Askeri darbeden sonra KURTCE yasaklandi bizimkiler caktirmadan KURTCE GULUYORLARDI... :)

OZGURLUK NE GUZEL SEYDIR...

Tebrikler...

Sayın yazar 13.03.2009 tarihinde yazıp siteye eklediğim yazıyı müsadenizle kopyalayıp buraya yapıştırmak istiyorum. Ancak ben bu yazıyı bu ülkede birlik beraberlik ve kardeşlik ruhuyla "Vatan Bir Bütündür, Bölünemez, Parçalanamaz" ilkesine bağlı kalınmak kaydıyla bu topraklar üzerinde barış ve huzur içinde yaşamaya katkıda bulunacağı inancıyla yazmıştım. Eğer ki bugün Kürdistan Devleti Kurma, PKK yı destekleme ve senin ülkem benim ülkem sözlerine yoğunlaşılacağını bilseydim, emin olun ki yazmadım. Bugüne kadar asla Kürt-Türk demeden, ayrım yapmadan 24 yıldır öğrencilerimle ilgilenirken bu durum bundan sonra Kürt dendi mi orda durup düşünmem gerektiği kanaatini olutursa da ben benliğimden inatla vazgeçmiycem ve yine Yunus Emre, Mevlana misali insanları ayrım yapmadan sevmeye devam ediceğim ve Yüce Allah'a karşımdaki kim olursa olsun yüreğimdeki insan sevgisini yok etmemesi için dua ediceğim.Zira buna ihtiyacım olacak gibi görünüyor. Ve son söz olarak size bir önerim var; siz de bütün bu olan bitenlerin arasında kendinizi bir Türklerin yerine koyun, biraz da onlar neler yaşıyor, neler hissediyor, bunları düşünün olur mu? Ve İnsanlık adına nelerden fedakarlık yapıyorlar, neleri sineye çekiyorlar, bu insanlık sınavında bu sınavı başarıyla atlatabilmek için neleri sineye çekiyorlar. Ve artık bence tarihten ısrarla dem vurmayın zira hepimiz Tarih okuduk nelerin nasıl olduğunu gördük.İnsanlar kendi duygularını çok güzel ifade ederler ama, karşı tarafın yerine kendinizi koyabildiğiniz ölçüde olgunluk derecesi ortaya çıkar.

GAZZE TAMAM DA, YA BİZ ???!!!...


Sözlerime çok özür dileyerek başlamak istiyorum. Başlığa bakıp da Gazze’de yaşananları hafife alıyorum sanılmasın. Tam tersi, Dünya Barışı ve İnsanlık adına yapılan Yardım Kampanyalarının, Zirve Toplantılarının yapılabilecek en insani davranış olduğunu düşünüyorum. Beni günlerdir rahatsız eden, günlerdir kafama takılan şey; Yüce Türk Milleti olarak iki ülke arasında oluşan bu ibret verici duruma kayıtsız kalamayıp Dünya Barışına ve Gazze’deki bu katliama maruz kalan masum insanların acılarına bir nebze de olsa merhem olmak için bütün duyarlılığını ve iyi niyetini ortaya koyarak yardım kampanyaları düzenleyerek adeta Kurtuluş Savaşımız esnasında milletimizin yazdığı kahramanlık destanlarını çağrıştıran bir görüntü oluşturan bizler NEDEN, NEDEN yıllardır kendi topraklarımız üzerinde yaşayan insanlarımızın birbirini kırması konusunda da aynı duyarlılığı göstermiyoruz NEDEN? Gazze’deki olaylar karşısında Zirve toplantıları düzenleyen Dış Devletler NEDEN yıllardır içimizde yaşadığımız kelimelerle tarif edemeyeceğim bu olaylar karşısında duyarlı davranmak şöyle dursun, NEDEN olayların akışına ve devamının gelmesi için alttan alta çanak tutmakta, için için kıs kıs gülmekte halimize NEDEN? Bu olaylara kesin bir çözüm getirmek bu kadar mı zor, nedir bizi kendimizle ilgili bu kadar kayıtsız kılan, ülkemizi hiç mi sevmiyoruz, yoksa Gazze olaylarında ayağa kalkan yüreğimiz, kendimiz söz konusu olunca hiç mi kendinde cesaret bulamıyor, NEDİR, NEDEN korkuyoruz, çekintimiz KİMDEN yada NEDEN???...

Çocukluğumda en sevdiğim bir teyze vardı. Güler yüzlü, gördüğü zaman daha en az beş metre ilerden “N’apıyorsun bakalım, nasılsın?”, diye sorardı. Gülen gözlerinden ve gülen ses tonundan bilirdim ki beni çok seviyor. Boşa dememiş atalarımız;”Çocuklar kendini seveni bilir, kendini seveni sever.”

Bu teyze o kadar içtendi ki; annemle dostlukları da o çerçevede geliştiği için babam işe gittikten sonra zaman zaman sabah 9-10 gibi gelirdi. Annem bir taraftan öğle için yemek hazırlığı yaparken bir taraftan da bu teyzeyle sohbet eder, ben de keyifle onların sohbetlerini dinlerdim. Birngün bu sevdiğim teyzenin çenesinde yeşil renkte bazı şekiller gördüm anlayamadığım ve anneme sordum:

“Anne teyze yüzünü neden karalamış?”

