Değerli okurlarım, Esentepe(Lemos) köyümüzün sevgili gençleri,hazır konu üzüm ve pekmezden açılmışken, 1955- 1960’ lı yıllarında var olan, yapılan ve yörenin en büyük, en heyecanlı, en coşkulu, en eski gelenek ve göreneklerini canlandıran, yaşatan, hafızalardan silinmeyen, kutlanan Hacalardı üzüm şenliklerininden bahsetmeden, anmadan geçmek o güzelim anılara gerçekten haksızlık ve saygısızlık etmiş olacağımı düşünüyorum.Yeni yetişen siz sevgili gençlerimiz o güzelim günleri yaşamadılar. Belkide o günler anne, baba ve büyükleri tarafından kendilerine hiç mi hiç anlatılmadı. İşte bundan dolayıdır ki, köyümüzün anane, gelenek,örf ve adetleri birer birer unutulmaya yüz tutmuşlardır. Sevgili gençler görüyor, okuyor ve köyümüzle ilgili kurduğunuz sitelere girip çıkıyorum. ne güzel siteler onlar öyle . Hepinizi içtenlikle, canı gönülden kutluyorum. Kutluyorum amma, sizlerden bir ricam var. Lütfen kurmuş olduğunuz sitelerde anna, baba ve köy büyüklerinizden sorup öğreneceğiniz, gelenek ve görenekleriniz ile örf ve adetlerinizi sitelerinizde yayınlayıp, birbirinize gönderin olur mu ? Bunları yaşatmanın yolu yazmak, yaşamak, yaşatmak ve nesilden nesile aktarmaktan geçer. Sizlerden üç, dört kuşak sonra gelen gençlik sizlerin bildikleri ni bilmeyecek ve onların gözünde sizlerde unutulacaksınız zamanla. Bu herhalde hoş bir şey değildir diye düşünüyorum. SİZLER NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ BU KONUDA ACABA ?
O yıllarda GÜNDER,FARİSKE, LEMOS VE UĞURLU KÖYLERİ dörtgeni arasında Hacalardı köprüsünün bulunduğu Göksu Çayının bir kolunu oluşturan, Fariske çayının kenarında bulunan bağlık, bahçelik alan, bu Hacalardı şenliklerinin yapıldığı yer idi. buraya çevre köylerden yüzlerce kişi gelip bu eğlencelere katılırlardı. Bu organizeyi ise zamanın köy muhtarı rahmetli , değerli büyüğümüz Mahmut ÇOŞKUN, GÖKTEPE( FARİSKE) BELEDİYE BAŞKANI, UĞURLU MUHTARI, GÜNDER MUHTARI tarafından yapılırdı.Şenliklere katılan tüm misafirler dalga dalga, gurup gurup, at ve eşekleriyle alanı , bölgeyi doldurur
lardı.
Şenliklerin sebze ve meyvenin bol olduğu bir ayda yapılması, gelen misafirleri ve ev sahipliğini yapanların sıkıntı çekmelerinin önüne geçmiştir. Burada yörenin yetiştirdiği en güzel üzümler sergilenir ve seçilen jüriler tarafından engüzel üzüm ve yetiştiricisine ödüller verilirdi. Bu şenliklerde keçiler kesilir, saç kavurmaları, kebablar yapılır, içkiler içilr, yörenin keman,tef çalanları ve şarkı, türkü söyleyenleri bir gurup oluşturarak gelen misafirleri eğlendirirlerdi. Ben oyıllarda onbir, oniki yaşlarındaydım. Kendimce bağımızda yetişen en iyi üzümü kopararak bu şenliklere ve yarışmalara coşkuyla, sevinçle, heyecanla katıldığımı hatırlıyorum. DARANLI MEHMET ALİ, GÜNDERLİ BİR TEFÇALAN KİŞİ, BAŞDERE DEN KÖR HÜSEYİN( HÜSEYİN İLERİ) , UĞURLUDAN KÖR ŞÜKRÜ BU GURUBU OLŞTURUYORLARDI. KEMENECİ DARANLI MEHMET ALİ KEMANIYLA NE KADAR GÜZEL ÇALIP, O YAVUZ SESİYLE, " R" HARFİNİ SÖYLEMEDEN OKUDUĞU YÖRESEL OYUN HAVALARI İNSANI GERÇEKTEN BÜYÜLÜYORDU. rakıların bardakla içildiğini biliyordum, fakat armutların içi oyularak , rakı doldurulup içildiğini o yıllarda ögrendim ve gördüm. Bu geçmiş yılların o şaşalı günlerini anıp , siz sevgili gençlere anımsatmaktan gerçekten mutluluk duymaktayım. Ayrıcao güzelim yılları ve güzellikleri tekrar tekrar yaşamaktan, yaad etmekten çok mutluyum.

Hüseyin YILDIZ (Lemoslu Hüseyin)