Ayla, kız kardeşinin aksine siyah saçlı, siyah gözlüydü. Gülümsedi ‘’Teşekkür ederim, gerekirse ararım.’’dedi.
Mustafa kendi pansiyonuna gitti. Bu güzel genç kızdan çok etkilenmişti, yalnız anlayamadığı bir şey vardı, Ayla kardeşine çok müşvik ve sevecen davrandığı gibi bakışları biraz buruk ve acıydı.
Mustafa ‘’Konuşur anlarım.’’ dedi içinden, gece öylece geçti.
Sabah erken kalkıp dere kenarına indi, sandalyesine oturdu, elinde yine kitap vardı. Öylece dalmıştı .
‘’Günaydın!’’ diyen ses şiir gibiydi, başını kaldırdı, Leyla idi.’’Günaydın, nasıl oldunuz?’’ diye sorarak, diğer sandalyeyi gösterdi.

_İyiyim,iyi oldum.

Diyerek temiz çam havasını ciğerlerine çekti.
_ Çok güzel, çok güzel…O kadar yol geldik, önce çok pişman olmuştum ama değermiş.
_ Nereden geliyorsunuz?
_ Çok uzaklardan, Ege’den.
Mustafa gülümsedi.
_ Bende İstanbul’dan geldim, evet uzak ama değer bu güzelliğe.
Genç kızı üşümüş görünce,
_ Burası öyle Ege gibi sıcak olmuyor, üstünüze bir şeyler almanız gerek, dedi.

Üzerinden yeleğini çıkarıp genç kızın omuzlarına koydu.
_ Üşümeyin.
Leyla çok duygulandı ‘’ Neden buradasınız?’’ dedi.

_Tıp fakültesini bitirdim, ihtisasım için ders çalışıyorum. Tayin istemedim, imtihana gireyim kazanırsam okula devam edeceğim, hem dinlenmiş oldum.
_Ya siz?

Genç kız gülümseyerek,

_ Liseyi bitirdim, iki yıl üniversite imtihanlarına girdim olmadı, iş buldum çalışıyorum. Biraz rahatsızlandım. Egemiz çok sıcak, buradan gidin daha serin yerlere, dediler. Buraya tur geliyormuş, bizde geldik. Bir müddet kalmak istiyoruz havası için ama yollar çok kötü beni hayli yordu.
_Dinlenince geçer, ne kadar kalacaksınız?
_Bilmiyorum, ne zaman bıkarsam döneriz.
_ Ya ablan?
_ O çalışmıyor, ev kızı. İyi anlaşıyoruz, o benim annem gibi. Anemi kaybettik ben daha küçüktüm, bana ablam baktı. Onun için ben çok değerliyim, ben de onu çok seviyorum.

Böyle laflarken Ayla çıkıp geldi ‘’Günaydın, bakıyorum kalkmışsın.’’ diye elindeki çeketi uzattı.
_Burası serin, üşüme.
Mustafa’nın yeleğini geri verdi, kendi ceketini giydi.
Mustafa Ayla’ya hayran hayran baktı.
_Ne mutlu size böyle bir ablanız var.
Ayla’da oturdu ‘’Kahvaltı yaptınız mı?’’ diye sordu.
Mustafa yapmadığını söyledi, Leyla’da acıktım deyince pansiyonun verdiği kahvaltı yemeğini neşe içinde yediler.
‘’ Bu gün bu yörenin gezilecek yerlerini gezeceğiz.’’ dedi Ayla.
__Nasıl gidebilecek misin, iyi dinlendin mi?
_ Evet, giderim.
Mustafa ya döndü;
_ Siz gidip gezdiniz mi?
_ Hayır, hiçbir yere gitmedim, hep ders çalıştım.
_Bizimle gelir misiniz? Yanımda doktor olunca daha emniyette olurum.
Ayla kardeşine bakıp;
_ Doktoru sıkmaya hakkımız yok, dedi.
_Önemli değil, gelirim. Ben de görmedim, yakında gideceğim. Gezmiş görmüş olurum.