Annem gülerek;
“Hayır yavrum, karalamamış, bu teyze yıllar önce Doğu’dan gelmiş. Orda insanlar yüzlerine böyle yazılar yazarlar.”, demişti.

Neden yazdıklarını anlayamasam da o an annemin verdiği cevap benim için yeterli olmuştu. Bu konuşma içinde KÜRT-TÜRK ayrımı yoktu. Bu konuşmada hiçbir şüpheye yer bırakmayacak ve hiçbir şeyin bozamayacağı kadar köklü olduğu hissedilen bir sevgi saygı vardı. İşte bizi biz yapan milletimize Yüce Millet payesini veren de buydu.

Yıllar sonra babam işyerimize Mardin’den memleketimize anne-babası, kardeşleri ve birkaç ay önce evlendiği eşiyle birlikte yenice taşınmış, iş aramakta olan 25-26 yaşlarında birini aldı. Biz ailecek ayrım yapmak şöyle dursun, ihtiyacı olan birine bir ekmek kapısı açmış olmanın mutluluğu ile elimizden gelen yardımı yapmakta bir sakınca görmedik.Onlar da buna güler yüzleri Türkçe konuşamasalar da(Gençler biliyordu ama ailenin büyükleri bilmiyordu) konuşulanları anladıkları için gülümseyerek ve kendi yörelerinde yaptıkları tandır ekmeklerinden bize getirerek karşılık verdiler. Hep birlikte oturup o ekmekleri annemin yaptığı o leziz yemekleri yemenin tadına doyum olmuyordu. Şüphesiz ki; o yemeği öylesine leziz yapanın içine eklenen sevgi olduğu bir gerçekti.

Okul çağlarında en samimi olduğum arkadaşlarımdan biri Kürt, biri Alevi idi. Şu anda hayatımda en çok sevdiğim gözümden bile sakındığım, ona bir şey olabileceği (Allah Korusun) düşüncesinin bile uykularımın kaçmasına neden olduğu insan da bir Kürt… Yüce Allah bize öylesine güzel bir yürek vermiş ki; evrendeki tüm canlıları hiçbir ayrım yapmaksızın sevebilecek kapasiteye sahip, binlerce şükürler olsun ki…

Biliyoruz ve görüyoruz ki yürek hiçbir kanun, hiçbir engel tanımıyor ve seveceği insanın kim olacağına ancak ve ancak kendisi karar veriyor.

Geçtiğimiz Kurban Bayramı ertesinde bir misafirimizi yolcu etmek üzere Otogara gitmiştik. Malum askerlerin birliklerine teslim olmak üzere yola çıkamaya başladıkları günlerdi. Otogar askere gidecek olan gençlerin yakınlarının da orda bulunmasından dolayı oldukça kalabalıktı.

Askere gidecek olan gençler arkadaşlarıyla birlikte davul-zurna eşliğinde halay çekip oynuyorlardı. Askere gidecek olan gençler arkadaşlarının omzunda etrafına gülücükler saçıyorlardı. Bir tarafta yüzlerindeki yazılardan Kürt olduğu anlaşılan aileler bir tarafta Türk aileler çocuklarını uğurlamak için ordaydılar. Gençlerin coşkusuna katılmamak elde değildi. O nedenle biz de onların coşkusuna yürekten iştirak ettik. Bu arada anne-babaların yüzündeki buruk ifadeye takıldı gözlerim ve öylece kalakaldı. Sonra da aklım anne-babaların o an yüreklerinden, beyinlerinden geçen duygu-düşüncelerin neler olabileceğine takıldı. Ve cevabı bulunca da yüreğim dağlandı.

Evlatlarını böyle bir coşkuyla askere gönderirken iki gün sonra Allah korusun “Şehit oldu!”, haberini almayacaklarını kim garanti edebilirdi. Maazallah böyle bir durumda hangi anne-babanın yüreği daha az ya da daha çok yanardı, birinin diğerinden daha az ya da daha çok yanması ihtimali söz konusu muydu? ASLA!

Ana-baba olmak, ırk, din, dil ayrımı tanımaz, ana-baba olmak bambaşka bir şey, hangi ırka, dine ait olursa olsun her ana-babanın yüreği evladı için aynı tempoyla atar. İyi de o zaman ana-babaların yüreği niye yanar, NİYE?

