3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
4330
Okunma
Bu olayı bana anlatan şu anda 83 veya 84 yaşında olan bir emicem. DoğuKaradenizde bir kaç kuşak yukarıdan bir büyüğüm. Emicemde küçükken duymuş. Olay komşu köyde geçiyor. Bizim arıların yaptığı balı fazla yerseniz insanı hasta eder.Zaten adına deli bal diyorlar. Sebebini ben şöyle tahmin ediyorum. Bizim ormanlarda küçük çalılıklar büyür adına ağu yani zehir derler. Hiçbir hayvan yaprağını yemez.Lakin çok hoş çiçeği olur. Adamın biri o zaman ilçede bakkalın sattğı bal tenekesinden bakkalcı görmeden bol bol parmaklayıp yemiş. Belkide tanıdğıydı ses çıkarmadı. Orasını kesin bilmiyorum. Ve adam köyüne dönünce ölmüş. Köylü yıkayıp gömmüş. Aradan birkaç saat geçince adam uyanmış bakmışki mezarda. Başlamış tahtalara vurmaya. Ben ölmedim beni bal tuttu çıkarın beni diye bağırmış. Köylü şaşırmış hemen kayınpederine haber salmışlar. Kayınpeder köyün ileri gelenlerinden. Ne yapalım çıkaralımmı demişler. Kayınpeder demişki; insan birkere ölür biz görevimizi yaptık bırakın yatsın. Zavallı havasızlıktan tekrar ölmüş. Bu olaya belki inanmayabilirsiniz. Ben kendi aklımca şöyle düşünüyorum. Adam balı çok yedi bitkisel hayata girdi. Tabiki onu yıkayan hocada yaşlıydı göğsünün hafifce inip kalkmasını göremedi. Toprağada girince toprak zehiri çekti ve adam kendine geldi. Gerçekte o bal insanı öldürmüyor. Geçen sene Hollandada kardeşimin hanımını bal tutmuş. Hemen aile doktoru gelmiş. Demişki şuanda sende nabız yok sen hala nasıl yaşıyorsun. Kardeşim sakin bal tuttuğunu biliyor. Bu olayı dostlarla paylaşmak istedim. Edebi bir yönü yok. Sağlıcakla kalın...