Gecenin katlanılmaz sessizliği ve bu ıslak duygusallığın altında tek istediğim hayalinde kaybolmak.... Yıldızların altında sarhoş olup türküler tutturmak ve hayatı hissetmek, yaşamın manasını keşfetmek seninle.... Karanlığı ve soğuğu içime çekmek doyasıya, özgür bırakıp ruhumu, geceye ve sana doğru akmak coşkun bir su gibi....Özlem sarmış etrafımı, sarıp sarmalanmaya, sıcaklığına, sesine en çokta sevgine hasretliğim....Seni arıyor ellerim, nefesine hasret kimsesiz yüreğim... Yapayalnız bu yüreğimi, sevginle doyuracak, hayat verecek bir tek sendin....Yaşamak denilen bu boşluğu dolduracak tüm hücrelerimde dolaşacak olan yalnız sen......Ama sen o saçma kurallar, sorumluluk kavramlarıyla öylesine dolusun ki; o kadar kapatmışsın mühürlemişsin ki kalbini, ulaşmak zor sana...Yapma!... Beni bu kafeste bir başıma koyma....Sadece bir adım atacaksın sınırsızlık yolunda,sonra birlikte dalacağız sonsuzluğun masmavi sularında....Hayır imkansız değil bu ver elini bana, korkma!...
Gökyüzü bile kararsızlığından nasibini almış, bilememiş nasıl dokunsa yüreğine kar mı yoksa yağmur mu yağdırsa..... Senden bana bir ışık getirsin diye rüzgara veriyorum saçlarımı, her yer buz kesmiş sanki, yüreğim gibi.. Artık yoruldum bırakmak istiyorum kendimi kollarına Sesine, nefesine,tenine ve yüregine girmek istiyorum, ne olur aç kilitlerini, kıralım bütün zincirleri, karanlığa teslim edelim kendimizi, dağlara resmedelim sevgimizi.....Bizi yaşayalım sorgusuz, sualsiz, kimliksiz düşlerimizde...Kim bilir; belki bir peri masalı yaratırız aşkımızdan.......
Biliyorum imkansızı istiyorum, her ne kadar imkansız olsa da, ama sevmek cesaret ister en başta. Bir elini versen bana, yitirmekten korkmadan, incinmelere aldırmadan...Geceye inat, sessizliğe inat, sulara, aya ve yıldızlara inat sarıl bana....
Ben şimdi sana avuçlarımdan süzülen minicik bir sevgi damlası gönderiyorum beyaz bir güvercin kanadıyla...rüyalarına girsin, masum bir öpücük kondursun kirpiklerine ve seni sevgi meleklerim korusun en savunmasız anlarında bile.......

21.02.2010