Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Engin KASAP
Engin KASAP

UNUTURSUN MİHRİBAN’IM, ( Hatmi Çiçeğime )

Yorum

UNUTURSUN MİHRİBAN’IM, ( Hatmi Çiçeğime )

7

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1822

Okunma

 UNUTURSUN MİHRİBAN’IM,     ( Hatmi Çiçeğime )

UNUTURSUN MİHRİBAN’IM, ( Hatmi Çiçeğime )


UNUTURSUN MİHRİBAN’IM,
( Hatmi Çiçeğime )

Bilgisayarın başında yazı yazmaya çabalarken bir yandan da Türkü dinliyorum, Musa EROĞLU söylüyor, bu türküler, bu Anadolu ezgileri alıp götürüyor beni uzaklara, memleket oluyorum, toprak, dal, çiçek oluyorum.

Ruhumda fırtınalar esse de, türkülerle yıkanıyor gözyaşlarım. Dinleniyorum, ruhum fırtına sonrası sessizliğinde rahatlıyor, kimseler görmeden, kimseler duymadan gece yarılarında kendi başıma ağlıyorum.

Ve şair diyor ki;

“ Unutmak kolay mı deme,
Unutursun Mihriban’ım.
Oğlun, kızın olsun hele,
Unutursun Mihriban’ım.”

Yorgun tükenmiş hayatlarımızda kaçışlarımız oldu, başkalarından değil, kendi duygularımızdan kaçtık, Oysa uzaklarda bir yerlerde hala sevgiden, aşktan bahsediliyor.
Aslında sevgi kirletilip atılacak bir mendil değildi, başlarımızda kavak yellerinin estiği yıllarda hoşlanmayı, beğenmeyi sevgi sandık.
Oysa sevgi uğruna ölebilmekti, sevgi yedi yıl asker yolu bekleyen ninelerimizin çıkınlarında sakladıkları yavukluya ait gömlekteki kokuydu, sevgi turnalar misali eşi öldükten sonra yüreğini kapayan, bir daha başkasına bakmayan analarımızın başını örten tülbentinde saklıydı.
Sevgi değil de, sevdalanmak vardır, bizim çağımızda aşık olmak, eskilerin deyimiyle sevdaya tutulmak, işte sorun burada başlar. Sevdanın rengi olur mu bilmem ama bazısına Karasevda derler.
Bazen ayrılıklar olur, elde değildir çaresi, toplumsal baskılar, inanç, yaşam farklılıkları girer devreye, ama gönüller anlamaz ki bu ayrılığın sebebini.
……….
“ Hayat böyle bu gemide,
Eskiler yiter yenide.
Beni değil kendini de,
Unutursun Mihriban’ım.”

Şair unutursun dese de, unutulmaz, ama ötelenir. Kalbin biraz kuytu köşesine itilir, orada saklanır. Yeni olana, elde olmadan yeni bir başlangıca, emek, hoşgörü ve insanca yaklaşımlara yer açılır.
Bir gün sahilde dolaşırken küçük bir çakıl taşı çarpar gözüne, Hırçın dalgalar oradan oraya savurmuştur, taş belli belirsiz bir şekil almıştır, alırsın yerden, ilk bakışında bir kalbi anımsatır, parmaklarının arasında tuttuğun taş bir anda yüreğin olur, kalbinin ötesine, aklının bir köşesine ötelediğin gelir aklına gözyaşı olursun, karışırsın denizin dalgalarına,

Biraz deniz olursun, buğulanır bakışların, bir martının çığlığında kaybolur iç çekmelerin, ağlarsın doyasıya, kimseler görmeden, kimseye hesap vermeden, uzaklardan bir yelkenli geçer takılır gözlerine biraz rüzgar olursun akarsın yelkenlerine,

Bilinmeyene dümen kırar kaptan, sonra dümende zor ayakta duran, yıların yorgunu kaptan olursun, ömrünün çoğu denizde geçen, karaya ayak basmadan yıllarca dalgaların ve martıların sesinden başka ses duymayan yürek olursun, ağlarsın.
Aklına birkaç yıl önce uğradığın limanda sevdiğin Çingene kız gelir, kızın sana yazdığı mektupta bahsettiği yeşil gözlü, kıvırcık saçlı küçük kız olursun, parmaklarının arasında resme bakıp – kızım- dersin çaresizce, ağlarsın,