Şehitlik mertebesi, Yüce Allah’ın öbür dünya için kuluna bahşettiği en yüce mertebe ama, bu kardeşin kardeşi kırmasıyla olmamalı, unutmamalı ki; hepimizi aynı Allah yarattı, hepimizi bir ana doğurdu ve hepimiz bir can taşıyoruz, bir “CAN”…

Hal böyleyken neden milletcek yıllardır;”Bu topraklar üzerinde yaşayan herkes bir değerdir, kanımız, canımızdır, kalbimiz bir atar, bir parmağımızı kessek hepsi aynı anda sızlar, birlik-beraberlikten güç doğar, bize bizden başka dost yoktur, gelin birlik olalım, dostluğu baki kılalım!”, demedik, diyemedik, okullarda bile Gazze için yardım kampanyaları yapılıyor ve çok güzel sonuçlar elde ediliyorken, Gazze için gösterdiğimiz hassasiyeti “Terzi kendi söküğünü dikemezmiş!”, misali neden kendimiz için göteremedik, bunu yapmak çok mu zordu? Geçmişi bir parça da olsa telafi edip halen devam etmekte olan acı olaylara yapıcı, kalıcı ve etkili çözümler getirme yolunda kampanyalar başlatamaz mıyız, karınca kararınca birey olarak üstümüze düşeni yapsak neler başarılmaz ki; iki dakika sadece iki dakika bir düşünelim. Eminim çok güzel çözümler ortaya çıkacak.

ÜLKEMİZİN, TORUNLARIMIZIN GELECEĞİ İÇİN HADİ GELİN KURTULUŞ SAVAŞIMIZI KAZANMAMIZIN TEMELİNİ TEŞKİL EDEN BİRLİK-BERABERLİK RUHUMUZU CANLANDIRALIM, DAHA FAZLA ANA-BABALARIN YÜREĞİ YANMASIN, ŞU CENNET VATANDA HUZUR İÇİNDE YAŞAMAK İÇİN BİREY OLARAK ÜSTÜMÜZE DÜŞENİ YAPALIM.

GAZZE İÇİN ŞAHA KALKAN YÜREĞİMİZ, ÜLKEMİZİN GELECEĞİ İÇİN DE ŞAHA KALKSIN VE YILLARDIR SÜREN BU YANGIN BİR SON BULSUN!

GELECEĞİ AYDINLIK BİR TÜRKİYE’DE HEP BİRLİKTE GÖNÜL BİRLİĞİ İÇİNDE YAŞAMAK DİLEĞİYLE, HEPİMİZE BOL GÜNEŞLİ GÜNLER, UMUT DOLU YARINLAR DİLİYORUM.

ALLAH’A EMANET OLUN.

13.03.2009
Perihan METİN

Yorumlara bakınca şöyle bir duyguya kapılıyorum sayın yazar, sanırım biz aynı ülkede ve aynı gezegende yaşamıyoruz, biz kendi kurguladığımız bir ülkede tüm bunlardan uzak bihaber etki alanı dışında güllük gülistanlık bir ülkede yaşıyoruz ama sizin durumunuz gerçekten kötü ben olsam ben de böyle bir ülkede yaşamak istemezdim. Sonuç olarak size hak vermemek mümkün değil ve size haksızlık oluyro gerçekten, bizler mutlu mesut ülkemizde yaşayıp giderken sizin böyle şeyleri yaşıyor olmanıza biz yaşamadığımız için ancak bir filmi seyreder gibi bakarız ama bu durumda kendinizi çok yoruyorsunuz. Zira, yaşamadığımız için sizleri anlamamız mümkün olmaz ki, dimi ama yaa !!!!.........

eyvallah engin bey ben demokrat bir insanim
sen benim fikrime düsünceme saygi duymasanda ben seninkine duyarim
sende kendince haklisin ne deyim ben burda avrupada yasadigim zorluklar
altinda yasamak zorundamiyim oglumu zorla gönderiyorum türkce dersine
benim ana dilim kürtce diyer okularda bis kürt itilip kalkinan benim cocugum
kendini savunursa o zaman terrörrist oluyor adi bunu yapan türk gencleri
ne zamana kadar durdura bilirim ben cocugumu küfürlü merabalar ne zamana kadar
ben size degildi elestirim beni anlamayan herkeseydi ben ne bölücü nde düsman sadece baris yolcusuyum
bu dünya sana da kalmayacak bana da belki bana kefen nde mezar nasip olacak sana olur belki
sadece insan insan gibi yasamak en güzel dosluk beni ülkemde en güzel kardeslik benim ülkemde
engüzel bayramlar benim ülkemde halaylarla barisla newrozlariyla buyurun bu newrozda benim sehrimde kutlayin
ben gördügümü yasadigimi duydugumu söylerim fazlasida beni ilgilendirmez sadece öldürülgügümü yok edildigimi bilirim
neyse sayin Tatli türk kardesim bendende saygilar benim size degildi beni inkarcilaraydi

avsinli zeyno tarafından 3/5/2010 5:20:13 PM zamanında düzenlenmiştir.

