BANDIRMA MEVSİMİ ....(üzüm şırasından yapılan lokumsu tatlı)

EYLÜL AYININ SON HAFTASIYDI , OKULLARIN ACILMASINA DAHA 10 GÜN VARDI VE BİZ DAHA YAYLADAYDIK.CEVİZLER AĞUSTOS AYININ SONU GİBİ CIRPILMIŞTI.cevizler olgunlaştığı zaman , özel cubuklarla üzerine cıkılır ve dallarının ucuna bu uzun cubukla vurulurdu . asağıda bekleyenlerde bu düşen cevizleri toplardı . KÜÇÜK EVİ ALTINDA TOPLANAN CEVİZLER BÜYÜK BİR KÜME OLUŞTURMUŞTU VE BU BENİM İÇİN İŞKENCE GİBİ GELİYORDU..EEE NEDE OLSA BU TOPLANAN CEVİZLERİ BİZ KAVLATACAKTIK cevizinn dış yeşil kabugundan ayırma işlemi ki bayagı zordur.Kİ BU İŞTEN KAÇIŞ YOKTU . GESTAPO CAVUŞU GİBİ BAŞIMIZDA BEKLEYEN BABAANNEM TÜM TORUNLAR VE KIZLARLA BİRLİKTE YAPMAMIZI SAĞLARDI Kİ O OTORİTEYE YOK DİYEBİLEN BAZENDE OLSA KARŞI ÇIKABİLEN BİR BENDİM . EEEE NEDE OLSA ERKEK ÇOCUĞUN ERKEK TORUNUYDUM.
AMA HER NE OLURS OLSUN BENDE BU SEREMONİYE KATILIRDIM . ASLINDA ZEVKLİDE OLURDU LÜKS IŞIĞI ALTINDA GECE GEÇ ZAMANLARA KADAR BÜYÜK BİR SAVANIN yere serilen buyuk örtü ETRAFINDA AİLECEK TOPLANILIR HİÇ DURMADAN SOHBETLER EDİLİR , HİKAYELER ANLATILIR , ŞAKALAR YAPILIRDI . BU HİKAYELERİN EN HEYECANLILARI DA YAKINIMIZDA OLAN YAYLANIN MEZARLIĞINDA GECEN MACERALARDI .
VE EN ÇOK DA BELKİ 100 KERE DİNLESEKTE , DİNLEMEKTEN BIKMADIĞIMIZ VE HER SEFERİNDE GÜLME KRİZİNE GİRDİĞİMİZ , ENİŞTEMİZİN MEZARLIK MECARASIYDI . EEEE O ZAMANLAR YAYLAYA CALIŞAN 3 OTOBUS VARDI VE BU OTOBUSLERDE YAYLAYA GELMEKİÇİN YER BULDUN BULDUN BULAMADINMI ARTIK KADERE KIRKBEŞ NE BULURSAN . BULSAN BİLE SENİ EVE KADAR GETİRMEZLERDİ . BİRDE O ZAMANLAR CUMARTESİ YAYLAYA GELEN ERKEKLER , EVE GELMEDEN HEMEN YAYLANIN GİRİŞİNDE BULUNAN ATDAĞI MEVKİİİNDE KURULU KIR LOKANTASINDA KAFAYI ÇEKERLER SONRASI GELİRLERDİ . GENELDE BU BİR GELENEKTİ ERKEKLER ARASINDA . İŞTE BU ZAMANLARDA , ENİŞTE BİR ARKADAŞININ ARABASIYLA YAYLAYA GELİRLERKEN ATDAĞINA UĞRARLAR BİR İKİ DUBLE DERKEN İYİCE KAFAYI BULURLAR , EVE GELMEK İÇİN KALKTIKLARINDA TAN AĞARMAK ÜZEREDİR , MEZARLIK GİRİŞİNDE ARKADAŞI ENİŞTEYİ BIRAKIR VE GİDER . ENİŞTEYSE , GEREK SARHOŞLUĞUN , GEREKSE UYKUSUZLUGUN REHAVETİYLE , YOL KENARINDA BULUNAN BİR MEZARA KAFASINI DAYAR VE SIZAR . SABAH ALACA KARANLIKTA BİR SES İLE UYANIR , KÖYÜNDEN PAZARA ÜRÜN GÜTÜREN BİR KÖYLÜDÜR GELEN , ATI ÖNDE , KENDİSİ ARKADA HAFİF BİR TÜRKÜ EŞLİĞİNDE DALGIN DALGIN YÜRÜMEKTEDİR . ENİŞTEYSE , MEZARIN ÜSTÜNDEN KALKAR , ÜSTÜNÜ BAŞINI SİLKELEYEREK ÇALILARIN ARASINDAN ADAMIN ÖNÜNE ÇIKAR . ADAM ENİŞTEYİ GÖRÜR GÖRMEZ , BİR BAĞIRTIYLA TERS TARAFA KOŞMAYA BAŞLAR , ENİŞTEDE O ŞAŞKINLIKLA , ADAMIN ARKASINDAN KOŞMAYA BAŞLAR , ADAM KACAR ENİŞTE KOVALAR VE SONUNDA ENİŞTE YORULUR KOŞMAYI BIRAKIR . AMA ADAM ARKASINDA TOZLU YOLDA BELLİ BELİRSİZ BİR SIVI BIRAKARAK KOŞMAYA DEVAM EDER.
