Çek ellerini... Kırmızıyım ben... Gözlerin kırmızıya bakıyor. Rüyaların kırmızıya bulandı... Kurbağalar topluyoruz... Garip kurbağalar... Topraktan kök salıyorlar... Yapraklarıyla çiçekleri de açmış... Benim kurbağalarımın gözleri güzel... Elbiselerini çıkarıyorum. Sıkılmış olmalılar yeşilden. Tozpembe elbiseler diktim, hepsini teker teker giydiriyorum. Ne kadar mutlular!

Görüyor musunuz benim kurbağalarım zıplamıyor? Topraktan sökülüp uçuşuyor. Pembe kurbağalarım, hem yaprakları çiçekleride var.

Gökyüzü ne âlemde şimdi? Gelin görün insanlar… Gökyüzünde sergiliyorum kurbağalarımı… Dans edecekler sizin için birazdan…

Beni dinleyin kurbağalarım. Bunlar insan. Ne kadar da büyük açtınız gözlerinizi… Ben bile korktum… İnsanlara öyle göz açılmaz, anlamaz onlar! Siz benim söylediklerimi yapın. Sıraya girmek yok. İsteyen istediği noktayı seçsin… ‘’gökyüzünde o kadar çok nokta var ki’’ şimdi sizin yerinizde olmak isterdim. Buradaki noktalar azaldı ne yazık ki… Şimdi gökleri de kirletiyorlar… Kimler mi? Aşağıya bakın. Aslında sizi insanlarla tanıştırmak hata ama örnek almalısınız ki gökyüzü temiz kalsın.

İşte onlar insan. Durun çekiştirip durmayın eteklerimi. Yerimden sıkılınca size haber vereceğim. ‘’o zaman geldiğinde siz zaten anlarsınız’’ bakın o zaman ne zaman olacak… ‘’bilmiyorum vallahi bu soru benim de kafamı sürekli kurcalıyor’’ Belki kendimi toprağa gömüp, sizin kurbağa familyasında canlanıp kök vereceğim. Yapraklarımla çiçeklerimin açmasını beklerken kendime de kırmızı bir elbise dikip…Siz bulutların arasında dans ederken, ben toprak üçgeninde gökyüzündeki noktamı belirleyeceğim. Kızmazsanız ben en ortadaki noktayı seçeceğim. Beni aradığınızda merkezde bulabilirsiniz.

Az kaldı pembe kurbağalarım…

Şimdi sıra dansımıza geldi. Seyircilerde hazır…

‘’aaa unuttuk hepiniz kostüm odalarınıza, pembe tülden etekler diktim baksanıza…’’ ‘’hadi koşun çabuk çabuk…’’ insanlar sabırsızdır bekletmeyin onları.

Aman da aman ne güzel olmuşlar. Hadi noktalarınıza, müziği veriyorum. Hadi başlayın sevgili kurbağalarım. Şaşırdınız mı? Müziğin sesi yok. Siz hayal edeceksiniz benim anlamları kıymetli kurbağalarım. Nede güzel dans edersiniz sessizliğin müziğinde.

Bakın bakın bakın… İnsanlarında hoşuna gitti. Tebessüm alıyoruz yüzlerinden. Bizde mutluyuz değil mi? Gördünüz mü başardık. İnsanlarda sessizlik senfonisinin ritmine kapıldı. Bakın bizden uzaklaşıyorlar. Şimdi onların dansını seyredelim.

İşte bu… İşte bu… Başardık…