Göç mevsimidir, bulutların üzerinde süzülen turnalara kayar gözlerin, birazda turna olursun, allı turnalar, yardan haber getirmese de aklına takılır o Anadolu türküsü,
“ Benden yare selam söyle turnalar”

Rivayet edilir ki, eşinden ayrılan veya eşini yitiren turna bir daha eş aramaz, ömrünün sonuna kadar yalnız yaşar, bunun adı vefamıdır, adı sevdamıdır bilinmez.
……..
“ Gün geçer azalır sevgi,
Değişir her şeyin rengi,
Bugün değil yarın belki,
Unutursun Mihriban’ım.”

Şair unutursun dese de, unutulmaz, saksılara ektiğimiz fesleğenlerin elimizde bıraktığı koku, yağmur sonrası toprak kokusu gibi, camdan süzülen yağmur damlaları, buğusuna elimizde çizdiğimiz kalp, su birikintilerine düşen damlaların çıkardığı ses, gecenin karanlığı, tan yerinin kızıllığı, denizin mavisi, ormanın yeşili unutturmaz sevgiyi.

Aslında yüreklerimize el yapımı sedef kakmalı hançer saplansa da, saklarız akan kanımızı, gözyaşlarımız nehirlere dönse de kimseler görmesin diye ağlamayız, susan dilimiz anlatmaz bu sırrını kimseye, saklar yedi kat örtüler içinde en kuytusunda yüreğinin.

Unutmadığın, unutamadığın sevdaya bir isim bulursun, ben Jale dedim mesela, onu kaybettiğimde 18 yaşındaydı, hala gözlerimin önünde kıvır kıvır saçları ve hala 18 yaşında.

En zor olanı de gözünüzün önünde olmasıdır, aynı kasabada, aynı şehirde olmak, bir gün iş çıkışında çocukları ve eşiyle dolaşırken ona rastlama ihtimalinizdir zor olan, karşı kaldırımda da olsanız döner bakarsınız ardından, yanınızda eşinizde olsa, çocuklarınızda olsa kalbinizin ötesine attığınız o küçük yara yeniden kanar.

Bundan utanmayın, bundan sıkılmayın, insan olmanın bir sonucudur bu, eğer kimselerin olmadığı bir kuytu köşeniz, ağladığınızda gözyaşlarınızı kabul edecek bir nehir kenarı, bir deniz kıyısı varsa gidin oraya, yalnız kalın yüreğinizle ve ağlayın.

Şair unutursun dese de,
Unutamazsınız, eğer yürekten sevdiyseniz, eğer kalbinizde küçük bir yer ayırdıysanız bilin ki bir yerde sizi unutmayan bir yürek, sizin için ağlayan bir çift göz var.

Benim gibi, sizin gibi.
Engin KASAP
10.03.2010- Fatih / İstanbul

Mihribanım şiiri.
Abdurrahim KARAKIÇ

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Unutursun mihriban’ım, ( hatmi çiçeğime ) Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Unutursun mihriban’ım, ( hatmi çiçeğime ) yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
UNUTURSUN MİHRİBAN’IM, ( Hatmi Çiçeğime ) yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Engin KASAP
Engin KASAP, @enginkasap
13.3.2010 16:05:44
Sayın Ağyar, güzel yorumunuz için teşekkürler, tam dediğiniz yaş ve bizimkisi asma kabağından azcık öte,
Ama bak paylaşımda bile gönül teline dokunmak mümkün, aslında yazarları bilirsiniz biraz kendimizden, çokçada etrafımızdan besleniriz, ben birşeyi kurgularken, yazarken roller biçerim, biri kör olur, biri dilsiz, kimi sever kavuşur, kimi yanar yürekten sonuçta hepisi ben olamam, lakin yüreğimde yaşarım onları.
sizin duygularınızıda taa yüreğimde yaşıyorum.
Güzellikler içinde olun, güzel yaşayın dost.
Ağyar
Ağyar, @agyar
12.3.2010 14:49:15
Unuttum bile (gülkuruma)

Saçlarım tarumar gözlerimde nem
Yaş kemale erdi geçti o dönem
Anladım ağlarsa bir ağlar annem
Değişmem cihana kimseler bilmez
İ.B.
Ahhh dostum ahh.

