Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
Mustafa Sakarya
Mustafa Sakarya

.

Yorum

.

9

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

830

Okunma

.

-Git bakalım Selen, git! Ne oldu yani sana biraz bağırdımsa. Bilmiyor musun sanki benim sinirli bir adam olduğumu? İş yerimdeki sorunlarımı da biliyorsun. Kaç zamandır müdürle düşman gibiyiz. Bu mu yani sevmek? Tamam, geçen gün çok sinirlendim, sana ağır laflar söyledim. Ama idare edeceksin beni. Her evde olur bunlar. Sen bu evin kadınısın, katlanacaksın tabi ki bazı şeylere. Çocuğu da aldın götürdün annene. İyi mi oldu yani şimdi? Selen bak! Eğer böyle inat etmeye devam edersen bu yuva dağılır sana söylüyorum. Bir daha da beni de bulamazsın..


-Ahmet, mektubunda “Bana katlanacaksın” diyorsun. Yazıklar olsun sana! Bunca sene senin bitmek tükenmek bilmeyen sinirine, bundan dolayı sürekli kavga çıkarmana göğüs geren ben değil miydim? Ama artık dayanılacak gibi olmadığının farkında bile değilsin. Hadi kendimi geçtim, alıştım sana. Ya Can? Daha sekiz yaşında. O’nun önünde her gün ettiğimiz kavgalardan çocuğun ne kadar üzüldüğünün farkında değil misin? Eğer bu yuva dağılacaksa bil ki benim yüzümden değil, senin öfkene hakim olamadığın içindir. Bir daha beni bulamazsın demişsin. Ahmet ben çok düşündüm. Sen kendini değiştirmedikçe bizim o evde asla huzurumuz olamaz. Ve artık ben senle sürekli kavga etmekten, usandım, bıktım. O yüzden bir daha sana dönmeyi asla düşünmüyorum.


-Selen, bugün senin ve Can’ın benden gidişinizin dördüncü ayı. Bir gün çekip gideceğini hiç ama hiç düşünmemiştim biliyor musun? Gidersen de üç beş güne dönersin dedim. Sizden sonra ev çok sessiz. Ölüm sessizliği gibi. Selen galiba sen haklıydın. Ben gerçekten sana çok haksızlık ettim. Bu arada her şey ardınızda bıraktığınız gibi. Bir ben değiştim sadece. Sizden sonra, en yakın arkadaşım Alkol oldu. Senin ve oğlumun hasretini ancak böyle söndürüyorum. Bu arada işten de atıldım. Alkolik ve kendini kaybetmiş birini istemiyorlar. Bütün gün evdeyim. Gecelerim, gündüzlerim birbirine karıştı. Bazen duvarlar üzerime üzerime geliyor, boğuluyorum. Kaç zamandır saçımı, sakalımı da kesmiyorum. Annem emekli maaşından yardım ediyor bana. Zaten masrafım yok. Boğazımdan sizsiz bir tek lokma geçmiyor. Tek masrafım sevgili dostlarım içkim ve sigaram. Akşamları Can’ın resmine bakıyorum. Bende kalan, o minik yeleğini öpüp kokluyorum. Can’ı çok özledim biliyor musun? Hep odasında yatıyorum kokusunu içime çekmek için. Dün O’nun okuluna gittim uzaktan da oğlumu göreyim diye. Ve gördüm onu. Gördüm canımın içini. Arkadaşlarıyla birlikte gülüp oynuyorlardı. Bilmiyorum ben aklında var mıydım? Koşup ona sıkı sıkı sarılmak istedim. O süt kokusunu koklamak istedim. Yüzümü yüzüne değdirmek istedim. Yapamadım. Benim bu perişan halime üzülmesini istemedim. İçim yana yana O biricik Can’ımı seyrettim. Kah mutluluktan ağladım. Kah hasretinden hıçkırıklara boğuldum. Sizi çok özledim anlıyor musun? Lütfen dönün artık! Sizden sonra evdeki bütün çiçekler soldu .Kuşlar bile pencereye gelmez oldu. Her kez biliyor artık bu evde Can yok, Sen yok, hayat yok…


-Ahmet, bütün bunlara ben mi neden oldum? Allah’ının aşkına söyle. Neden bana bu mektubu yazıp beni daha da acılara boğuyorsun. Sanıyor musun ki ben o evden çıktıktan sonra eteğime zil takıp oynadım? Biliyorsun senle ne kadar tartışsak da, ben en güzel günlerimi o evde yaşadım. Sende gözümü açtım ben. Ben, sende çocuk oldum. Kadın oldum. Ana oldum. Sanma ki evliliğimize vefasızım. Sanma ki her şeyi içimden bir kerede söküp atabildim. Hele, Can.. Çocuk rüyalarında hep “Babam, Babam diye sayıklıyor. Her gece senin resmini öpmeden, sana “iyi geceler babacım” demeden yatmıyor. Hangi ana ister yuvası dağılsın. Ahmet, seni severdim, hem de candan bilirsin. Gene içimde başkasın. Ayrıldık diye ne olur kendini bırakma. Kendine yazık etme. Bizleri de burada daha fazla kahretme.


