Doğruluk,her insanda farklı şekilde yansımalar yapar.Mutlak doğru yoktur
diyen "Montaıngın’e göre tek doğru kavramı olanaksızdır.İnsan düşüncelerinin değişimi ve gelişimi ,sürekli değişkenlik gösterdiğinden olmalı ki, bu gün söylenenle yapılan şey arasında uyuşmazlıklar var.İnsan sürekli yeni beceriler, yeni kavramlarla karşılaşır.Bilincide bu yönde gelişir diyor.Ben .Montagıne’ın aksine mutlak doğru sorgulanabilir diyorum ve mutlak doğrunun yargılaycısı vicdandır.Çünkü kötülük yaptığımızda,illaki bizi sorgulayan bir birimin olması gerekmez.Vicdanımız, neyin doğru ,neyin yalnış olduğunu söyler.""Timon ,her doğru sonuçları açısından farklılık gösterir ,oysa her vicdanın haykırdığı doğru birdir demesi gibi."""Hırsızlık yapan iki insandan biri çaldığı ekmekle karnını doyurur,diğeri soyduğu bankayla haksız bir zengileşme peşindedir.Her iki durumdada hırsızlığın ahlaki bir davranış olmadığı bilinir..Ancak sonuçları açısından değişiklik gösterir.

Demek ki;Değişen doğrunun kendisi değil,insan yaşantısına yaptığı etkidir.Birnevi öz vicdan muhasebesidir.Ben dostumun benimle doğru olmasını isterim.Sevgi ve saygı kalelerini sağlamlaştıran tek şey güvendir aslında.Birini yalan söylediği için savunmak yerine,onu yalan söylememesi için ikna etmek ,daha akıllıca bir davranış olmalı.Yeri geldiğinde hiç birimiz toz kondurmayız kendimize,Oysa kendimize bile söylemekten korktuğumuz yalanlarımız vardır.Bu yalanlarla yüzleştiğimizde,kendimizden utanırız.Hiç kimseye anlatmamızın tek nedeni daha fazla aşağılanmamak olabilir.


Fikret EDİŞ
DEN:4
Doğrunun sorgulanması