5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1064
Okunma
İstanbulda bir gün daha akşama devrildi;toplu taşıma araçları tıklım tıklım.Herkes
otobüslere yetişip, evlerine kavuşma telaşında.Bindiğim araca kucağında uyumuş çocuğu,
yanında ya annesi ya da kayınvalidesi olacak yaşta bir hanımla binen genç bir hanım.Aksi
gibi dolu koltukların çoğunda orta yaş üzeri kişiler.Genç bayan iki eliyle uyuyan çocuğunu
taşıyor.Hemen önünde dikildiği genç kız oralı bile değil.Şoför aniden frene bassa düşmesi
işten değil.Sonunda orta yaşlı bir bey ’kızım çocuk kucağında yer versen ’deyince istemeye
istemeye lütfen yer verdi.Aklıma öğrencilk yıllarım geldi.Zahmet edip de otobüslerde,
trenlerde oturmazdık bile.Mutlaka bizlerden büyük birileri biner,gençler de onlara yer
vermek için yarışırdık.Merhametsiz, sevgisiz ,vicdansız bir toplum olmaya doğru gittiğimi
zi düşünmek istemiyorum.Fakat acı gerçek sosyal yaşam alanlarında ,yüzüme ,acıtan bir
şamar gibi çarpıyor.Bankada ,sağlık ocaklarında sıra beklerken ,çocuğunu oturtup,
merdivenlerden titreyerek çıkan bir yaşlıyı görmezden gelen ,benim şanlı ecdadımın
torunları mı?İş dönüşü uyuma numarasıyla ,dedesi ninesi yaşındakileri görmeme numarası yapmak, gençlerin hiç mi içini
sızlatmaz?Tabi yurdum insanının hepsi muhakkak ki öyle değil!Son zamanlarda galiba ben
hep içimi sızlatan sahnelere şahit oluyorum.Yerde sarası tutmuş titreyen insanın yanın-
dan geçip gidenlere,bir yaşlıya yer verme zahmetine katlanmayanlara tek sözüm şu:Ömür
çok kısa ,çok yakın zamanda sizler de o yaşa gelirsiniz.Dilerim sizlerin karşınıza Rabbim
yine de çok merhametli gençler çıkarır.
Soğuk bir İstanbul akşamının on dakikalık bir otobüs yolculuğunun izlenimleri ...