9
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
763
Okunma
Aralık ayı ortaları yaklaşırken havalar iyice soğudu erken akşam oluyor.Alışveriş için gelinim ve küçük torunumla dışarı çıktık.Ana cadde kenarında parkın kaldırım taşlarında küçük bir erkek çocuk,önünde bir tartı yanına okul çantasını koymuş.Sırtında sadece ceket ne bere ne kaşkol ;o kadar küçük gösteriyor ki okula gidebileceği aklıma gelmiyor.Kendisinden üç dört yaş büyük görünen bir başka çocuk ona vurup tekmeliyor,bizim ufaklısa hüngür hüngür ağlıyor.
"Dur yapma ,neden vuruyorsun "diye ayırıyoruz."ben onun abisiyim""abisiysen vurman mı?lazım deyip uzaklaştırıyoruz.
Bizle beraber bir hanım daha müdahale ediyor.ağabey geri çekilip parkın sırasına oturuyor.Evini ailesini defalarca sormamıza rağmen küçük ağzının içinde birşeyler geveliyor.
Burnumun direği sızlıyor..Nerde bu çocukların ana babası .Sokak çocuğu gibi üst başları perişan değil.Bizler evlatları için her zorluğa göğüs geren bir milletin nesliyiz.Her gün gazete manşetlerine konu olan birçok adli olay oluyor.Bu küçüklerin ana babaları nerde ?Çocuk okuldan geç gelirse neden aranmıyor?Kendi yavrusunu merak etmeyen aramaya çıkmayan anne babalar yarın kaybolup başlarına birşey gelince TVlerde kanal kanal gezip çare soruyorar.
Hava kararınca kurtlar kuşlar bütün mahlukat yavrularını kanatları altına alır.bazı analarda komşu gezmelerinde sigara çay dedikodu evinin yolunu çoluk çocuğu unutuyor galiba..soğuk ve ayaz bir aralık akşamının hissettirdikler...Bütün bir gece o küçüğün acıklı ağlayışı içimi acıttı....