Sevgili dostum o senin dediğin asma kabağı desem çok mu ayıp etmiş olurum. Hâlbuki nede güzel anlatmışsın, ne kadar içli, dokunaklı yazmışsın.

Genelde bu gibi nostaljik semptomlar yolun yarısını 10 geçe gibi meydana çıkar (70 bölü 2 eşittir 35, 35 artı 10 eşittir 45). Aşağı yukarı bu yaşlarda zayıf yerinden patlayan hortum gibi insan ruhu da su koyuvermeye başlar. Nerden mi biliyorum, e kendimden tabiî ki.

Ne kadar işi sululuğa vurup, erkekliğe toz kondurmayayım desem de bırak gerçeğini böylesi nostaljik fanteziler bile yüreğimin pır-pır ettirmeye yetiyor. Hani dünya küçük derler ya, bir otobüs durağında veya vapur iskelesinde, tamam dostum tamam bıraktım romantikliği herhangi bir yerde, bir şekilde olur mu olur karşılaştığında sen de “Jale” ben diyeyim “N…….”, etrafındaki kadrolu inzibatlarına rağmen laf anlatamazsın firari yüreğine, aman ha yakma askerliğini diye. Hep kaçak güreşirsin, ama tadı damağında, düşüncesi bile güzel.

Aman elişme düşüncede kalsın, sonra büyü bozulur, sihiri kaçar. Tecrübe ile sabit

Güzel bir yazı okudum. Tebrikler, saygılar.


Ağyar tarafından 3/12/2010 2:49:36 PM zamanında düzenlenmiştir.
Engin KASAP
Engin KASAP, @enginkasap
10.3.2010 22:00:02
Bu güzel begeni ve yorumlara ne yazılabilirki, sizinde yüreğinizde sevda, sizinde yüreğinizde sevgi var.
sonsuz teşekkürler, yazı ve gönül dostları..
Engin Tatlıtürk
Engin Tatlıtürk, @engintatliturk
10.3.2010 16:42:37
10 puan verdi
A. Karakoç. Güzel eseri MİHRİBAN'ın eşliğinde yazdığınız yazı gayet güzeldi. Nasırsız yüreklere ve yoz olmayan hislere ince vurgular vardı.
Tebrikler.

Kusursuz.

10 Numara.

Selamlar adaş.
Ülviye Yaldızlıı
Ülviye Yaldızlıı, @ulviye-yaldizlii
10.3.2010 13:36:12
GÜZELDİ İLE GEÇİŞTİRİLEMEYECEK KADAR GÜZELDİ..
TÜM SEVENLERE BİR ŞARKI OLMUŞ MİHRİBANI DİNLEYEREK OKUDUM
GÖZYAŞLARIM SEL OLDU AKTI
İÇİMİN KANADIĞINI HİSSETTİM
BOĞAZIMA BİR ŞEY SAPLANDI
SEVDAYA TUTULMAK GÜZEL ..SEVDALANMAK BAŞKACA GÜZEL...
UTANILACAK NEVAR..SEVDA YÜKÜ NE KADAR AĞIRSA O KADAR SEVGİYLE TAŞINIR
HEMDE EN GÜZEL YERDE

SELAM VE BEKA İLE DOST
kurtoviç
kurtoviç, @kurtovic
10.3.2010 08:32:41
10 puan verdi
***
“ Hayat böyle bu gemide,
Eskiler yiter yenide.
Beni değil kendini de,
Unutursun Mihriban’ım.”
***
"Sevgi değil de, sevdalanmak vardır, bizim çağımızda aşık olmak, eskilerin deyimiyle sevdaya tutulmak, işte sorun burada başlar. "
***

Sevdanızı,Mihriban'la taçlandırmışsınız.
Keyifle,severek okudum.


***
"Şair unutursun dese de,
Unutamazsınız, eğer yürekten sevdiyseniz...
***

Varolun hep.Selam,saygı.
 çetin kabak
çetin kabak, @cetinkabak
10.3.2010 05:02:15
çok begendigim bir siir "mihribanim" saygilar dost
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL