Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
anemon55
anemon55

Avuçlarımda Okyanuslar Biriktirdim

Yorum

Avuçlarımda Okyanuslar Biriktirdim

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1165

Okunma

Avuçlarımda Okyanuslar Biriktirdim

Avuçlarımda Okyanuslar Biriktirdim






Sağduyum buraya kadar diyor!

Yüzlere yerleşen o inandırıcılıkla kaypaklık arası ifade hayattan giderek daha fazla soğumama sebep. Dirseklerimi dayadığım o masadan bile iğrenir oldum. Gözlerine baktığım herkim olursa olsun gözlerini kaçırdığında anlıyorum. Aslında anlaşılmaz sanılan ne varsa onlardan alınmış derslerim var benim. Derslerimi iyi çalıştım, on üzerinden; dokuzla geçtim bu yıl…

İlk dokunuşum ilk sevişim değildi…

İlk aşkım, ilk acım…


Santimetre kareye düşen keder ve hayatıma eklediğim arızalarımla yaşamak; Donkişot gibi yel değirmenlerine savaş açmaktı. Her saldırdığımda; kendimi hançerlediğimi fark etmiyordum. En az 20 yıl kanadım!

Beynimden süzülen hücrelerime gelince; sahipsizlikten işlevlerini kaybetmişler! Yılmışlığım, berduşluğum, sefilliğim…

Bana kalanlarımdan yeni bir ben olmak mümkün görünmüyor!

Adile teyzemden sonra acıma duygumu da yitirdim, gözümden akmayan yaşlarımı avuçlarımda sakladığımdan habersizdi hayat. Avuçlarımda okyanusları biriktirdim. Kulaç attıkça, ulaşamadıklarım ufkumda belirdi, sırt üstü; umudumu tükettim, serbestken; düşlerimi… Ne yana baksam mavi sanıyordum, artık her yer siyaha çalıyor.

Bal rengi gözlerimde kuzguni bir acı var. Yaşam çarkıma değmeden geçen mutluluk yıldızına erişememek ve bir günlüğüne bile huzur denen kuştüyü yastığıma sarılıp uyuyamamak can yakıcı.

İlk vazgeçişim, bugün değildi!

Sonuncusu da olmayacak.

Zeytin dalı uzattıklarım, barış güvercinlerimi sapanla vurduklarında, duyduğum ızdırap zavallı ruhuma giydirmekte zorlandığım acımazsızlık zırhını katlanılabilir kılsa da, ne ben ne ruhum bu denli yoldan çıkmışlığa tahammül edemiyordu.

Ben; yedi nesildir bu cezayı çeken atalarıma borçluydum her şeyi. Artık ödemekte zorlandığım bu bedel, içimdeki volkanı harekete geçirip dışarıda son bulacaksa, azgın alevlerin arasında sıkışıp kalan bu suçsuz yüreklerin hesabı kime çıkar?

Ben ve benden sonraki nesillerin bizden öncekiler kadar direnç gösterebileceklerini sanmıyorum. Kuyruğuna her basıldığında, ağzındaki lokmayı düşüren bizler ancak neslimizin en son ve en el değmemiş örnekleri olabiliriz.

Dünya; savaş için bir cennet; barış içinse bir cehennem... Başımın üzerinden kıl payı geçen bütün bu mermilerin isabet ettiği birileri olduğunu bilmek ve yarın sabah için bir dostumla sıcak bir sohbet ve koyu bir kahve için sözleşmek, neden kendimden iğrendiğimin en güzel örneği!

Dilimlenmiş bütün üzümlü keklere rağmen, çamurlu bir güne, kavurucu güneş altında başlayan ve bulanık suya bir avuç pirinci bile mükellef bir yemek sayan daha üç yaşındaki bedenleri hangi sofrada tüketip de sindirebiliriz?

Her baktığımız aydınlığın, bizlere ezberletişmiş karanlıklar olduğunu, parmağıma batan kıymıktan sonra anladım. Bütün evreni günışığa boğmadıktan sonra, günübirlik şavkların özenilesi yanı kaç dirhemdir ki?

Ben kendi aydınlığımı, milyonların karanlığına bağışlıyorum!


Talan Ayşe Kanca

























Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Avuçlarımda okyanuslar biriktirdim Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Avuçlarımda okyanuslar biriktirdim yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Avuçlarımda Okyanuslar Biriktirdim yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
su_misali(Gülhun Ertilav)
su_misali(Gülhun Ertilav), @su-misali-gulhunertilav-
2.2.2010 10:11:47
10 puan verdi



SU, kendine sırdaş arıyordu

Önce buluta verdi sırrını

Ağır geldi sır buluta

Sağanak sağanak döktü suyun tüm sırlarını

Sonra göle gitti su

Ona anlattı derdini

Bu arada bulut suyun sırrını tekrar tekrar yağmur yapıp,

dolu yapıp, kar yapıp savurduğu için,

zaman zaman taşıyordu göl ve suyun sırrı iyice açığa çıkıyordu

Sonra nehre ulaştı suyun sırrı

Nehir aldı suyun sırrını çekti gitti

Dereye verdi

Dere biraz daha yavaş olsa da nehirden,

O da götürdü suyun sırrını bir başka bilinmeze

Çağlayanlar, şelaleler, akarsular

Hepsi kayboluyordu bir anda

Sonra bir gün su takip etti dereyi

Dereye, okyanusa kavuşunca farketti su,

bütün sırlarının akarsularla,

çağlayanlarla, ırmaklarla

okyanusa taşındığını

Karar verdi su

Sırrını okyanusa verecekti

Öyle de yaptı zaten

Tüm sırlarını okyanusa verdi

Artık suyun sırrını okyanustan başkası bilmiyordu

Ne taştı okyanus,

ne bir başkasına taşıdı suyun sırrını,

ne de kurudu


Geçen karşılaştık suyla

Bir bardaktaydı

Suskundu

Çok uğraştım konuşturamadım

Ben, tam giderken '' Dur!'' dedi su

Durdum!

'' Okyanus yürekli dostlar bulmadan sakın konuşma! Taşıyamazlar,

kaldıramazlar senin yükünü, canını yakarlar, utandırırlar'' dedi


beğeni ile okuduğum bir yazı oldu
kutlarım kalemi

saygılarımla


© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL