Şöför bey, mübarek bi yerde inebilir miyim?
- Şu ilerdeki caminin önünde bırakayım teyze seni...
.................

- Şoför bey, Başıbüyük mü? (Başıbüyük, bir semt adı)
- Evet, Başıbüyük.
- Ne zaman kalkar?
- Sen oturursan kalkar bayan.
.....................

Kaç vericem?
- İki.
Şöför:
- Arkadan vermeyen var mı?
Yolcu:
- Az önce eline verdik ya kardeşim..
........................

- Neriman sen arkadan verme, ben önden veririm..

.......................

Kadın:
- Kızım dur! Ben vereyim, benimki bozuk zaten...
Kızı:
- Aman ne olcak sanki, nasıl olsa benimki de bozulacak, ben vereyim!
.......................

Oğlum bu Gökmeydan’dan geçer mi?
- Yok teyze biz Erenköy’e çıkıyoruz.
- Hah tamam oğlum, siz gidin ben gelmeyeceğim.

.............................

Yolcu:
- Abi heykel’e çıkıyo mu?
Şoför:
-Yok abi, yanından geçiyo.

...........................

Arkadaki aksi teyze öndeki uzun saçlı delikanlıya seslenir:
- Kızım şurdan bir kişi uzatır mısın?
- Ben kız değilim! ! !
- Amaaaan ne bileyim kız mısın dul musun, uzat işte! !

..........................
Eve gitmek üzere Ihlamurkent dolmuşu bekliyordum.
Sigaramın kalmadığı aklıma gelince önünde durduğum Tekel bayiine girecekken minibüs geldi. Apar topar bindim. Şoföre parayı uzatıp,
- ’Bir Monte Carlo’ dedim!
Adam birkaç saniye yüzüme bakıp, ’Abi bu Erenköy’e gider’ diye cevap verdi!
İşte o an benim ve şoförün bittiği andı

...................

- Mükemmel bir yerde inebilir miyim?
Yolcunun kafası karşıksanırım, kendisi de dolmuştakilerle güler söylediğine.
Şöför kadını indirirken:
- Buyrun, size lâyık değil ama!

...................

Yolcu müsait bir yerde inmek ister ama dili sürçer:
- Müsait bi yerde iner misiniz?
Şoför:
- Niye? Sen mi kullancan?

..........................

Emek otobüsüyle Opera’ya dogru gidiyoruz.
Adamın biri Atatürk Lisesi karşısında, Yunusemre Caddesi girişinde gayet aceleci bir tavirla:
- Kaptan orta kapıyı rica edebilir miyim?
Bizim soför olaya hakim:
- Tabi abi ayıp ettin; al götür senden kıymetli mi yani.

.........................

Pek dolu olmamasına rağmen minibüs hareket etmek üzereydi. Tam o anda kavga ettikleri her hallerinden belli olan iki arkadaş minibüse bindi. Birbirlerinin yüzüne bile bakmıyorlardı
Çocuklardan biri şoföre parayı uzattı:
- Abi bir öğrenci bir de hayvan alır mısın?
.............................................................................

IETT otobüsündeyiz, kalabalık ve ayakta çok yolcu var.
Kadının biri arkasındakı adama hafib başını çevirip, omzunun üzerinden bağırıyor;
’- N’oolorus bre habire arakamdan yüklenooorsun! ’
Genç adam gayet sakin:
’- Otobüs fren yapınca yani, şey, pardon.’
Az sonra kadın yine uyarmak zorunda kaldı:
’- Bre yüklenip duroorsun! ’
Genç adam yine sakin,
’- Madam fren fren; fren yapınca,’ derken kadın sözünü kesti:
’- İyi de o pantolunundaki sertlik n’oolooor? ’
Bizimki yine yüzsüz yüzsüz;
’- Madam maaşımı yeni aldım, onlar para tomarı.’
Madam:
’- Bre bu nasıl maasstir Taksim’den beri her frende zam gelorrrrrr! ’

Mizah. Anasayfamda gözükmediği için makale kategorisine aktardım.

Paylaş:

(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

Yazarın Önceki Yazısı Yazarın Sonraki Yazısı

Yazıyı Değerlendirin

Dolmuşta Yazısına Yorum Yap

Okuduğunuz Dolmuşta yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?

DOLMUŞTA yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol

Yorumlar

Silence, @silence

3.5.2010 01:47:40

Pek dolu olmamasına rağmen minibüs hareket etmek üzereydi. Tam o anda kavga ettikleri her hallerinden belli olan iki arkadaş minibüse bindi. Birbirlerinin yüzüne bile bakmıyorlardı
Çocuklardan biri şoföre parayı uzattı:
- Abi bir öğrenci bir de hayvan alır mısın?

ÜSTADIM BERBAT BİR HAFTASONU BİTTİGİ SAATLERDE BANA KAHKAHA ATTIRDINIZ ÖMRÜNÜZ UZUN OLSUN

SAYGIYLA...