7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
920
Okunma

Hiç düşündünüz mü bazen kadınların bir şey söylediklerinde, aslında başka bir şey söylemek istemiş olabileceklerini. Eğer erkekler öğrenmiş olsalardı,çok daha keyifli aşklar yaşayabilir ve daha sevgi dolu çoçuklar büyütebilirlerdi belki de.
Mesela Bir kadının üşüyorum dediğinde “bana sarılabilir misin” demek istediğini belki de bir çok erkek hiçbir zaman öğrenemeyecek.
Yüzlerce yıldan beri isteklerini açıkça söylemelerine izin verilmeyen ve bu nedenle kendi kendilerine gizli bir dil geliştirmek zorunda bırakılan kadınlar da, bu kadar basit bir şeyin erkekler tarafından niye anlaşılmadığını hiçbir zaman anlamayacaklar.
Sevgi ve şefkat eksikliğini hayatları boyunca yaşayan kadınların beklentilerini açıkça söylenerek elde edilmesinin, maneviyatını düşüreceğine inandıklarından, kendi içlerinde hep bir özlem olarak yaşamayı tercih etmek zorunda kalacaklar.Neden isteklerini açıkça söyleyemedikleri ise erkekler için hiçbir zaman anlaşılmayacak bir sır olarak kalacak.
Her şeye rağmen duygularını göstermenin kadınlara özgü bir davranış olduğunu sanan erkeklerse , açıkça sevgilerini ve şefkatlerini göstermekten genelde utanırlar, farkında olmadan Onlar bu duyguların paylaşılacağı tek yerin yatak odası olduğuna inandıklarından olacak belki, kalabalık bir ortamın içinde sevgi ve şefkat gösterdiklerinde, herkesin seyrettiği bir yerde sevişiyorlarmış hissine kapılıp tedirgin oluyorlar.
Erkekler için duygular, kapalı yerlerde yaşanması gereken mahremleri , kadınlar için ise bunun hayatın her anında yaşanması gereken bir şey olduğu gerçeği. Hangisi doğru ?
Doğru olan sevgi ve şevkatin yer mekan ve zaman tanımıyor olması gerçeği değil midir aslında.