Bir kaçıştan bir buluşun bir devletin doğuş öyküsüdür. Zulme uğrayan inanan bir avuç dindarın devlet oluş öyküsüdür hicret. Hz peygamberin (sav) peygamberliğinin yayılış öyküsüdür hicret, bizim inancımızın bize geliş öyküsüdür.

Hz peygamberin putperest arab kabilelerinden medeniyetin temel taşının atıldığı Medine şehrine yöneliş öyküsüdür. Miladi 622 senesi yapılan dinsel bir uzun yürüyüşün adıdır hicret.

Zulümlerden bunalan ‘’Müslüman ilklerin’’ medeniyete adım attıkları yürüyüşün adıdır hicret. Tamda bunalmanın cellat a emir verildiği ölüm fermanlarının okunduğu zamandır hicret.

Hicrette zulümden kaçışın insanlığa kurtuluş olduğu bir hediyedir. O gün dostların kenetlendiği, safların netleştiği gündür. İmanla küfrün ayrılığının başladığı gündür.

Hicret İslam’a ilk inanan Sahabiler in Mekke den vatanlarını terk edip gurbet ele çıktıkları olayın adıdır. O gün kimisi anasını kimisi babasını kimisi evladını kimisi sevgilisini Allah için terk etti. İşte böyle bir kurtuluş yolunun yolcularının kutlu yürüyüşüdür hicret.

Tamda bu günlerde yılbaşının kutlandığı anane ve örfümüze ters adetlerin beyinlere yerleştiği şu günlerde yeniden yepyeni bir fikri hicretlere yelken açmak umuduyla Mekke’nin terkinden sonra yeniden iman merkezi haline getiriliş yıl dönümünde hicret edenleri yad edelim düşüncesiyle sizlerle paylaşıyorum.31 aralık Mekke nin fethediliş günü

Mekke’nin fetih yıldönümü kutlu olsun hepinize ve hepimize.

31-12-2009
Hayrettin