3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
904
Okunma
ben bir yerde yaşamış mıydım neydi ? mor salkımlar uzanırdı balkonundan; çiçek miydi üzüm müydü ? hatırlamam...
soğuk soğuk sular sızardı testisinden : seramikti, maviydi...
ben bir yerde görmüş müydüm neydi ? çocuktum, bıyık boyardım körpe tenime; boy ayna mıydı, taş kesme miydi neydi ? yüzüm o aynada kalmış mıdır, ben unutmuşum mudur ? bilmem, hatırlamam...
gömleğim miydi, koşarken yırtılan; tenim mi, ruhum mu ? anlamam, hala anlamam...
uzun hareleriyle uçar mıydı kuşlar ? uçar mıydım yoksa ben de çocukluğun dantel beyazlığıyla...
kimdi tütün, gökyüzü ve yıldız kokan ; kimdi, geceyle gelen gümüşî saçlı adam. dayım mıydı; unuttum... yoksa değil miydi ?
kimindi içimdeki hüzzam ? zaman zaman bir güvercin miydi göğe topuğunu çizen, çizen, çizen...
ne zaman üşüdüm ben, ne zaman ? ne zaman kayboldu fasıl, usul ve zaman...söyle zaman ! bir yerde yitirdim mi bir şeyler ben ? ki, aldım, daldım, mordum...
sever miydim ? ben değil miydim ? o muydu, değil miydi ? aşk var mıydı, yıkanılan ;
göz var mıydı, dalınan ; hiç anlamam, hiç !
görmedim mi, gördüm mü ? hafızamda ne kaldı, bilemem ne ?
söyler misin, allahaşkına, ben ne zaman büyüdüm, böyle ansızın ben ?
ondan mıdır nedir ?
düşüyor içime, içimdeki
taziye
takıldı topuğum
kimi sabahlarda
nasıl takılırsa
kadının arzusundaki şahenk.
erkek erteler
onunla yelkovan.
sabaha kalır tortusu
yudum yudum
yudumlar
yutar hayatı,
köpükte yüzen gemiler de birer birer.
besbelli,
hayata bakan adam
yorulur
böyle bir aradan.
kadın
hikayesini dokumadadır
o ara.
“bana kadını öğret”
dedim
“baba “
babamın da öldüğünü
öylece
öğrendim iyice.