6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
626
Okunma
ATEŞİ TADACAKTIR
Bütün dünya ile birlikte Avrupa’da da bir yozlaşma başlamıştır. Ahlaki kaideler kale alınmaz ve yeni Tanrı ( Para)’ya tapılır olmuştu. Bütün dünya dinleri gibi Hıristiyanlık da en güçlü mevzilerini kaybetmişti. Evlatları tarafından unutulmaya başlanmıştı.
Berlin’de inançsızlık hızla artmaktadır. Din insanların gündeminden çıkarılmaya çalışılmaktadır. Halkın adına düşünülüp, halk düşünmemeye ve sarhoş gezmeye itilmektedir. Dinsizlik moda olmuştur. Papazlar aylarca nikâh kıyamamaktadırlar. Kiliselere düzenli gidenlerin sayısı iyice azalmıştır.
Böyle kan kaybının yaşandığı bir sırada Helmut’un amcasının kızı on günlük tatil için çıka gelmiştir. Yalınız yaşayan Helmut, çocukluk aşkının ziyaretine ziyadesi ile memnun olmuştur. Onun da bekâr olduğunu öğrendiğimde sevinci daha da artmıştır. Sekreter olduğunu söyleyen Helga çok cana yakındır ve Helmut’u yine kendine bağlamıştır. Rahat ve sokulgandır. Hele içtiği zamanlar dağıtmaktadır kendini. Helga, kısacık ve incecik giysilerle Helmut’a adeta işkence etmektedir. Anadan üryan dolaşsa bu kadar eziyet edemeyeceği kesindir. Banyo ve yatak odaları dâhil kapı kapatma alışkanlığı yoktur Helga’nın.
Helmut Pazar sabahı hazırlığını tamamlar ve kiliseye gider. Ayinden sonra, perdenin arkasından papaz efendiye içini döküp günah çıkarmak ister.
- “ Sırada çok insan var papaz efendi. O nedenle yorum istemiyorum. İzin varsa iki kere, yoksa bir kere parmağını şıklat yeter. Amcamın kızı Helga’yı arzuluyorum. Onu düşünmeden bir an olsun yapamıyorum. Allah’ı bu kadar hatırlasam cennetin en iyi yerine koyardı beni. Onun da beni arzuladığını sanıyorum. Allah’ın da gücüne gitmeden bu gece odasına girip arzularımı tatmin etmek istiyorum. Onu ancak böyle kafamdan silebilirim. Odasına girmeme izniniz olur mu?
Sorusunun cevabını iki parmak şıkırtısı ile aldı. Helmut o gece Helga’nın odasına girmiş ve sevişmişti coşku ile. Bu durum her fırsatta devam ediyordu.
Ertesi Pazar Helmut yine Rahibin karşısındaydı. Teşekkür edecekti kendisine izin verdiği için.
- Başardım Rahip. Sağ olasın. Artık Helga’yı düşünmüyorum sürekli olarak. Yalnız şimdi de en çok hangi pozisyondan hoşlanır, onu düşünüyorum. Arkamda bekleyen kimse yok ne olur dille öneride bulun.
- “Pozisyonun fazla önemi yok. Ondan önce devrilmeyin ve çoraplarınızı çıkarın yeter.” Der, perdenin arkasındaki bayan rahip.
- Yoksa siz, kadınların kiliseye ilgisini artırmak için atadıkları kadın Rahip misiniz?
- Evet
Helmut, kadın Rahip’in söylediklerini hiç unutmaz. Gece Helga’nın yanına gittiğinde daha mükemmel bir birliktelik yaşarlar.
- Helga, Bu gün Kilise’de Bayan Rahiple günah çıkardım.
- Beğendin mi? Beğendim de öteki Rahiplerin bilmediği şeyleri biliyordu. Onu anlayamadım.
- Bayan Rahip benim.
- Ama Rahipler sevişmez ki.
- Sevişemiyor muyum?
- Rahibeler de sevişmez.
- Sanıyorlar.
- Seni kiliseden atarlar.
- Gizli diye bir şey duymadın mı? İspiyon mu edeceksin?
- Şimdi ne yapacağız?
- Meraklanma Helmut. Gizliden gizliden sen ibadet edeceksin, ben günah çıkartacağım.
Dinler değil hata yapan insanlardı. Kul melek olmadığına göre tabii idi hata.
- Ölünce gerçekten yanacak mıyız cehennemde cayır cayır.
- Öldüğünde cayır cayır yakıp külünü savur muyorlar mı Helmut? Allah çok adildir. Biz de adil olmalıyız. Başkasına haksızlığı reva görmez iken kendimize haksızlık yapmamız doğru mu?
Günah çıkarmaya gelen kadın, zina suçunu 6 defa işlediğini itiraf etmişti. Buna bir ceza vermek lazımdı. Papaz fazla düşünmeye lüzum görmeden; “Peter duasını iki defa okursunuz” dedi.
Arkasından bir başka kadın gelip diz çöktü ve aynı günahı işlediğini itiraf etti. Papaz sordu;
- Kaç defa?
- Beş defa…
Papaz “ vay canına diye düşündü. Ötekine 6 defa için iki Peter duası verdim. Buna da aynı cezayı versem fazla olacak, Bir defa desem eksik olacak, ne yapmalı acaba?” Nihayet aklına bir çare geldi:
- Bak kızım, O günahı bir daha işlersin, sonra iki Peter duası okursun. Hadi Allah selamet versin!
- Gördün ya Helmut, mühür kimde ise Süleyman o dur.
]