Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
zakir
zakir

Ayn Şın ve Kaf Üzerine

Yorum

Ayn Şın ve Kaf Üzerine

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

567

Okunma

Ayn Şın ve Kaf Üzerine

Ayn Şın ve Kaf Üzerine


Aşk, yaratılmışların yüzü suyu hürmetine hayat bulduğu mana denizi. Üç harf, tek hece. Özündeki sırra kolay vakıf olunmaz. Kainata hâkim olan hükümranın, nefesinden esinlenir gündüz ve gece. Çiçeklerin renginde, gezegenlerin ahenginde; mevsimlerin devri daiminde, güneşin ayla, dünyayla ünsiyetinde aşk vardır. Bir katresi, çirkinleri güzelleştirir; Ferhat’a dağı deldirir. Çölleri vaha eder, Leyla’dan Mevla’ya yol açar.


Aşk, kudreti sonsuzun fanilere ebediyet yolunu gösterdiği aynadır. O aynada siretler ve suretler kirlerinden arınmış hâlleriyle görünür. Hüsnün kapısını aralar gözlere ve gönüllere.
Zahirden batına yol bulur kendini aşka adayan. Darbı meseller, efsaneler iflas eder aşk gerçeğinin karşısında. Yıldızların ve bulutların mest ü hayran kaldığı güzelliktir aşk. Dut yaprağını, ipek böceğinin gayretiyle ipeğe çeviren aşktır. Kum tanesini midye karnında inciye dönüştüştüren aşk...


Aşkın bidayetine düşen çiy damlasının, ayn’ın özünden süzülen usare olduğu söylenir. Ve cümle aşk ehlinin bu usareden nasiplenen bahtlılar olduğuna dair nice rivayetler vardır. Elest bezminde, cümle çiçekler bu usareye bir katreyle katılmışlar.Ama, gül tüm varlığını ortaya koymuş, aşk deryasında kaybolmuş... Aşk gülünün, bütün çiçeklerden kırmızı açması bu yüzdenmiş…


Şın, şakayık çiçeklerinin şikayetini şerh ede şerh ede sabahlayan sümbülleri kıskanırmış meğer. Şükür dervişin yitiği, şekva bülbülün betiğiymiş. Şın’ın cümle şikayeti şakayık çiçeklerindenmiş. Şiir ve şarkı şının bidayetinde bulunmak için can attığı iki ezeli dostmuş. Şakayıklar şarkılara kapı aralayan nazeninlermiş… Nice besteler dinlemişler kadim devrilrden bu yana şakayıklar...


Kaf, burnu Kafdağı’nda olanlara hayret eder. Aşkın bidayetinde bulunmasına hep şükredermiş. Bazı gafiller kaf ile Kafdağı’nın arasında bocalar dururmuş. Bu ara karanfil kelimesi kaf ile başlamayı ayrıcalık sayar; yârin dudağından bir katre alev sanırmış kendisini… Gül yaprağında üşüyen şebnemi kıskanırmış.


İşte aşk, bu renk ve usare harmanından derlenen, muhtevasında ateş, su, hava ve toprağı cem etmiş füsunlu bir iksirmiş… Ruhlara üflenen can iksirinin özü aşkmış meğer. Onu bilenler bilirmiş…
Ankara,24.02.2010 İ.K

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Ayn şın ve kaf üzerine Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Ayn şın ve kaf üzerine yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Ayn Şın ve Kaf Üzerine yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL