Yeni kelimelerde şöyle bir terslik de gözümüze çarpıyor:
Yeni yapılan bir kelime, mânâları değişik olan iki ayrı kelimenin yerine kullanılıyor.
Meselâ:
"MÜNAZARA" kelimesini yerine de, "MÜNAKAŞA" kelimesinin yerine de "TARTIŞMA" deniliyor.
Olmaz ki, "MÜNAZARA" ayrı bir kelime; "MÜNAKAŞA" ise daha ayrı bir kelimedir.
Yine meselâ;
"TEKLİF" kelimesinin yerine de, "TAVSİYE" kelimesinin yerine de "ÖNERİ" denilmektedir.
İşin acı tarafı: Bu hâtâyı Doktor Bey’ler daha çok tekrarlamaktadırlar:Akşama kadar ekrandan
vatandaşlara "İLÂÇ ÖNERMEKTEDİRLER". Sanki, ilaç dolaplarından, ilâç dağıtıyorlarmış gibi.
İngiltere’ye’ya gidecek bir yakınınıza:
"Londra’ya yolun düşerse, filanca müzeyi mutlaka gezin" demeniz, bir "TAVSİYE"dir.
Masa üstünde, meyve dolu bir tabağı işaret ederek:
"-Yemez misiniz" diye sormanız ise bir "TEKLİF"dir.
Diyeceksiniz ki;"Millet Ay’a gidiyor, bizler nelerle uğraşıyoruz?"
Hemen cevap vereyim: "Unutulmamalıdır ki, Ay’a gidenler, ""TEKLİF" kelimesiyle "TAVSİYE"
kelimesinin farkını bilenlerdir.
Misâl vermeye devâm etmek istiyorum.
Meselâ;
"TASDİK" kelimesinin yerine de, "TASVİP" kelimesinin yerine de; "ONAY" kelimesi kullanılıyor.
"İHTİVA" kelimesinin yerine de, "MUHTEVA" kelimesinin yerine de "İÇERİK" deniliyor.
"TAMİRAT"a da, "TADİLAT"a da; "ONARIM" kelimesi kullanılıyor;
"SEYRETMEYE"de, "DİNLEMEYE"ye de; İZLEME" deniliyor;
"KÖPRÜ"ye de, "KİTAP"a da; "YAPIT" diye bir kelime söyleniyor;
"İHTİLAL" kelimesine de, "İNKILAP" kelimesinin yerine de; "DEVRİM" deniliyor;
"YEMEK" fiiline de, "İÇMEK" fiiline de; "ALMAK" fiili kullanılıyor;
"NORMAL" kelimesinin yerine de, "TABİİ" kelimesinin yerine de; "DOĞAL" deniliyor;
"İHTİMAL" kelimesinin yerine de, "MUHTEMEL" kelimesinin yerine de;"OLASILIK" deniliyor;
"SEBEP" yerine de, "NİÇİN" yerine de; "NEDEN" kelimesi kullanılıyor;
"HAYAL" kelimesi yerine de, "RÜYÂ" kelimesinin yerine de; "DÜŞ" kelimesi kullanılıyor..
Bu misâller uzar gider.
Lütfen dilimizi iyi kullanalım, kullanmayanları da îkâz edelim.