5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
703
Okunma
Seni öyle çok seviyorum ki bunu sana anlatamam der… çünkü aslında sevmiyordur seni… insan bildiği şeyi nasıl anlatamaz? Kısa süreliğine de olsa kendini inandırmak ister bu duruma… ve seni… kanarsın, inanırsın, kalbinin kapılarını onun dışındaki herkese kaparsın bütün anahtarları ona verirsin bir anda… istediği zaman içeri girer istediği zaman da kapıları üstüne kilitleyip seni yalnızlığa mahkum edip gider… hep bir bahane bulursun kendince, hep kendini kandırmaca oynarsın… gelicek dersin sürekli saatine bakıp her bir saat geçişinde işinin uzadığını inanırsın… ya da inanmak istersin… kimseyi değil onu beklersin kapıyı açıp ben geldim demesi için…kaldığın yerin kapılarını bir çilingir bile açamaz çünkü oranın anahtarı tektir ve sen onu çoktan vermişsindir onun ellerine… günler, haftalar, aylar geçer belki de ama o hala yoktur… senin bahanelerin tükenir yavaş yavaş… sende onlarla tükenirsin ama… ne onlar yalnız kalır ne de sen… son kez kalkarsın yerinden zor bir şekilde yürüyerek banyoya gidersin… ilk önce aynaya bakarsın ama hiçbir şey göremezsin orda… sonra elini musluğun altına koyarsın ve susuzluğunu dindirmeye çalışırsın ama dinmez… hissedersin vücudundaki soğukluğu, kabullenirsin artık bir şeyleri… orda unutulduğuna sende inanırsın artık… inanmak zorundasındır… artık tüm vücudun tükenmektedir… yalvarırsın ellerine biraz daha dayanın dersin… bir kağıt ve kaleme dökersin içini… tıpkı ben gibi…