yorum yazan arkadaslara iki civt sözüm olacak yasamadiginiz bir halkin direnisini bilemezsiniz
bir ananin yandigi kadar yanamazsiniz ates düstügü yeri yakar bilmezsiniz gelip bizimle yasarsan
anlarsiniz bir ekmegi paylasirsan anlarsiniz ben seni davet ediyorum buyur birak dilini kürtce konus benim gibi
ben ana dilimi bilmiyorum ne yazik cünkü yasakti yasanizda sesimiz cikmadi kürdistanda kac sehrin köyleri yakildi
yasayan halki sürgüne gönderildi harihten anliyorsaniz kör olmayip görürsünüz benim haritami
sen körsen sen sagirsan benim ne sucum var ne cüretle ne cesaretle bilmem sorgusuz yargiliyorsunuz
ben cocugumu simdi benin sorguluyor anne ben niye ana dilimi bilmiyorum ben kütce ögrenmek istiyorum
diyor daha 9 yasinda daglara degil okula diyorsunda hani benim okulum hani benim özgürlügüm ben kürtüm
hangi tarih bunu inkar edebilir inkar edildikce daglara soyunuyorz benim gözümle bakarsa kendi aynandakilerin
inkardan baska bir sey degil bunlar en kisasi leyla zana bir kürt kadini millet vekili oldugunda kürsünüzde önce türkce sonra
kürtce yemin etmisti sizin demokrat dediginiz ana yasaniz sorgusuz yargiladi mahkum eti
ülkenizde ingilizce fransizca vs dil konusuluyor degilmi paraniz bile avrupa parasi olarak isleniyor dolarla konusuyor hesaplar degilmi nice analrin evladi biri gerila biri ise asker hangisine yansin ikiside ciger degilmi bu ülkede
adaletli demokrasi olmadikca daha cok analar aglayacak . bizim amacimiz kan degil baris kardeslik diyoruz
kendini koy yerimize düsün ölende bende öldürende bende sen sadece kendi sinamanda izliyorsun filmi birde benim sinamamda izlede gör adaletin ne kadar gercekliligini sahteliligini arkadas .
YAZARA KATILIYORUM VEDE KUTLUYORUM

Yunan ve Bulgar Türkleri de azınlıktır. Resmen de böyle kabul edilirler. Oysa Kürt kardeşim en az ben ( laz ) kadar, yada Bir Türk kadar Bu vatanın asli vatandaşıdır. Kendini böyle hissetmeyen Türkler bile olmuştur. Buna kimse bir şey yapamaz.
Bana verdiğin cevap seni açık düşürüyor. Apaçık özerklik bile istiyorsun o da şimdilik, yani ucu bağımsızlığa kadar açık.
Kimse ün-iter devletinden bir santimi savaşsız vermez. Kardeşim bile kardeşliğini bilecek.
Ben Irkçı değilim. Yazılarımı dikkatle okumanı isterim. Niye susamıyorum bazen?
Haksızlığın yapıldığı yerde bunu görüp susmak tarafsız kalmak değil haksızlığa taraf olmaktır.

Çalışan bir hükümet var ve bütün yakınmalara kulak veriyor. Neden barışa şans tanınmıyor?
Sahnede her zaman oyun oynanır. Sahnenin arkasını çok az kişi görür. Oyunun amacını da daha az kişi kavrar.
Biraz daha netleşmeden hüküm yürütmek yanlıştır.
Yabancılar her türlü emtayı kullanırlar sömürü düzenlerinin teshisi için. Mesele kendimizi kullandırtmamaktır.

Görüşlerime değer verdiğiniz için size katılamasam da teşekkür ederim.
Saygım ve sevgim bakidir.
Allah'a emanet olunuz.

yorumsuz...

İşte budur yaa budur yaa, söylenmesi gereken sözler, dikkate alınması gereken sözler budur yaa Çok Değerli Serpil Vural (Hiçbitmez) Arkadaşım, çok teşekkür ederim. Hiçbir söz tüyleirmi diken diken edemezdi böyle, hiçbir söz şu an olduğu gibi gözyaşı döktüremezdi böyle kaç yıldır Türk Milleti cellat yerine konuluyor, aşağılanıyoruz derken aslında Türkler sürekli aşağılanıyor ama hala Türkler sağduyulu ve iyi niyetli davranarak insanca davranmaktan inatla vazgeçmiyor. İyi de o zaman neye kime bu veryansın bu kin, öfke ,intikam ve nefret duyguları ve neden neden, şurda bu yorumları rahatça yapabiliyorsanız bunları konuşabiliyorsanız siz zaten özgür bir ülkede yaşamıyor musunuz ve Türkler hala ses etmiyorsa bu size verdiği değeri ve kardeş olarak duyduğu sevginin, ve de bu sevginin devam etmesini istediğnin bir kanıtı değil mi, zulme uğruyoruz derken Türk milletine manen zulüm edilmiyor mu bu anlamda değerli arkadaşlar, yazık günah Allah sevgisi yüreğimizde olan insanalarız bizler, Mevlana'nın "gel, kim olursan ol, yine gel, bizim kapımız umutsuzluk kapısı değildir" dediği gibi derin bir insan sevgisiyle sevdik insanları biz, bu sevginin karşılığı bu olmamalı, Yunus Emre'nin "Yaradılanı Yaradan'dan ötürü severim" dediği gibi hepimiz aynı Allah'ın yarattığı kullar olarak sevdik birbirimizi Türklüğümüzle gurur duyuyoruz, Kürtlüğünüze saygı duyuyoruz, Kürt olarak dünyaya gelsem Kürtlüğümle gurur duyar, Türklüğünüze saygı duyardım. Ama Allah böyle takdir etmişken biz kullar kim oluyoruz da Allah'ın takdirine asi gelip Türk'sün Kürt'sün ayrımı yapma cüreti gösteriyoruz. Şimdiye kadar yapmadık yine yapmayacağız. Değerli Dostlar, bu ülkemizin içinde bulunduğu bu hassas süreçte hepimizin tabi olduğu ciddi bir sınav aslında, ciddi bir insan olma, insan kalabilme kısaca bir insanlık sınavı.. Gönül ister ki bu sınavı en güzel şekilde verebilelim hep birlikte İnşallah, bu hassas günler ergeç gün gelecek bitecek ancak ola ki ülkemiz için tüm insanlarımız için en hayırlı şekilde biter İnşallah.
GELİN CANLAR BİR OLALIM, DOSTLUĞU BAKİ KILALIM, YARADILANI YARADANDAN ÖTÜRÜ SEVELİM, BİZE BİZDEN BAŞKA DOST YOKTUR BUNU BİLELİM, BUNU BELLEYELİM.


