüye gideceğim…Polis memuru, yanlış olan şase numarasını ruhsata işlediği için ruhsatta yaprak bitmiş, yeni yaprak için de 62 Türk Lirası para ödeyecekmişim…İşlemleri bir gün geciktir senden faizi ile alırlar,kendileri hata yaparlar,yine senden alırlar.Nasıl iş anlamadım.
Kimin suçu bu?Kaç günün heba olmasına mı,Yıpranan sinirlerime mi,fazladan ödeyeceğim paraya mı yanayım?Evet çok bir meblağ değil tabi ama benim suçum mu?
Bu düşüncelerle şase numarasını düzelttirmeye tekrar gittim,bana kırk dereden, kırk su getirmeye çalışıyorlar.İşte, o anda bende ki şarteller attı.”Kardeşim 17 haneli rakkamları bir arada yazamıyorsanız ve bunun faturası yine bana kesiliyorsa,siz daha neyi anlatmaya çalışıyorsunuz?” Biraz volumu yüksek konuşmalardan sonra 4. kez evrağı aldım,yine meşhur emniyet müdürlüğüne geldim…Ee…artık gele gide tanınmaya başlamıştım.
Polis memuru bey beni aldı,ruhsatı düzenleyen memurun yanına götürdü (herkesin giremediği bir bölüm) Allah razı olsun 15 dakikada hemen yeni ruhsatı çıkardı veeeeeeee ruhsatım avuçlarımın arasındaydı işte…
Bir haftadır yaşadıklarımı sizlerle paylaşmak istedim…Yurdumun halleri diyorum, bu kadar vurdum duymazlık,bu kadar lakaytlık başka ülkelerde var mı yoksa bize mi mahsus?…Bu gün git,yarın gel…Üstüne bir de para ver…İşlerin böyle yürütüldüğü ülkemizde yapılan hatalara karşılık,yine de çabuk bitti diye şükrediyoruz…Kuzu gibi halk olduktan sonra,daha çokkk gider geliriz…
Dilerim her işiniz yolunda gider…Sevgiyle kalın, Sevgi’siz kalmayın…
SEVGİ SALMAN