İntikam alıp da sonunda pişman olmaktansa, affedip de pişman olmak daha iyidir. cafer b. muhammed
Nermin Kaçar
Nermin Kaçar

FATMA ANA'NIN TORUNUNA NASİHATİ

Yorum

FATMA ANA'NIN TORUNUNA NASİHATİ

5

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1277

Okunma

FATMA ANA'NIN TORUNUNA NASİHATİ

Memed’ im, sana uzunca bi süre gelemeyecin galüba. Özleyecin emme. Bizim gızın gızı evleniyo. Onun düğününe gidecin. Memed’ im torunun gelin oluyo. Ah keşke sağ olsaydın da sen de görebilseydin. Emme kader işte.

Ben, düğünü yapa yapmaz gelirüm hemen. Habarın osun dedüm. Meraklanısun sora. Bir soluk gidem de habar verem dedüm. Bolu pazarı gün yola çıkacın. Allah nasüp edese üç bilemedün dört seet sonra da Angara’ da olurun. Bizim gızın eli ayağına dolanmışdır şindi. Pek feydam omasa da benim omam ona güç kuvvat verür. Sağlıcaknan kal Memed’ im.


Eyi odu Memed’ e habar verivemem. Gemeyince meraklanurdu. Gidemde hazurluk yapıverem.

İki gün sonra ….

“Anne ! Nasıl yetiştireceğim ben bu işleri. Her şey birbirine girdi. Elim ayağıma karıştı. Ne zor işmiş kız evlendirmek. Her şey bana bakıyor. Bir sürü iş var daha yapılacak. Of Allah’ ım nasıl yetişeceğim.”

“ A gızım telaşelenme a yavrım benim. Golay mı Analık. Anam “ Analık, belalık “ Deridi de inanmazdım, gülüverüdüm. Emme öle değilimiş. Analık öle bi şey ki heç bişeye benzemeyo. Sakin ol gızım. Heç bişeye kafanı takma. Sıraynan yaptın mı her şey yoluna giriverü. Göya ben sana yarduma gelivedim emme heç feydam da olmuyo. Ehtiyarlık işte. Ah bi genç oluverecedim ki, tozunu dumanına katadım işlerün. “

“ Olur mu Annem. Senin varlığın yeter bana. Doğru söylüyorsun. Telaşlanmamam gerek ama yapamıyorum. İyi ki varsın Anam. Allah sana uzun ömür versin. Başımızdan eksik etmesin. Sen, köşemde otur o yeter bana. Yalnız, bir isteğim var senden. Aynı bana yaptığın nasihatleri, torununa da yapar mısın evlenmeden önce. Gülhan seni çok sever. Kızımdan o konuda hiç endişem yok ama Anne olarak görevimi de yapmak istiyorum. Ben hep konuştum ama senin de konuşmanı istiyorum. Evliliğinin bir ömür boyu kalıcı olması için gerekli bu nasihatler. Her anne ve aile büyükleri yapmalı bu konuşmaları bence. “

“ Heç tasalanma gızım. Ben onu kenara çeke bi gözel konuşurum onnan.Akıllı benim torunum. “

Eski adetler kalkmış, yerine yeni düzen adetler çıkmıştı. Belki de böylesi insanları yormuyordu. Fakat, eski düğünler gibi zevk vermiyordu. Davullar, zurnalar günlerce çalacaktı ki sokaklarda, o zaman düğünün düğün olduğu anlaşılsın. Sade ve gösterişsiz, süslü püslü insanlar topluluğunun içinde kıyılan bir nikah ve ardından belki ailecek yenilen bir düğün yemeğinin ardından, onca yılın özlemi bir anda bitiveriyordu.

Eskiden öyle miydi ? Gelenekselleşmiş oyunlar, işin mizahi yönü nerede ? Neyse ki sadece gelin alma merasimi vardı Allah’ tan. Gelin alma için gelenler olmadan, odaya çağırdı Fatma Ana torununu.