BU ÜLKE ÜZERİNDE YAŞAYAN HERKES AYNI DEĞERDEDİR, HİÇ KİMSENİN BİR DİĞERİNE ÜSTÜN YA DA AŞAĞILIK BİR YANI YOKTUR. SADECE AYRIM NERDE OLUR, İNSANİ ERDEMLERİ TAŞIYIP TAŞIMAMA NOKTASINDA, ONUN DIŞINDA HERKES BİR DEĞERDİR, DEĞER GÖRMEYİ HAKEDER, YÜCE ALLAH'IN YARATTIĞI MUHTEŞEM BİR VARLIK OLARAK...

IRK, DİN, DİL, ETNİK KÖKEN AYRIMI YAPMAKSIZIN HEPİNİZE EN DERİN SEVGİLERİMLE VE EN İÇTEN SAYGILARIMLA.

Bende diyorum ki bir kürt olarak biz kardeşiz ve kardeşlik için başkasından istediklerini biz kürtlerede ver

Türkiyede yasayan kürtler hele bir kendine sorsun önce
siz kürtleri insan yerine koyan ve kendi ülkesiyle karsi karsiya kalan kimdir.
ve nicin daglari seciyor kürtler,bu kadar da olmaz yani.
kendi insaninizi kendiniz müskül duruma sokuyorsunuz.
Türkiyedesiniz ayni devlettesiniz daga cikanlari indirme cabaniz olsun
hala hak hak diyerek nankörlük edilmesin.
sanki Türkleri cellatmis gibi gösterme cabasina girmeyin.
acilmmismi sacilimmismi gibi sözler etmeyin edipte nankörlük etmeyin.

aslinda Türkiye cok insancil davraniyor diye bilirim böyle sözler duyunca.
özgürlük nedir sizin icin anlamis bile degilim.her yerdesiniz dag tepe bayir
daha neyin özgürlügü.
Türkiye devletinde resmi dairelerde calisiyorsunuz Türkiyenin ekmegini yiyorsunuz
Türklerde kardesligi ve barisi öneme aldigi icin
barisa odakli insanlari gördükce sahlanmayin.
Türkiye devletinde yasayip kafa tutma derecesine getirmeyin.
burada sitede dahi kürt oldugunu bildigimiz dostlarin zaman zaman kürtce siirlerini dahi okuyoruz
nicin yazdiniz mi diyorlar yanina türkcesinide yaz insanlikla kim ne der sana
ne ana dili daha neyin serbestligi daha.baskaldirinin bir haddi vardir.yada bir bitim noktasi vardir.
elleriniz kalem tutuyor baris baris deyip suclamayin ezikmis gibi bir görüntü cizmeyin.
kardeslik diyebiliyorsaniz sizleri ülkesinde tutanlara karsi diklenmeyin.
böyle kardeslik olmaz.ayni topraklarda yasamak istiyorsaniz
ortaligi karistirici olmayin karistirilmis yeterince zaten

.........
Hani Mahsun’un Güneşi Gördüm filmi vardı asker de bizden terörist de bizden. Size bir şey diyeyim ki PKK’nın alayı gelsin korkarsam namerdim ama ! ama! ....
Rozetli biri gelsin kırk şey ararım bakışlarında...

demis Havin arkadasimiz.
ve bir sey bulunur o bakislarda INSANLIK kirk sey aramaya gerek yok
o söz dinlemeyen daga cikaan evlatta da birebir IMANSIZLIK.
Anasini ezip gececek kadar....


bu filmi dün gecede izledim.Kürtlerde izlemistir herhalde.
ve o Annenin kendi evladinin dizlerine kapanip gitme deyisini her kürt görmüstür her halde.ozaman uzatmayin.kendi kendinizin yolunu cikmazlara itmeyin.
sonu yok.özgürlügün yolu okuldan gecer dagdan degil


yüreginize saglik 1 puan verelim yinede.
saygilar

hicbitmez tarafından 3/2/2010 8:12:53 PM zamanında düzenlenmiştir.

Aslında bu konuda söylemek isteyeceğim o kadar çok şey var ki lâkin şimdi vakit kısıtlığından dolayı genel görüşümü belirteceğim yazı yansımasında hissettiğim.


