Türkiye’de hukuk, adil midir?

Kanunların Türk Milleti’nin milli ve manevi değerlerine uyum içinde olması, ayrıca tüm vatandaşlara eşit uygulanması koşulu, hukukun adil olmasının başlıca şartıdır.

Bir dava düşünün; suçlama aynı, deliller aynı, yasalar aynı,yargılama aynı...

Mahkemenin birinden beraat ederken, başka bir mahkeme aynı davaya ceza verebiliyor. Ya da bir mahkeme ceza verirken diğeri bu cezadan daha fazla ceza verebiliyor. Yerel mahkemenin verdiği cezayı üst mahkeme az ya da çok bulabiliyor, değiştirebiliyor.

Hatta hapiste cezası bittiği halde tahliye edilmeyen hükümlüler var! İnanılır gibi değil ama şu an İzmit C Tipi Kapalı Cezaevi’nde, mahkemenin verdiği cezaları bittiği halde tahliye edilmeyen tam altı mahkum var !

Savcılığa soruyoruz; neden bu mahkumlar tahliye edilmiyor?

Savcılık cevap veriyor; Yargıtay’dan dosyaları gelmedi!

Soruyoruz; ne zaman gelecek?

Cevap; bilmiyoruz!

Adamların cezası bitmiş, aylardır hapiste yatmaya devam ediyorlar ve ne zaman çıkacakları da Yargıtay’ın keyfine kalmış!

Daha ilginç durumlar da var ki, insanın içi cız ediyor. Dağdan inen eşkiya “tutuksuz yargılanmak üzere” serbest bırakılırken, gerekçeye bakın; “adresi sabit olduğundan ve kaçma ihtimali bulunmadığından...”

Dağdan inen eşkiyanın adresi sabitmiş !..

Ben kırk yıldır İzmit’te oturuyorum. Çocukluğum İzmit’te geçti. İzmit’te okudum, İzmit’te büyüdüm. Hep aynı evde oturdum ve ayrıca vergi mükellefiyim.

Dağdaki ne idüğü belirsiz kamplardan gelenler “adresi sabit” olduğundan serbest bırakılırken, ben tutuklu yargılanıyorum!

Ramazan günü, fakir komşumuza gelen icra avukatlarını evden kovdum diye mahkemelik oldum. Savcılık hakkımda toplam on yıl ceza istiyor.

On koca yıl...

Bölücü değilim, askere, polise mermi sıkmadım, devletin ve milletin katıksız aşığıyım.

Suçum varsa yasalarda belirlenen cezaya da razıyım. Ama savcılığın hakkımda istediği on koca yıl adalet midir?

Avukatları evden kovarken, silah çekip ateş etseydim. Sonra da ellerimi zafer işareti yaparak havaya kaldırsaydım, yüksek sesle “biji kurdistan” deseydim, mahkemede de adres olarak ;

Üçüncü vadi,

Sekizinci mağara,

Dördüncü kovuk,

KAYADİBİ- KANDİL_ KÜRDİSTAN

Deseydim...

Pişmanım demeye bile gerek olmadan, bir çok haktan faydalanacağım gibi

Acaba “adresi sabit olduğundan ve kaçma ihtimali bulunmadığından, tutuksuz yargılanmak üzere” serbest bırakılır mıydım?

Devletin ayakta durmasının “olmazsa olmaz” şartlarından biri adalettir. Bu şart, “Adalet mülkün(devletin) temelidir!” vecizesiyle ilan olunmuştur. Kuvvetler ayrılığı ilkesiyle de yargı bağımsızlığı sağlanmıştır ki, yargımız “Türk Milleti Adına” karar verirken adaleti sağlayabilsin.

Hukuk, adaleti sağlayabildiği oranda meşrudur. Adaleti sağlayamayan hukuk, zulüm baronlarının yerli taşörenliğinden başka bir işe yaramaz ve devletin temelinden sarsılmasına neden olur.

Yasama organında, Yürütme organında, Yargı organında, son bağımsız Türk devletini orasından burasından mıncıklayıp, Türk milletini yaralamaya çalışanlar unutmasınlar ki, binlerce yıllık büyük bir tarihe sahip bu millet peygamber duası almış bir millettir.

Keser döner, sap döner !...