Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
Fikret TEZEL
Fikret TEZEL

YOLLARIMIZ AYRILIYOR

Yorum

YOLLARIMIZ AYRILIYOR

4

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1153

Okunma

YOLLARIMIZ AYRILIYOR

YOLLARIMIZ AYRILIYOR..

(Evlenmek Zorundayım adlı öykümün devamıdır)

Üniversite sınav kılavuzunun elimize geçtiği günlerdeyiz.Yıl 1978.Tek sınavlı sistem.Yanlış
anımsamıyorsam,on sekiz seçme hakkı.Başarı grafiğim henüz düşmemiş.Hala sınıfın en ba-
şarılı iki öğrencisinden biriyim.

Fizik Hocamız Ayşe Onsekizoğlu’nun dersindeyiz.Herkese ne olmak istediği,daha doğrusu
sınavlarda hangi mesleği seçeceği soruluyor.
Aslında büyük çelişki.Öğrencilerin ne olmak istediğinin hiç de önemi yok.Sınavda kaç puan
tutturma olasılığı önemli.Ve bu puanla seçilebilecek meslekler.
Saçma sapan bu sisteme göre bütün öğrenciler için,hiç tanımadıkları,istemedikleri bir mesleği seçmek zorunda kalmak söz konusu.
Başarılı öğrenciler için de bu durumun geçerli olduğunun örneği de ben oldum işte.

- İlkokul öğretmeni olmak istiyorum ben,dedim.Hem de özellikle Anadolu’ya gitmek istiyo-
rum.Özellikle Kurtköy’de ilkokulda tanıdığım öğretmenim İlhan Hanım’dan sonra (İlhan Türker - kendisi Pendik İlköğretim Okulundan emekli olmuştur) öğretmenliğe karşı büyük
bir hayranlık ve istek uyandı bende.Daha sonra ortaokulda tanıdığım,bana Behice Hanım’
ın oğlu Fikret dedirten,Bioloji Hocam Behice Yalkın’dan sonra bütün arzum onlar gibi ide-
alist bir öğretmen olmak oldu.

Tepki ile karşılandı,öğretmen olma isteğim,bütün sınıfta.Öğretmen maaşları çok düşükmüş
Ben başarılı bir öğrenciymişim,mutlaka teknik okumalı ve mühendis olmalıymışım..

Annemle babamın arasını tekrar yapabilmek için sık sık gitmeye başladığım annemin evin-
de ağbi-kardeş gibi olmaya başladığım Feridun Ağbim (annemin ilk kocasından oğlu) de et-
kilemeye başladı beni.

Sonunda tercihleri kendim doldurdum ama ilk başa en yüksek puanla girilen Uçak Mühen-
disliği,ikinci sıraya platonik aşkımın gireceği garanti olan Çapa Tıp Fakültesini (girdi,bitir
di ve Prof.oldu),üçüncüye Cerrahpaşa Tıp fakültesini,dördüncüden itibaren de İstanbul
Teknik Üniversitesi’nin Mühendislik dallarını yazdım.

Çok para kazanırmış,mühendis ve doktorlar.Öğretmenler aç kalırmış.Başarılı öğrenciler
öğretmen olmamalıymış.İşte ülkenin geri kalmışlığının temeli burada yatıyor.....Bence en
başarılı,yetenekli insanlar öğretmen olmalı.Çünkü doktorları mühendisleri yetiştirecek
olanlar da onlar.

Neyse benim düşüşüm başlamış zaten.Sürmenajı kapmışım.Ne okulda ne de kursta gördü-
ğüm derslerin hiç bir yararı yok artık.Hiç bir şey anlamıyorum.Sık sık okula gitmemeye başladım.Sarhoş gittim,arka sıralara oturdum.Zayıf notlar almaya başladım.

’Evlenmek Zorundayım’ adlı öykümde anlattığım şekilde,nişan yüzüğü takıp okula gittim.
Coğrafya Hocam hariç,diğerleri zayıf not vermediler karneme.Coğrafyadan bütünlemeye kaldım.Okullar kapanıp,Üniversite sınavları yapıldı.Bir taraftan merakla sonuçları bek-
lerken,diğer taraftan düğün hazırlıkları yapıyorum.
Düğünden çok önce sınav sonuçları geliyor.İTÜ.Müh.Mim.Fak.Makina Mühendisliği bölümü-
nü 521 Fen puanı ile kazandığımı görüyorum.Seviniyorum o günlerde.

Ülke siyasi bir kargaşa içinde.Kemal Türkler,Çetin Emeç,Abdi İpekçi o günlerde öldürülü-
yor.Fabrikalarda grev dalgası,okullar zamanında açılmıyor.İTÜ’de 77 girişlilerin tamamla-
yamadığı eğitim-öğretim yılı yazın tamamlanmaya çalışılıyor.