Evvela kimse ama kimse bilmediği hakkında konuşmamalı. Bu bir devlet bakanına hakaret için de geçerlidir bir millete genelleme yapıp konuşmak için de oradan buradan kulaktan kulağa dolanla konuşmak için de - her kitap faydalıdır ama her kitapta ya da belgede doğru olan yoktur örnek verilen de akla yatsın lütfen ki bunu Kürt de okuyor Türk de okuyor yaşayan mı bilir duyan mı - ağzı olan konuşuyor bu konuda hele ki "kürt" kelimesini görüyorsa biraz da insani olmayan duygular besliyorsa vay kürdün haline ha zannediyorlar ki bizim elimiz dilimiz armut toplar kırkının kırk soyunu onun kendi cebinden çıkarır kendi cebine hapsetmeyi bilirim de yakışmaz bize; bana da Kürt deniyorsa benim Kürt'lüğüm böyle. Bilinmiyorsa lütfen bildiği kadar ya da bilmediği kadar konuşsun , bugün bazı gazeteleri okuyorum bazı haber programlarını seyrediyorum ortalık felaket . Bu beni hiç ama hiç ilgilendirmez, birileri havlıyor diye ben de havlayamam ; duyulanla değil yaşananla konuşulsun.

Ayrıca,

Her harfi Kelam- ı Allah’ta yazılan gibi doğru görmeyin.


Bir de PKK vardı değil mi ? Bilmem neresinden nereye dayandırılan bir geçmiş. Çok konuşmamak gerekiyor ve konuşmayacağım . Niye mi çok küçük bir örnek sizin yazdıklarınızın dışında . Ben de doğu memleketliyim bilmem kaç yaşıma kadar orada yaşadım ve çocukluğumda yaşadığım bir şeyi anlatacağım. Bir gün bir haber geldi ki PKK bir araba dolusu insanı öldürmüş, silahla taramış da falan da falan. Korucular vardır oralarda bilirsiniz , o dönemlerde tüm köy halkı belirlenen bir iki evde kalırlardı bu evlerden biri de bizim evimizdi ve çocukken , bebekken daha okula bile gitmiyorken nefesimi tutup ses çıkarmadan sabah olmasını beklerdim tıkış tıkış doluşulan evde neden peki(?) hani olur da teröristin yolu eve düşerse ya beni de öldürürlerse… Ben de Kürt’üm sözde ama şimdi söz edilen de söz de benden . Hani Mahsun’un Güneşi Gördüm filmi vardı asker de bizden terörist de bizden. Size bir şey diyeyim ki PKK’nın alayı gelsin korkarsam namerdim ama ! ama! Rozetli biri gelsin kırk şey ararım bakışlarında. Ki bu dediğim araba tarama olayı da henüz birkaç ay önce televizyonda duyruldu ki yapanlar çok daha başka insanlar. Üst üste intihar eden eski devlet adamlarının haberleri duyuluyor. Gözler açılsın please ha açılmıyor mu çeneler kapansın please ben asla oturup da siyaset bilmeyenle siyaset konuşmam ve insanı tanımayanla hayatı konuşmam. Şimdi kalkıp da Türk beni sevsin Alman beni sevsin bilmem daha kaç ırktan insan varsa sevsin mi diyeceğim (!) ben buna sadece gülerim. Sevebilen, insan sever kanıdır ırkıdır bilmem nesidire bakmaz bakanın sevgisi de kendisine kalsın ki ben insan demediğime zaten bir şey demem; imanı olmayan daim uzak kalsın selamdan selama kalkıp da bakmam inkarına, neme lazım ya bulaşırsa.


Sorun Kürt , Türk değil sorun başka bir şey sadece halkla uğraşıyorlar. Dışarı çıktığınız zaman insanlara bir sorun bakalım – tabi bilenle konuşun- kim kimlerle ne sorun yaşamış. Bunu şuradan çıkarıyorum, işe yeni başladığım zamanlar bana farklı gözle bakılıyordu – hele ki üniversitede öyle şeyler yaşadım ki Kürtlüğüme bile şükreder olmuştum-hani Kürt’üm ya o bakıma. Hatta bir gün biri öyle bir gafta bulundu ki kendi kendine pişmanlığı öğrendi. Ve o zaman gördüm ki bilmeden konuşan bir millet var ve o zamandan sonra her konuşandaki akıl değildir dedim. Gafil çok…


Kimseye göre değişebilirliği olmayan tek şey var ki :


Kim inkar ederse etsin Kürt de insan ve bilen bilir Allah katında Kürt'ü de Türk'ü de siyahı da beyazı da birdir ; oraya amelle gidilir , kırın dökün yanınıza bir şey kalıyorsa haber verin ...


Emeğinizden ötürü teşekkür ediyorum, oldukça düşündürdü yazınız – hem de çok ve de hiçbir şey göründüğü gibi değildire inanan bir okuyucu olduğumu bilin- .


Bu arada imla ve noktalama kuralları çiğnenmiş, bir daha gözden geçirmeye ne dersiniz ..


Sevgiler diliyorum, mutlu akşamlar.