“ Gızım Gülhan, acık konuşacam ben seninen. Gül yüzlü torunum. Bi gelive de. “

“ Geliyorum Anneanneciğim ! “

“ Otu gızım. Maşallah. Allah nazardan saklasun. Gözlerümden kıskandum seni. Gızım, biz de adettür. Evden gelün çıkmadan, evin böyükleri konuşu. Ben de konuşum dedüm. Gızım, evlülük çok kutsal bi müessese. Allah nasip edese, dünya evine girecen. İlk günden, yelkenleri suya indime. Her dediğine he deme sakın. Emme, elin oğlunuda şempaze maymununa döndüme. Hem saygılı ol. Hemi de saygı duydur gendine. Sev, emme sevdiğini çok belli etme. Her bi şeyin ölçüsünü bilmek gerek. Aynı yoğurdun mayası gibi. Azucuk koyasan mayayı çuruk olu. Çok koyasan da gene omaz. Üç şey va. Sevgi, saygı ve sadakat. Bunla tastamam odumu, heç korkma. A gızım, beni çok bilmiş belleme. Biz dedeninen kaç yıl geçüdük. Biz cahalıdık. Öynem kitap mitap da okumadık emme içimizdeki sevgi yetti. Bi tarhana çorbasıynan, bi baş soğanı yedük, sankim et yemiş gibi kalktık sofradan. A gızım bu dedüklerimi heç aklından çıkarma emi. Ağzınızın tadı heç eksilmesün. Son nefesünüze kada aynu kasun. Kızasan da sakın mecbur gamadıkça çen çen konuşma.Sen konuşusan o sussun, o konuşusa sen sus. Hadi gözel gızım, evin, yuvan uğullu osun.

“ Anneannem, senin bu nasihatlerini ömrümün sonuna kadar unutmayacağım. Haydi, şimdi gelecekler. Seni çok seviyorum. “

Sarıldılar birbirlerine. Gülhan, Fatma Ananın buruşmuş yüzünü öpücüklere boğdu. İkisini de hüzün sarmıştı. Gözyaşları birbirine karışarak bir süre daha o şekilde kaldılar.

Gelin almacıların gelmesiyle ayrılabildiler ancak.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Fatma ana'nın torununa nasihati Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Fatma ana'nın torununa nasihati yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
FATMA ANA'NIN TORUNUNA NASİHATİ yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
ayhansarıkaya
ayhansarıkaya, @ayhansarikaya
5.2.2010 22:48:37
Sarıldılar birbirlerine. Gülhan, Fatma Ananın buruşmuş yüzünü öpücüklere boğdu. İkisini de hüzün sarmıştı. Gözyaşları birbirine karışarak bir süre daha o şekilde kaldılar.

Gelin almacıların gelmesiyle ayrılabildiler ancak.


BÖYLE AKILLI VE YOL GÖSTEREN NİNELERE CAN KURBAN...ŞİVESİ GÜZEL BİR ANLATIMDI...YÜREĞİNE SAĞLIK KARDEŞİM.SAYGILARIMLA...
Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45), @emineuysal-emine45-
5.2.2010 20:50:35
Canım arkadaşım, bu güzel nasiatlara bizimde ihtiyacımız var. Çok güzel nasihatlerdi. Ayrıca şiveli konuşmalarda çok güzel olmuş. Tebrikler... sevgiler...
N. B. Ç.
N. B. Ç., @n-b-c-
5.2.2010 14:21:10
8 puan verdi
Fatma Ana'nın torununa nasihatı güzel ve duygulu bir yazıydı. Eski geleneklerimize temas etmişsiniz hafiften. Düğünler eskiden üç gün üç gece sürermiş haklısınız. Küçükken hoşumuza gitse de şimdi hiç çekemezdim sanırım uzun düğün günlerini. Bir kaç saate bile katlanamazken...
Ayrıca yerel ağızdan yazılan yazılar kültürümüzü ve geçmişimizi unutmamak adına çok güzel; bunun için ayrıca teşekkürler.
meselci
meselci, @meselci
5.2.2010 13:39:27


beğenim ve saygımla nermin hanım...
Mustafa Sakarya
Mustafa Sakarya, @mustafasakarya
5.2.2010 11:25:17
Duygu dolu bir yazıydı. Bu arada teyzemin yerel lehçeyle konuşması hikayeyi daha bir sıcak yapmış. Zordur aslında bu tip de konuşturma. Zoru başarmışsınız ve ortaya çok güzel bir yazı çıkmış.
Tebik ederim.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL