…Zamanın birinde padişahın güzel kızına aşık olan bir genç vardır bu genç her yerde, padişahın kızını sevdiğini söyleyip onunla buluşma çareleri aradığını ona deli gibi aşık olduğunu anlatır durur ve bu aşık genç padişah kızını çok sevdiğini her yerde söyleyerek onun aşkına deli divane olduğunu halleriyle tavırlarıyla akşamları efkar dağıtmalarıyla belli etmeye çalışır.
…Bu aşık genç, anlatır anlatmasına da, bu olay halk arasında kulaktan kulağa yayılır ve çabucak padişahın kulağına kadar da gider.
…Padişah kızına orada burda aşık olduğunu söyleyen bu genci derhal yakalattırıp huzura çıkarttırır, ve der ki kızına aşık olan gence, ey bire densiz sen duyduğuma göre benim kızımı seviyormuşsun öyle mi deyince aşık genç adam hiç çekinmeden padişaha cevap verir ve evet seviyorum hem de çok seviyorum der ama bir taraftan da korkar.
…Padişah bu ya hemen kızar, bire kafir sen kim oluyorsun da benim güzel kızımı çok seviyorum diyorsun her yerde deyince padişahtan korkan genç özür dileyerek kızından vaz geçmek bir daha onu rahatsız etmeyeceğini söyleyerek huzurundan gitmek ve ayrılmak ister.
…Padişah o anda kızar ve emir verir der ki.
…Vurun şu densizin kellesini .
…Padişahın yanında el pençe hazır duran veziri, hemen mani olmak ister ve der ki ne yapıyorsunuz haşmetli padişahım, özür dileyen suçsuz zavallı bir genci durup dururken neden idam edelim deyince padişah der ki.
…Bu genç şimdi gerçekten benim kızımı sevseydi, idamdan kurtulmak için bana yalvarmaz bunun aksine kızımın aşkı uğruna seve, seve kellesini vermeyi ölmeyi hiç düşünmeden kabul ederdi deyince, vezir susar ve genç adam da orada idam edilerek öldürülür.