**Havin_** tarafından 3/2/2010 6:37:56 PM zamanında düzenlenmiştir.

mehmet bey yazınızı okudum. evet maalsef bu ülkede hiç bir zaman kürtlere vatandaş muamelesi yapılmadı.
çevremizde de görüyoruz.kardeşiz deniliyor ya topraklarından göçe zorlanmış kürtler şehire geldikleindede farklı bir muamele görmüyorlar. en basiti çok tanık olmuşumdur pis kürtler burayada geldiler gibi tahrik edici sözlerle çok karşılaştım. bu ülkenin başına yeni beyinler gelirmi bu ülkede herkes kendi dilini özgür konuşurmu orası bir bilinmeyen kanımca.
biz yinede öyle olmasını umalım. gerçekten kardeşçe yaşasın bütün halklar bu topraklarda
sevgiler saygılar

öncelikle güzel ve anlamlı yazıdan dolayı kutluyorum
temelini kan üstüne kuran, yıllarca kürtleri islam, ümmet maskesiyle kandıranlar şimdi PKK hareketini bahane edip kürtlere her türlü zulmü reva görmekteler.
şimdi onlara soruyorum:
PKK 1978 de kuruldu 1984 te ilk kurşunu attı.
bu tarihe kadar kürt diye bir ırk yoktu
" " " kürtçe diye bir dil yoktu.
" " " kürdistan diye bir coğrafya yoktu
bunların varlığını idda edenler cunta yasalarıyla yok ediliyordu
her 1-2 km de donumuza kadar aranıyorduk
sözde güvenliğime sağlayanlar tarafından her türlü hakarete maruz bırakılıyorduk
coğrafyamda hak hukuk yargı işlemiyordu
coğrafyamdaki resmi cinayetlere meçhul deniliyordu.
vs. vs.
bunların tamamı PKK'la ortadan kalktı.
kürde yıllarca kan kusturanlar gün geldi Avrupanın yolu Diyarbakırdan geçer dedi
gün geldi kürt sorunu benim sorunumdur dedi
" " " realitesini tanıyorum dedi
" " " asimilasyon bir insanlık suçudur dedi
dedi de dedi
ama 70-80 yıl bunu söylemeyen şimdi neden söyledi?
cevap açık ve net: PKK
Ama keşke pkk olmadan önce bunlar yapılsaydı.
şimdi burada kesiyorum ama cevap hakkım doğarsa tekrar yazarım
saygılarımla...

Sevgili Mehmet kardeşim, yazını sindire sindire okudum.
Öncelikle değerlendirmem için beni aramanıza teşekkür ederim. Gerçi bunun nedenini de merak ettim. Sanırım bazı Kürt kardeşlerimin aşırı ırkçılık kokan yazılarına karşıt görüş getirdiğim içindir.
Edebiyat sitesinde olduğumuzu unutmadan kısaca yorumlayacak ve tartışma yaratmayacağım.Faydalı bir yanı yok.

Yazınızı inandırıcı bulmadım. Bilimsel bir hüviyetle girmişsiniz. Selahattin Eyyübü ve Eyyübilerin Kürtlüğünden beri bir tarih çizmişsin.Ümmetçilik bizi Osmanlıya sadık kıldı demişsin. Tarih bunları doğrulamıyor. Keşke öyle olsaydı da Osmanlıda çıkartılan Kürt kaynaklı isyanlar olmasaydı. Tarih boyunca Kürt isyanları dediniz mi Googl'da basit bir vergi vermemek için bile isyan çıkarıldığını görürüz.
Kürt kardeşlerimizin dindarlığı doğrudur. Türkler Kürtleri hiç bir zaman azınlık statüsünde görmemiştir.Batılılarda azınlık kabul etmemiştir. ABD günümüzde hegomanyasını genişletmek için ve son Haçlı seferini kazanmak için İslama taarruz başlatmıştır. Nifak sokacak, huzursuzluk çıkaracak ve bir tarafı destekleyip büyük parçayı yutacaktır. Küçük parçalar zaten lokmadır.
Bance terörist üç çeşittir. Ve farklı görevlerle çalışmaktadırlar.
1. Dağdaki silahlı çete.
2. Şehirdeki sivil çete.
3. Irkçılıktan beslenenlerin fikir sömürüsüne kapılmakta olan Sade vatandaşlar.Sempatizanlar.

Yazınıza dönersek: Darbelerin herkese ayrımsız zarar verdiğini kabul ederim. Lakin sen Kürtsün diye kimseye özel işkence yapıldığını kabul etmem. Çünkü cuntacıların içinde Kürt komutanlar da vardı. Bu Ülkede bir Laz veya Türk'ün sahip olduğu her hakka sahipsiniz.Lazca da yasaktı ama bir Apo çıkarmadılar.Yinede Alevi ve Roman açılımı ile Kürt meselesini de konuşalım diyen bir hükümeti desteklemeniz gerekirdi. Oysa kaynak kurutulmasın bu kan aksın istiyor silah ve çiçek elinde bir gurup.
Abdullah Öcalan katili ile Said-i Nursi'yi yada Selahaddin Eyyübiyi Aynı satırda yan yana bile koymak İhanettir, Günahtır, ayıptır. Hükümetten PKK'nın silahlarının gölgsinde bir taviz metni koparıla bileceği mi sanılıyor? Hayaldir. Dünya da hiç bir terörist örgüt silah bırakmadan anlaşma yapılamamıştır.Bubi yuzaklı bie yazı yazmışsınız. İyi niyet se iyi niyat ama iyi niyet maskesi altında art niyet sanki sırıtıyor.Kürtlerden oy alan partiler mecliste yasaksız çalışmaktadırlar. Kapananlar Irkçık üzerine faliyetler vs. haklı nedenlerle kapatılmıştır. Adeta kendilerini kapattırmıştır.

