Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
efsun dalya
efsun dalya

KÜÇÜK ZERDALİ AĞACI

Yorum

KÜÇÜK ZERDALİ AĞACI

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

2303

Okunma

KÜÇÜK ZERDALİ AĞACI

Küçük bir zerdali ağacıydı o.

Rüzgar katıp getirmişti onu kurak bahçeme. Bilmiyordu ki burada yaz gelmez, bilmiyordu ki yalancı baharlara gebedir bu bahçe. Nereden bilecekti…

Salına salına, edalı bir gelişi vardı. Önce yer beğendi kendine. Sonra usulca yerleşti, çatlak toprakların arasına. Kök saldı; “buranın hakimiyeti artık benim elimde.” dercesine. Bu kurak toraklara hükümdar ilan etti kendini; sanki büyük bir zafer kazanmıştı. Nasıl da kasılıyordu; tahtına kurulmuş bir padişah gibi.

Büyüdü sonra; yılmadan büyüdü…

Kökleriyle öyle yapışmış ki; toprağa söküp atamadı onu, karşı dağlardan gelen amansız fırtınalar. Biraz büküldü ama, yılmadı. Her defasında yeniden doğrulttu belini. Kırbaçlanan bir at gibi daha da şahlandı. Her kalkışında, bir o kadar daha güç kattı küçücük bedenine. Her kalkış, yeni bir can verdi ona. “Yenilmedim, yenilmeyeceğim” der gibi yeniden doğdu her ölümün ardından.

Nasıl da yaşama hevesiyle doluydu. Baharın gelmesini bekliyordu büyük bir heyecanla. Hiç görmediği bahar nasıl bir şeydi acaba?... Bahar gelince yeşerecekti, bu kurak topraklarda. Bahar gelince çiçekler açacaktı, sevdalara salacaktı hayallerini. Bahar gelince takacaktı arkasına sakladığı görkemli tacını. O, sadece bahara bağlamıştı umutlarını; geceyi güne bağlar gibi.

Bilmiyordu ki her baharın sıcak bir yazı peşinden sürüklemediğini. Bilmiyordu bazı baharların zemheriyi beraberinde getirdiğini…

İşte yalancı bir güneş bir gülüşüyle kandırıvermişti onu. Dağların arkasından olanca heybetiyle salınınca aldanıverdi, küçük zerdali ağacı. Sandı ki ardında bahar var, sandı ki bu güneş peşi sıra ona mutluluk getirdi. Bu koca güneşin şavkı öyle kamaştırdı ki gözlerini ardındaki kara kışı göremedi.

Şimdi ayaz vurmuş dallarıyla bir başına kaldı zerdali ağacı. Baharı bekleyerek büyüttüğü umutlarıyla, bu kurak bahçede kimsesiz kaldı.

Köklerini toplayıp gitse nereye gidecekti? Bu zemherinin yakıp kavurduğu yüreğe var mıydı ki bir merhem? Yeniden umut bağlasa; hiç görmediği bahara tutunabilir miydi hayata? Ya yalangüneşin dağlar ardına götürüp bıraktığı hayalleri, geri gelebilir miydi?

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Küçük zerdali ağacı Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Küçük zerdali ağacı yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
KÜÇÜK ZERDALİ AĞACI yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
karanlığın gölgesi
karanlığın gölgesi, @karanligingolgesi
7.1.2010 10:35:17
yılmadan büyüsün küçük zerdali ağacı... bir gün gerçek güneş doğar
bir gün çiçekler açar dalları.... pes etmesin hiç
sevgiyle...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL