2002 Mayısında doğdum ben. Tam 41 yaşındaydım, çok zor olmuş doğumum!
Kendimi doğurmaya çalışırken ölmüşüm…

Sonrası da zordu, herkesten, her şeyden kaçmakla geçti, cesedimi de gömemedim.

Arada sıkışıp kaldım. Ölüm sırtımdaydı. Öyle de doğdum…
Bir ölümeydi adımlarım, bir doğuma…

Ve bir gazete ilanı, aranıyor diyordu, gittim.
Bilmiyordu, piyasanın en sahtekâr, en dolandırıcı ihtiyarı bana kapıyı açarken,
benim ebem olduğunu…

Düşünmemek için, bitene kadar beden gücü,
bittiğinde makine altına kıvrılan, üzerinde minik farelerin kol gezdiği
bir ortamda tam 2 yılda doğdum.

Sonrası 2–3 yıllık dönemde, beni usta diye çağırdılar,
sevdim o insanları, hayata sırtlarını dönmüş,
ellerinde bira şişeleri, sadece yap denileni yapan,
İşleri bittiğinde kazandıkları üç-beş kuruşla,
ekmek, helva yanında 3 şişe bira,
her can kendi dünyasında…

Oysa ben yine öyle kalamamıştım,
Usta olmuştum…

Sonra sırtımda cesedim, geriye dönüşlerim…

Masam, ofis koltuğum, boynumda medeniyet yuları,
İyi kötü bir kariyer ve yine hükmeden ben,

Yürek sadece atıyor, ben de soluk alıp yaşatıyorum.
Duygular mı? Onlarınsa her biri bir yerde…

Bana sokulan, belki üç, belki beş can.
Yumuşak tüylü, iyi huylu kediler…

Hepsinin canını yaktım,
Hiç acımadan hem de…

2009 Mayıs, yeniden doğdum.
Ve hissediyorum…

Yaşıyorum… Harika… İyi böyle…

Adı: Sinan
Soyadı: Can
D.tarihi: 30.Mayıs.2009 Edebiyat Defteri Tekirdağ Buluşması…

Absürd halüsinasyonlarım-bilmem kaç-snncn