İŞTE BU ANI , BİZİM FAVORİ ANIMIZDI VE HER DİNLEDİĞİMİZDE KOPARDIK .
BU HENGAME VE ŞAMATA İÇERİSİNDE CEVİZLERİN NASIL KAVLATILDIĞINI VE BİTTİĞİNİ BİLEMEZDİK .
SONRASI O CEVİZLER GÖLGE BİR YERDE KURUMAYA BIRAKILIRDI . BELLİ BİR SÜRE SONRA KURUYAN CEVİZİN BİR KISMI KIRILARAK BİR METRELİK İPLERE DİZİLEREK TEKRAR KURUTMAYA BIRAKILIRDI .
BU KURUMA AŞAMASI SIRASINDA , BİR KISIM TORUNLARDA , BEŞ DÖNÜMLÜK BAĞIN İÇERİSİNDE ÜZÜMLERİ TOPLARLAR VE YİNE KÜÇÜK EVİN ALTINDA YIĞINLAR OLUŞTURURLARDI . YIKANDIKTAN SONRA BEZ TORBAYA KONULAN ÜZÜMLER ŞIRAHNA üzümün ayakla ezildiği tahtadan yapılma tekne İÇERİSİNDE EZİLİR VE SONRASI , TORBALAR PRESLENEREK TÜM SUYUNUN ÇIKMASI SAĞLANIRDI . EN SEVDİĞİM İŞ BUYDU ŞIRAHNA DA ÜZÜM TEPELEMEK . FAKATTT BABAANNEMİN GÖZETİMİNDE YAPILAN BU İŞLEMDE , AYAKLARIMIZIN ÇOK İYİ SABUNLA YIKANMASI ŞARTTI VE İŞ BİTESİYE KADAR DA O ŞIRAHNADAN ÇIKMAK YASAKTI..
ŞIRAHNADAN AKAN ÜZÜM ŞIRASI HER YAYLA EVİNİN OLMAZSA OLMAZLARINDAN OLAN ÇOK BÜYÜK BAKIR LEĞENLERDE TOPLANIR VE YİNE ÇOK BÜYÜK KAZANLARA DÖKÜLÜRDÜ. BU KAZANLARDA ŞIRA TOPRAĞI DENEN BİR ÇEŞİT KİLLİ TOPRAK YARDIMIYLA ÇÖKERTİLEN ŞIRA SAPLI DENEN BÜYÜK TASLARLA ALINARAK BAŞKA KAZANLARA AKTARILIR VE BURADA PİŞİRİLİRDİ .BELLİ BİR KIVAMA GELEN VE PEKMEZLEŞEN ÜZÜM ŞIRASININ BİR KISMI AYRILIR ,HALA ATEŞTE KALAN KISMININ İÇERİSİNE NİŞASTA KARIŞTIRILARAK BELLİ BİR KIVAMA GELMESİ SAĞLANIRDI . BELLİ KIVAMA GELMİŞ VE PALIZALAŞMIŞ PEKMEZİN İÇERİSİNE BELLİ ARALIKLARLA KURUMAYA BIRAKILMIŞ CEVİZ DİZELERİ TEK TEK BATIRILIR VE KURUMAK ÜZERE KOYU GÖLGE VE SERİN BİR YERE ASILIRDI . İŞTE KIŞIN O SOĞUK GÜNLERİNDE YİYECEĞİMİZ ÜZÜM BANDIRMASI HAZIRDI ARTIK . GERİ KALAN PALIZA BÜYÜK ÇARŞAFLARA , ÖZEL BİR TAHTADAN YAPILMIŞ MALA SAYESİNDE ZAR HALİNDE YAYILIR VE KURUMAYA BIRAKILIRDI . ODA YİNE KIŞIN YENMEK ÜZERE HAZIRLANACAK İÇERİSİNDE DÖVÜLMÜŞ CEVİZ VE TARÇIN KARIŞIMI OLAN MUSKALAR HALİNE DÖNÜŞTÜRÜLÜRDÜ .
TÜM BU İŞLER , İKİ ÜÇ GÜN İÇERİSİNDE YAPILIRDI VE HEMEN AKABİNDE TARSUS A DÖNME HAZIRLIKLARINA BAŞLANIRDI .
YAYLAYA GELMEK TE , GİTMEK TE BİR DERTTİ . VE BİZ TÜM ZORLUKLARINA KARŞIN O YAYLAYI ÇOK AMA ÇOK SEVERDİK..............
ŞİMDİ , O BAHSETTİĞİM VE YAYLANIN ZEVKİ , TATLI MUTLULUĞU OLAN VE BURNUMDA BURCU BURCU KOKAN BANDIRMA SEYRÜ SEFERİ OLMASADA BİZ TORUNLAR O YAYLAYI ÇOK SEVİYORUZ VE BAŞTA DURSUNE HANIM babaannem OLMAK ÜZERE GELİP GEÇMİŞ VE BİZE MUTLULUKLAR YAŞATMIŞ BÜYÜKLERİMİZİ RAHMETLE ANIYORUZ............................EMİN NAMIK BÜLBÜLOĞLU