-Selen, Selenim. Sana iyi haberler vermek istiyorum. Bilmiyorum bu saatten sonra, yani beş aydan sonra kıymeti var mı senin için? Alkolü bıraktım artık. Kendime bir işte buldum artık. Bu arada psikoloğa da gidiyorum, sizi benden koparan şu kahrolası sinirli halimden kurtulmak için. Selen, yalvarırım gelin artık. Başka ne yapmamı istersen söyle, inan yaparım. Tut artık ellerimden, yalvarırım tut….


-Canım babacım benim. Canım babacım. Çok mutluyum artık. Annem valizlerimizi toplamaya başladı. Bu hafta sonu yanına geliyoruz. Bir daha senden hiç ama hiç ayrılmayacakmışız….



Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
. Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz . yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
. yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Eser Akpınar
Eser Akpınar, @eserakpinar
19.2.2010 08:22:53
" Kaybetme korkusu ".......Tüm ilişkilerimizin odak noktası duygu. Hayatımızda " var " dediğimiz insanı kaybetme korkusu taşıyorsak dört elle sarılırız. Kaybedinceye kadar anlamayız bizim için önemini. Varlığının dodurduğu boşluklarımızı fark etmeyiz. Hoyratça harcarız, ona ait herşeyi. Nasıl olsa gitmez, bırakmaz, kaybetmem zannederiz. Sonra bir gün bakarız ki, yok. Güm.! Derin bir boşluk bırakmıştır arkasında. Sersemleriz, sendeleriz. Var gücümüzle çabalarız geri döndürmek için.....

Saygılar.
arnavut kızı
arnavut kızı, @arnavutkizi
18.2.2010 10:46:56
Muhteşem.... elinize yüreğinize sağlık efendim. tebrik ediyorum saygımla...
Fikret TEZEL
Fikret TEZEL, @fikret-tezel
17.2.2010 16:28:44
9 puan verdi
'' Sizden sonra evdeki bütün çiçekler soldu .Kuşlar bile pencereye gelmez oldu. ''

Tek bir cümle bile yetiyor aslında, yuva yıkılmasının ne demek olduğunu !

Çok güzel bir kurgu, güzel anlatım. Faydalı mesaj. Yazar, sosyal bir görevi yerine getiriyor.
tacettin yıldırım
tacettin yıldırım, @tacettinyildirim
17.2.2010 15:06:37
harikasın..........
Turgay COŞKUN
Turgay COŞKUN, @turgay-coskun
17.2.2010 13:39:18
Topluma örnek olabilecek bir kurgu.

Tebrik ediyorum...

Selamlar...
Fatma Biber
Fatma Biber, @fatmabiber
17.2.2010 12:52:04
10 puan verdi
Harikaydı...
Kaleminize de, yüreğinize de teşekkürler. keşke herkes Ahmet gibi hatasını anlayıp telafi edebilse.
ze
zekai beder, @zekaibeder
17.2.2010 11:24:19
10 puan verdi
mustafa bey tebrik ederim .konu ve kaleme alınışı harikaydı.kaleminize ve yüreğinize sağlık
Engin Tatlıtürk
Engin Tatlıtürk, @engintatliturk
17.2.2010 11:02:25
10 puan verdi
Muhterem bu yazı ile güne damga vurursan şaşma.
Sanat,
duygu,
bilgi,
öğüt,
sosyal hayat. Vel hasıl her şey var yazıda.
Benim gibi duygusuz bile hislendi.
Tebril ederim. 10 Numara.

Selamlar.
handan akbaş
handan akbaş, @handanakbas
17.2.2010 10:36:33
10 puan verdi
Tebrikler,günümüz ailelerinden bir çoğunun karşılaştığı konuyu işlemişsiniz.Evlilik özveri ister,bu hep tek taraflı olursa öykünüzde olduğu gibi,bir taraf dayanamaz hale gelir,kopmalar başlar.
Gereken profesyonel yardım alınıp çareler üretilmeli.Çok güzeldi,iyi mesajlar içeriyor,saygılar.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL