DÜNYANIN EN AĞIR YUMRUĞU

Yavuz Bey, şehrin en modern lokantasını açmıştı. Her şey mükemmeldi. Servis lüks, Müşteriler saygın ve işçiler bilgiliydi.
Yufka yürekli Yavuz Bey, öksüz ve yetim bir çocuğu mutfağa yamak almış, lokantada barınmasını sağlamıştı. ( Garip ) diyordular bu kimsesiz çocuğa. Garip oyana, garip bu yana. Hakkını aramaktan aciz, herkes tarafından itilip kakılabilen çekinik bir karaktere sahipti. Oldukça cılız ama çalışkandı.
Gaddar kalfa servet efendi tarafından zevk için bile dövülürdü Garip. Ne çare ki burası onun için sığınacağı en güvenli limandı. Tenha köşelerde ağlar sonra işine dönerdi Garip.
Servisin en hareketli olduğu günlerden biriydi. Yavuz Bey bile mutfağa inmiş, bir köşede servise hazırlık yapıyordu.
Fırındaki yemekleri çıkarırken Kalfa Servet elini yakmıştı. Hiddetle etrafa bakınıp birini ya da bir şeyi arıyordu. Aradığını bulmuş olmanın kararlılığı ile köşeye doğru seğirtti. Var gücü ile eğilmiş olan Garip’in sırtına indirdi yumruğunu. Sonra bir daha. Herkes isyan ediyordu Servetin Garip’e olan davranışlarına. Yemek haneyi sesli tepkiler kaplamaya başlamıştı ama Servet o kadar kendinden geçmişti ki bu tepkileri duymuyordu bile. Garip’in tepsileri yağlı bırakması yüzünden elinin kayıp sıcakla temas ettiğini düşünüyordu. Aslında haklıydı da. Islak şeylerin kuruduğu gibi, yağlı tepsilerin de sabaha kadar nasılsa kuruyacağını düşünüp yıkayıp durulamamıştı Garip.
Tekrar vurmak için Garip’i ayağa kaldıran Servet Efendi karşısında patronu bulunca dona kaldı. Onun orada olduğunu nasılda unutmuştu.
- Özür dilerim patron. Vallahi ben sizi Garip zannettim.
- Keşke elin yerine, beynin ve ahlakın ağır olsaydı. Garip’e bile böyle vurulmaz ki!. Affetmeyeceğim, git hesabını kessinler.
İki çocuk sahibi Servet, ülkedeki işsizliğin ayyuka çıktığı ve dünya çapında kiriz ortamında işsiz kalarak dünyanın en ağır yumruğunu yiyecekti.
Ne demiş Avdrey Hepburn?; “ Eğer güzel gözlerin olmasını istiyorsan, insanlara iyilikle bak. Eğer saçların güzel olsun istiyorsan, bırak çocuklar ellerini geçirsin saçlarından.
İnce bir bedense istediğin, ekmeğini açlarla bölüş. Ve güzel dudaklara sahip olmak için, sadece güzel sözler söyle!”
Söylenen söz ok gibidir, geriye asla dönmez.
Yapacağın işi de iyice düşün,
Ani kararlardan zorlanır başın.