68 KUŞAĞINDA AŞIK OLMAK .....2.BÖLÜM

Cebeci parkına varmışlardı, parkın kuytu ve sessiz bir yerine oturmak istemediler aksine en kalabalık bir yerini bulup orada oturdular.
Orada bulunanlarla paylaşmak ....biz birbirimizi seviyoruz ve birbirimiz için varız .......çığlıklarını herkesin duymasını istemişlerdi.
Uzun uzun baktılar birbirlerine,bakışları çok şey söylerken,dudakları suskun kalmaktaydı.Sanki söylenecek bir söz,bir kelime ortamın büyüsünü bozacak korkusu vardı içlerinde.Ama yinede gelecek düşüncesine kapılmadan anı yaşamak en iyisiydi ve bu düşüncelerle bakışları bir köprü oluşturmuştu yürek odacıklarıyla bağlantılı bir köprü.Üzerinde sürekli sevgi mesajları taşınan ve geçmişteki çaresiz duyguların unutulduğu mesajlardı artık belleklerini meşgul eden.
Ne kadar oturduklarını bilmeden suskunluklarını bozmadan oturmuşlardı,takiii görevli garsonun başlarına dikildiği ana kadar oturmuşlardı..........Affedersiniz kapanma zamanımız geldi izin verirseniz kapatacağız.........Telaşla kendilerine geldiler,onun için zamanın önemi yoktu ama ya Gül için aynı şeyi düşünemezdi o şimdi ne diyecekti ailesine.Saatine baktı ..aman Allahım saat 01 i geçiyordu.Bu saatte dolmuş bulmak eve gitmek nerdeyse 1 saatten fazla sürerdi.Hemen aklına Taksi tutmak geldiyse de belli etmeden ceplerini karıştırdı ve ..........
Allahım ne yapacaktı ne yapacaktı.İçerisinden sunturlu bir küfür salladı.Aşkını,Gonca Gül ünü eve biran önce yetiştirmesi gerekti ama nasıl.Gül se hafif bir gülümsemeyle onu izliyordu ve ...Hadi telaşlanma şuradan bir taksiye atlar giderim zaten annemler bugün bir yemekli toplantıdalar sabaha karşı gelirler..........dedi.Biraz rahatlamıştı ama ya taksi parası onu gecenin bı saatinde yalnız göndermesi mümkün değildi.kendi de gitse taksi parasını vermesi gerekti.Offfff offfff ne yapacaktı şimdi.Gül bir kez daha gülümsedi....hadiiii dert etme bende para var ve sen beni bırak sonra aynı taksiyle geri dönersin.... bu kız düşüncelerinimi okuyordu neee. Mecburen boynunu büktü ve öne geçmesi için Güle yol verdi.
Çıkarken kahvenin hesabını ödedi garsona teşekkür etti.Allahtan onu ödeyecek parası vardı yanında.
Bir taksi çevirdiler yoldan ve Gül ü evine Çankaya ya evinin kapısına kadar bıraktı.Uzun uzun baktı arkasından bu kızı gerçekten seviyordu.Yaşamında ilk kez ciddi bir şekilde düşünüyor du.Ve şunu anımsadı ilk kez biri için kaygılanmıştı.Evet evet bu kızı gerçekten seviyordu.
Bu düşünceler içerisinde taksiye geri dönmüştü,eee nasılsa Gül taksiden inerken cebine bir miktar para koymuştu.Sahi ne kadar koymuştu,merakla cebini karıştırdı aman Allahım bu para kendisine 1 ay yeterdi .yok yok bunu yarın iade etmesi gerekti bu seferlik taksi parasını vermişti ama kabul edemezdi ve yarın bu parayı iade edecekti.Devrimci karizması dahada önemlisi yöresel kültürü buna izin vermezdi.
Arkasına yaslandı ve yolculuk süresince günün yorumunu yaptı kafasında,çok mutluydu çok ve bir kez daha yineledi kendince ..Ben bu kızı gercekten seviyorum..Bu düşüncelerinden taksi şöförünün geldik arkadaşım sözü ile sıyrıldı.Taksimetrede yazan ücreti şöföre ödedi ve teşekkür etti.Mutluluğunu bir şekilde şöförlede paylaşmak adına teşekkürün yanında gülümsemişti.
Apartmanın kapısına geldiğinde kendi kendine tekrar gülümsedi ve yineledi ve sessiz bir çığlık fırlattı boşluğa ...evet ben bu kızı seviyorummmmmm.......EMİN NAMIK BÜLBÜLOĞLU