Kayıt olmak için Gümüşsuyu’ndaki kampüse gidiyorum.Kapıdaki polise kayıt için geldiğimi
söyleyince içeriye alındım.Hemen kapının girişinde normal okul sıralarında oturan görevli
modunda öğrencileri görüyorum.Önlerinde tanıtım yazıları var :DEVGENÇ-DEVSOL,DEV-
GENÇ-DEVYOL,HALKIN KURTULUŞU,HALKIN YOLU,HALKIN SESİ,İGD,PARTİZAN ve daha baş-
kaları.Solun otuz sekiz fraksiyonu ve sağcı olduğunu asla söyleyemeyen öğrenciler.

Benimle onlar ilgilendi.Kampüsümün Maçka’da olduğunu,kaydımın da orada yapılacağını
söylediler.

Maçka’da da benzer durumla karşılaştım ,endişeyle de olsa kaydımı yaptırdım.Okulların ne
zaman açılacağının tarihi belli değil.Henüz bir önceki dönem devam ediyor.

15 Ekim 1978 Pazar günü düğünüm yapılıyor.Henüz okullar açılmadan cicim ayını yaşıyoruz
Eşimle birlikte hem gezmek,okulu görmek ve ne zaman açılacağı hakkında fikir edinmek için İstanbul’a gidiyoruz.
Fakülte sekreteri Kemal Bey’i çıldırtıyoruz adeta.

- Bu okul bir daha asla açılamaz,diyordu.Daha bu gün bir hocamızı daha kaybettik...
Ordinaryüs Profösör Bedri KARAFAKİOĞLU ,o gün vurulmuş.Şansa bakın...
Eşimle yaptığımız bu ilk İstanbul gezisinden hüzünle dönüşümüz,bundan sonraki yaşamı-
mızın nasıl geçeceğinin bir işareti gibiydi.
1978’in son günlerinde iş başındaki Bülent Ecevit hükümeti,tüm ülkede sıkı yönetim ilan
etti.2 Ocak 1979’dan itibaren de bütün grevler kaldırıldı ve kapalı olan okullar da açıldı.

Eşim sabahın beşinde kalkıp kahvaltımı hazırlayıp beni de uyandırmıştı.Hazırlığımı yapıp
uğurlandım.Önce minibüsle Kurtköy’den Pendik’e geldim.Pendik tren istasyonuna geldiğim-
de sabah ezanı okunuyordu ve hava aydınlanmamıştı.İstasyonun az ilerisinde beklediğini
gördüğüm kişiyi birine benzettim.Sanki beni bekliyor gibiydi.

Küt küt atan kalbimle yanından geçerken O’nun olduğunu gördüm.’merhaba’ diyebildim,ya-
nından geçerken.’Merhaba’ dedi O da.Ömrümün tek gerçek aşkı,kara sevdam,oydu işte.
O da okuluna gidecekti.Okullarımız ayrılmıştı artık.Yollarımız da öyle.
O idealine kavuşup doktor olacak,bense yaşadıkça onun için yanacaktım ...

Fikret TEZAL

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Yollarımız ayrılıyor Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Yollarımız ayrılıyor yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
YOLLARIMIZ AYRILIYOR yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
ezom
ezom, @ezom
17.8.2007 17:28:26
Gercekten duyarlı bir yüreğe sahipsiniz..söylediklerinizde haklısınız. az bile ama birde madalyonun öteki yüzü var.insan kendi canına deger vermezse kimse başkasının canına deger vermez.insanlarımız yıkıma gidildiğinde olay cıkarıyorlar ..tabiki yatırım yapmışlar haklılar ama..yıkık ve yıkılaçak evlerde hala oturmaya devam ediyorlar.ille birinin gelip onları dışarımı atması lazım bu evlerde yaşamayın demesimi lazım..

yüreğinize sağlık.. kaleminizi mümkün olduğu sürece okumaya calışıyorum . her zaman duyarlı konulara deginiyorsunuz..
binyıl
binyıl, @binyil
17.8.2007 16:52:46
evet.haklısınız istanbulda bulunan arkadaşlar E-5 kenarı avcılar yolu üzerinde 6 ile 8 kat binaların komple çöktüğüne şahit olmuştur..yıllarca emek verip o evleri inşası için para biriktiren halkımız acaba şimdi nerden alcaklar paralarını ?
...
ve deprem ikinci bir İstanbul derse ..biz ne deriz acaba ?
duyarlı ve konusuda oldukça gündem olması gereken bir konuyu paylaştığınız için tebrikler..
FATOŞ
FATOŞ, @fato26
17.8.2007 13:31:12
10 puan verdi
Devletime Açık Mektup !

kutlarım saygımla.
Olgun Ekinci
Olgun Ekinci, @olgunekinci
17.8.2007 11:16:09
SOSYAL BİR YARA
HAKLI SERZENİŞLER...

TEBRİKLER..
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL