Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
Eser Akpınar
Eser Akpınar

YAŞAMDA BİR İNSAN

Yorum

YAŞAMDA BİR İNSAN

12

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1369

Okunma

YAŞAMDA BİR İNSAN

YAŞAMDA BİR İNSAN

Her birimiz, farklı kişiliklere sahibiz. Farklı yaşam şekillerimizin yoğurduğu, şekil verdiği, pencerelere sahibiz. Yaşadıklarımız ve yaşayamadıklarımız ile birer insanız. Hepimiz, kendimizce çizdiğimiz yolda, düşe, kalka yürüme ve var olma çabası içindeyiz. Maddi, manevi eksikliklerimizle, yoksunluklarımızla, bu yolda, kah üzülerek, kah gülerek yürüyoruz. Seviyor, seviliyor, nefret ediyor, nefret ediliyoruz. Kaybediyor, kazanıyoruz. Terk ediliyor, kavuşuyoruz.

Tüm bunları alt alta topladığımızda çıkan sonuca “Hayat” diyoruz.

Maddi yoksunluklarımızı ya da varlıklarımızı, bu toplamdan çıkartırsak, kalan, insan oluyor.

Manevi dünyamız = İnsan.

Zaman zaman boşluklarımız, ihtiyaçlarımız oluşuyor. Bir elin, yüreğin, nefesin yakınlığına ihtiyaç duyuyoruz. Paylaşmak istiyoruz. Paylaşarak değer katmak istiyoruz yaşadıklarımıza, hissettiklerimize. Yüreğimizdeki sevgi’yi yaşamak istiyoruz, bir bedende can bulması için. Aklımızdaki düşünceleri aktarmak istiyoruz, ses bulmaları için. Bir insan istiyoruz yanımızda, başka bir gözden bakmak için, kendimize.

Böyle bir insan giriyor hayatımıza. Her ne kadar istenen, beklenen de olsa, yeri henüz hazır olmayan, bir insan. Tatlı bir koşuşturma içinde, ona, yer açmaya çalışıyoruz.

Diyelim ki, evinizde, bütün ihtiyaçlarınızı karşılayacak, kullanım alanınıza sığacak, yeterli eşyalara sahipsiniz. Derken, gözünüze bir, ne olsun? Koltuk diyelim, ilişiyor. Çok beğeniyorsunuz. Tam da istediğiniz gibi bir koltuk. Evinizi döşerken, arayıp bulamadığınız. Ya da bulduğunuz ama alamadığınız. Şimdi, almak için bütün şartlar yerinde ve alıyorsunuz. Koltuğu, evinize getiriyorsunuz. Koyacak yer yok. Ne yapacaksınız? Çok kolay. Hemen, olan eşyalardan birini, devre dışı- ya atarak ya başkasına vererek ya da bir başka odaya koyarak- bırakıyorsunuz ve yeni koltuğunuza, yer açıyorsunuz.

Hayatımıza bir insanın girmesi ile yaşanacaklar da aynen böyledir. Çünkü, o kişinin yeri, sadece siz de hazırdır. Aklınızda, yüreğinizde, manevi dünyanızda. Ama gerçek yaşamınızda, insanlarla paylaştığınız yaşamda, yeri hazır değildir. Hemen ” Ne yani, hayatıma biri girince birilerini çıkartıyor muyum? Saçma.. “ diyerek itiraz etmeyin, önce birazcık düşünün.

Hadi, sizi düşüncelerinizle baş başa bırakayım, kendimden örnek vereyim.

Diyelim ki, yarın hayatıma biri girdi.

Demeden önce, ben nasıl yaşıyorum? Bir bölümün kontrolü tamamen bana ait, bir bölümü adanmış bir hayat. Bana ait kısmını, şimdilik bir kenara bırakıyorum. Adanmış kısmını ( adanmış, belki size ters gelecek bir ifade oldu. Benim de kulağıma hoş gelmedi ama başka kelime bulamadım ), ele alıyorum. Kızım, annem-babam, oğlum-gelinim-torunum, arkadaşlarım. Hayatın, bana kalan kısmının, bir bölümü de uykuda geçiyor.:-). Anlaşılacağı gibi, ben de yer yok. Çok uğraşmam lazım. Ona da, şimdilik, hiç niyetim yok.

Siz, belki, bu listeyi, çoğaltacaksınız. Örneğin, iş ekleyeceksiniz.

Hadi bakalım, kişiyi bu sıralamanın, bir yerine oturtun. 1. sıra mı? Eski listede ki, 1 numara ne oldu? 2 ye mi kaydırdınız ? Yeri değişti, yani? En sona mı koydunuz? En sondakini ne yaptınız? Tamamen mi çıkarttınız?

Tamam, bir şekilde, bu işi de hallettiniz. Kişinin, yeri, açıldı. Sizde ki yeri, zaten hazırdı. Yaşamaya başladınız. Mutluyum, mutlusun, mutlular. Sevgi böceği durumları.

Günler, günleri kovaladı. Mevsimler, değişti ( biraz şiirsellik ekleyelim konuya ).

Derken, güneş ve ay arasında bir zamanda, kişi, hayatınızdan çıkmaya karar verdi. Çıktı.

Oldu mu şimdi? Kocaman bir boşluk kaldı, arkasında.
O’nunla geçirdiğiniz zamanlar, boş’ta kaldı.
O’nun aradığı saatlerde, telefonunuz sessiz.
Sinemaya, akşam yemeğine, tiyatroya gidecek kimse yok.
Hafta sonu, boş.
Bedeniniz, yalnız.
Yüreğiniz, boş.
Düşünceleriniz, paylaşımsız.

O kişiyi, hayatınıza sokarken, listenizden, bir kişiyi çıkartmıştınız.
Oysa kişi gittiğinde, boşluğunu doldurmak için, çok kişiye ihtiyacınız vardır.
Doldurmanız gereken, boşa çıkmış, çok uzun saatler.

Bir kişi gittiğinde, hayatımızda, ona ne çok yer ayırdığımızı, fark ederiz.
Ve ne kadar çok kişiyi, hayatımızdan çıkarttığımızı, anlarız.
Can yakıcı, bir panik yaşarız.
“ Ben şimdi ne yapacağım?”

Bir kişi gittiğinde, düştüğümüz boşluk, gidişi ile yarattığı, zaman çukurudur, aslında.

Eser Aslanlı
izmir



Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Yaşamda bir insan Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Yaşamda bir insan yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
YAŞAMDA BİR İNSAN yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Turgay COŞKUN
Turgay COŞKUN, @turgay-coskun
24.12.2009 17:29:29
Tüm yazıları okudum. Yazınızı da, yazınıza yazılanları da... Dün yorum yapmak istemedim doğrusu.

Yazınızın anlatmak isteiği çok net. Zaten geçmiş yazılarınızı da yeni olmama rağmen okudum; hepsi birbirinden güzel denilecek yazılar. Bu yazınızdan da çıkarılacak anafikir de belli, anlatımınızdaki güzellik de belli.

Yıllar önce, yani bu tartışmaların alevli olduğu zamanlar, ben de bazen düşünürdüm, "hayat - yaşam", "mesela - örneğin", "ayna - gözge" ve buna benzer sözcükleri. Ölü sözcük, yeni sözcük, yabancı sözcük vs. kafa yorardım. Çok kez deneme yapardım kendimce. Eski kelimelerle de yazardım olduğu gibi, yeni kelimelerle de yazardım farkı görebilmek için.

Çok irdeledim ve gördüm ki, sözcüklere birer mühür vurup dışlamak, yazıların anlatımını olabileceğinden daha aza çekiyor, anlatımı yoksullaştırıyor, yazarı kelepçeliyor. Yazar yasaklı kelimeleri kafasında kurarken anlatabileceklerini unutuyor. Akıcılık yok oluyor.

Bunu biten bir konuyu alevlendirmek amacıyla değil de, çoktandır içimdekileri dökme amacıyla yazdım.

Güçlü kaleminize teşekkürler...
Eser Akpınar
Eser Akpınar, @eserakpinar
23.12.2009 21:46:49
Çok özel insanlarsınız, söylemiştim. Sabrınız ve anlayışınız için çok teşekkür ediyorum. Sevgilerimi gönderiyorum, hepinize, ayrı ayrı...Teşekkür ederim.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45), @emineuysal-emine45-
23.12.2009 20:07:13

Böyle bir insan giriyor hayatımıza. Her ne kadar istenen, beklenen de olsa, yeri henüz hazır olmayan, bir insan. Tatlı bir koşuşturma içinde, ona, yer açmaya çalışıyoruz.