Nihayet yazının gerçek niyeti açıklanıyor. En azından ( şimdilik) özerk bir yönetim isteniyor. Türkmenler yanlış Örnektir. Çünkü onlar orada azınlıktır. Kürtler ise asli vatandaşıdır TC'nin.

Allah vadinden dönmez. İslamiyeti kendisi koruyacaktır. ABD yenilecektir ve buralardan defolup gidecektir. İşte o zaman her şey daha net anlaşılacaktır.

Bazı şeyleri sadece zaman çözer. Bu da öyle bir konudur. O nedenle cevabınız ne olursa olsun (sıkıldım bu işten) daha cevap yazmayacağım.

Fikrimi merak etmiştiniz söyledim işte.

Elbette bir çok söyleyeckleriniz çıkabilir. Benimde onlara diyeceğim olur. Bunun adı kısır döngüdür.

Ya çözümün bir parçası olalım ya da ortadan çekilelim ve sorunun bir parçası olmayalım.
Ya hayır yazalım ya da yazmayalım. Bu konuda tek yazı yazmadım. Yazmayacağım. Vebali vardır.

Saygılar sunarım. Allah'ın selamı üzerinize olsun.

cok haklisiniz size katiliyorum yoldas
ana dilimiz kürtce malesef konustugumuz türkce
bende sorguluyorum tarihi kürtler yok sayildikca
daglara soyunmamiz kardes kardesin katili olmasina neden olmakta
demekratsiz ABD YE KUKLA OLDUKCA TC BU DÜZEN BOZULMAYACAK SANIRIM
SEVGILI YAZARIM VE SAIRIM DESTEKLIYORUM BIR KÜRT OLARAK ONURUMUZUN CIYNENMESINE IZIN VERMEYECEGIZ
EMIN OL BIZIM ONLARA CEVABIMIZ BARIS ELIYLE KALDIRDIGIMIZ BAYRAGA SAYGI BEKLIYORUZ

yüreğine sağlık güzel bir konu ve güzel bir anlatım. lakin bazı eksiklikleri var. o dediğiniz örgüt 80 öncesinde de vardı.
ve başlıca misyonu devrimci yurtsever bütün örgütlere saldırmak olmuştu. 80 öncesi kürtlerin iç çatışmalarını
hatırlamak ve incelemek gerekir bence birincisi bu. (burada yazamayacağım bazı durumlar) ikincisi ve bence çok daha önemlisi uğur mumcu cinayetinin aydınlatılması ve arkasındaki gücün deşifre edilmesi.(herkes tarafından biliniyor
uğur mumcu o zat ve örgütünün bağlantılarını öğrenmişti bu konuda önemli bilgilere ulaşmıştı) gerekir. bu aydınlatılırsa
büyük resmin parçaları yerine oturur ve fulu görünen resim netleşir. üçüncüsü de bugün sürmekte olan şu büyük
örgüt ile o sözünü ettiğin örgütcüğün ilişkisi o büyük örgütü soruşturan savcıların bile dosyalarına girmiştir....
birde kürtler ekonomik sosyal kültürel bir devlet kurabilecek potansiyelde değillerdi kurtuluş savaşı sırasında bence bugün bile o potansiyele ulaştıkları tartışmalı. bu da dördüncü eksik bence....beşincisi de o zaman 1921-1923 yılları arası
ismail beşikçi hocanın da belittiği gibi türk tarihi bakımından karanlık bir dönem. o dönemde türk devletinin ingilizlere
musul ve kerkük ü vererek karşılığında kürtlere hiçbir hak varmeme şartını koştuğunu söyler beşikçi. akla uygun.
çünkü dünyada ırak ingiliz sömürgesi olup da alt milletlere hiç bir hak verilmeyen tek ülke. bu genel ingiliz politikasına taban tabana zıt....ve altıncısı da o zaman ki dünya politikası kürtlerin yaşadığı coğrafyayı bölme ve parçalama gibi bir
politikası olduğunu sanıyorum. çünkü lozanda ingiliz temsilcisine soruyorlar neden ortadoğuda böyle adaletsiz bir harita
ortaya çıkardınız diye. o da cevap veriyor 80-90 yıl sonra yine buralara gelebilelim demiş. nitekim geldiler. eğer adalet olsaydı özgürlük ve eşitlik olsaydı abd nin israilin ingilizlerin yada başkalarının buralara gelip böyle at oynatmaları
ortalığı karıştırmaları mümkün olur muydu....daha uzatmak mümkün ama bu kadar yeter sanırım.....
sevgiyle....