Sevgili Eser, ben sizin sıralamı şöyle doldurmak isterim. Nasrettin Hocadan bir fıkra... Birgün Hoca Nasrettin bir davete gider. Yemekler yenilir içilir. Hoca patlamak üzeredir. 'Bir lokma daha olsa yiyemeyeceğim' der.

Ev sahibi, elinde baklava tepsisiyle içeri girdiğinde, Bizim Hoca, kalktığı sofraya yeniden oturur. Etraftakiler hocaya çıkışır.
'Hani doyduydun ya.' Hoca cevabı yapıştırır. 'Şimdi burası tıklım tıklım dolu. Bir kadı geldi. Yer açmaz mısınız?'
işte böyle.
Sizin yüreğinize biri girecekse eğer, o kişi kalabalığın ortasından süzülmeyi başarır bence.

Kendi yerini kendisi açar. Sevgilerimle... Güzel bir yazıydı. kutluyorum...
nertenn
nertenn, @nertenn
23.12.2009 19:34:40
geçiyorsa zaman ;
çok çabuk anlamadan ,
mutlu olmuş demek insan.
geç de olsa her gelişin bir gidişi var bunu öğrendim .
eğer insan yetiyorsa kendine her şekilde,
bunu becerebilmişse.
gelene hoş geldin beni mutlu ettin,gitmek mi istiyorsun uğurlar ola.
keşke geçen mutlu günlerimiz hatrına bunu yapabilsek.malesef doğan boşluğu doldurmayı becerebilmek için baya bir zaman harcamam kendimi terbiye etmem gerekti.
yazınız da son noktasını koydu
:))
teşekkürler
handan akbaş
handan akbaş, @handanakbas
23.12.2009 19:30:41
6 puan verdi
Eser kardeşim,yazınızı bütün olarak çok beğendim.Koltuk örneğiniz yakışmış ,Vehbi beyin söylediği gibi yazım ,dizilişler yönünden incelemedim.Tümünü okudum ,beni düşündürdü.Sevgiyle kalın..
tacettin yıldırım
tacettin yıldırım, @tacettinyildirim
23.12.2009 19:28:45
Emek verilen HER YAZIYA SAYGI DUYUYOR OKUYORUM...Gramer çok önemli katılıyorum...yazıda içerikte önemlidir.. onu görmezden gelip kelimelere takılmayı anlamadım...YAZINIZ ÇOK GÜZELDİ KUTLUYORUM SAYGILAR...
Barış İpek
Barış İpek, @baris-ipek
23.12.2009 18:28:57
8 puan verdi
giden mutlaka başka bir yere gider...peki kalan da aslında bir giden değilmidir? herkesin gidişleri yok mudur? herkes aslında bir başkasının boşluğunu doldurmaz mı? giden kim olursa olsun kaçıncı sırada olursa olsun boşluk doğurmaz mı? giden sadece insan mıdır? ya zaman...ya ömrümüze her gün bir çizik atan gün...biten her gün bizi nereye ve kime yaklaştırıyor acaba? ertesi gün kime hazırlıyor bizi...kendi elimizde olsa da ipler geri geliyor mu akıp giden zaman...güzel bir yazıydı. gidenler ve gelenler geldi aklıma...gelenlere hoş geldin dediğimiz kadar, gidenlere hoşçakal demeyi bilemediğimiz için mi acaba bu boşluklar. boşlukları doldurma faslı var ki birde sonra, yoruyor resmen ruhumu(zu)...o yüzden severim gezginleri, hoşgeldin demekten daha kolaydır onlar için hoşçakal demek...hatta bazen dememek...bam telime dokundu efendim yazınız biraz fazla uzattım sanırım...Hoşgeldiniz:)) saygılarımla...
Eser Akpınar
Eser Akpınar, @eserakpinar
23.12.2009 18:02:46
Ve sevgili, Ahmet Ay. Size de çok teşekkür ederim.
Eser Akpınar
Eser Akpınar, @eserakpinar
23.12.2009 17:59:18
Sevgili Engin, görüşünüz için, çok teşekkür ederim. Desteğiniz, her zaman, önemli..

Ve sayın Vehbi Okur, öncelikle " hoş geldiniz. safalar getirdiniz" demek istiyorum. İnanın, şahsım adına konuşuyorum, tepe sersemi olmuş durumdayım. Düşüncelerini toparla, düzene koy, yazının şekline dikkat et, imla ya dikkat et, kelime seçimine dikkat et. Hangi birine yetişeyim, şaşırdım kaldım. Tespitlerinize, asla, yanlış ya da yersiz demiyorum, diyemem. Ama yazımın konusu hakkındaki düşüncelerinizi de okumak isterdim, tüm samimiyetimle söylemem gerekirse.

Değerli arkadaşlarım, sanırım hiç birimizin, edebiyata yıllarını vermiş, değerlerini kanıtlamış kişlerle, boy ölçüştürmek gibi bir niyetimiz yok?. Bizler, çoğumuz, hayatın içinden gelen ve yaşadıklarını, akıllarını, yüreklerini kah şiir yolu ile, kah düz yazı ile paylaşan kişileriz. Çoğumuzun, bir diğerinden, bu konuda, eksiği olmadığı gibi, fazlası da yok. Birbirimizi, belli şekiller ve kalıplar içine sokma çabamız neden? Yorumları okuyorum, kendim yorum yapmasam da. Vay efendim " Hatun " demiş. Der. Ben de diyorum. Sokakta dikkatimi çeken bir kadına " vay hatuna bak " diyorum. O kadını size anlatacak olsam da " Bir hatun gördüm ki, sormayın " derim. Aksi ifadeler, beni ben olmaktan, doğallığımdan uzaklaştırdığı gibi anlatımımı da yapaylaştırır.

Bakın, yine çenem düştü ama bu konuda çok sıkıntılıydım, konuşmak istiyordum. Olan Vehbi Bey'e oldu, kabak onun başına patladı..:-)) Aman diyorum Vehbi bey, sakın alınmayın. Ben biraz, böyle, içinden geldiği gibi konuşan birisiyimdir. Anlamını aşan bir ifadem olduysa, özür dilerim sizden.

Sizler de kusura bakmayın, lütfen.
Ahmet Ay
Ahmet Ay, @ahmetay
23.12.2009 17:44:56
Gelenler, gidenler... Hayat aslında pek öyle peşine düşülesi değil galiba. Biraz biz mi abartıyoruz ne? Bir ömür peşinden koştuktan sonra elimizde kalan boşluklarsa, yanlış bir şeyler de var demek ki... Bana kendimi sorgulattı bu yazı. Sanırım başkaları için yer açmaktan, kendime yer bırakmamışım. Artık bırakmalıyım. Teşekkürler. :)
Vehbi Okur
Vehbi Okur, @vehbiokur
23.12.2009 17:38:17
Kardeşim Eser,
Necip Fazıl Kısakürek Merhum'a göre "yaşam" Türkçe olmayan
bir kelimedir. Hakikaten de, Türkçemizde "yaşamak", "yaşayış",
"yaşa","hayat".. gibi kelimeler varken,"yaşam" gibi bir kelimeyi
niçin kullanırlar ki..
Varan II) "Mesela" kelimesnin yerine kullanılan "örneğin"
kelimesi Ermenice bir kelime. "Mesela" Arapça asıllı diye,
"mesela" kelimesi İslam'ı, Allah'ı hatırlatıyor düşüncesiyle,
"bu kelime Türkçe değil,Arapça menşeli" bahanesiyle "mesela"
kelimesinin yerine "örneğin" kelimesini getirmek istiyorlar.
Fakat ne var ki, bu kelime de Türkçe değildi. "Örneğin"
Türkçe bir kelime değil, Ermenice bir kelimeydi. Yani,
bazılarına göre Ermenice bir kelime, Arapça asıllı bir
kelimeden daha yakındı..

Vehbi Okur tarafından 12/23/2009 5:41:39 PM zamanında düzenlenmiştir.
Engin Tatlıtürk
Engin Tatlıtürk, @engintatliturk
23.12.2009 17:18:49
Doğru bir tesbit.
Çok güzel, zevkle okunan bir yazı.
Şiirde tamamlamış.
Kutluyorum.
Sevgiler ve saygılar.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL