Gün geldi ağladığım günlere ağladım. hz. ebubekir
Hıdır CANALAN
Hıdır CANALAN

ŞİİR BAHÇESİ

Yorum

ŞİİR BAHÇESİ

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1591

Okunma

ŞİİR BAHÇESİ

ŞİİR BAHÇESİ



ELAZIĞ ÖGRETMEN EVİ [ŞİİR BAHÇESİ]



Elazığ ögretmen evi çok işlek bir yerdir. Hazar şiir akşamları arefesinde daha çok hareketli oluyor. Üye olsun olmasın her kes girebiliyor. Üyeler bazen es geçiyorlar yer bulamayız diye uğramayanlarda var. Bende öğretmen evinin üyesiyim çok seyrek giderim.
Şiir akşamlarına 2.3 .gün kala o güzel bahçeye gittim. Tıklım tıklım dolu gözlerim boş bir masa arıyor en arkalarda seyrek bir masa gördüm. Bir sandeliyesi dolu üçü boş. Dolu sandeliyeye selam verip boş olana oturdum.
Masadaki kişi başını kaldırarak bana merhaba dedi.
Merhaba merhaba beyim.
Bir süre sesizlik oldu. Bu boşlukta masadaki arkadaş beni tepeden tırnağa süzdü.
Ne işlen meşkulsunuz.
Ne iş olsa yaparım.
Beni tanımadınız galiba
Hayır efendim ilk defa görüyorum.
Ben şair Veysi üçkıta.
Memnun oldum. Hıdır Canalan Emekli memurum.
Şiir severmisin.
Severim.
Size son yazdığım şiirimden bir kıta okuyayım.
Siz bilrsiniz...

Harputan indim ne güzel dağlar.
Açmış cicekler ne güzel bağlar.
Sular gum gum diye cağlar.
Cok özledim Harput seni.

Harputan inmişsiniz özleminiz geçmemiş galiba.
Efendim anlıyamadım.
Diyorumki.. bas ettiğiniz yerde su yok olmayınca nasıl cağlar diyoooorum.
Şiirin dili farklıdır erbabı olan anlar.
Bu hususta çok haklısınız.
Sayın üçkıta kaç şiiriniz var.
2000 nin üzerinde şiirim var canım.
Hala hala boya küpümü bu batırıp batırıp çıkarıyorsunuz.
O arada kelli felli saclarını siyaha boyamış 50 geckin bir zat daha masamıza dahil oldu. Sayın üçkıta zata çok ilği hürmet gösterdi. Sonra bana dönerek dostum Zabit karakalem çok güzel şiir yazar.
Körler sağırlar bir birlerini ağırlar.
Efendim. Anlayamadım biraz agır işitiyorumda.
Arkadaşınıza hoş geldimiz dedim. Bende biraz şizofreniyim yanı kısacası şizoyum.
Zabit bey biraz gerilerek kaşlarını çata çata ... Benim adım Zabit karakalem.
Toz penbe görünür bana alem.
Sözüm üstüne olmaz kelam.
Eyvallah ustadım ne kadar güzel üstüne üstlük kafiyede var yüregine sağlık.
O arada sayın üçkıta garsona sayın kara kalemi işaret ederek şairime bir çay lütfen diye seslendi Garson biraz sonra çayı getirdi karakalemi gecerek çayı önüme koydu bende çayı alıp Sayın karakaleme verdim. Yine masamızda bir sesizlik oldu. sesizliği bozmak için veresiye konuşmaya başladım...
Hava bulutlandı yağacak galiba....
Sayın karakalem kaşlarını çatarak o kadar emin konuşma Allahın işinede karışma diye beni azarladı.


Haşa ne hadime sözümü geri aldım... yağmaz ...yağmaz.


Onada karışamasın Allahın işidir sen nerden bileceksin yağmıyacağını . Olmadı bayım yanlış konuşuyorsun. Deyince nede olsa şizofreniyim bende gerildim.






Oldu oldu hemde bal gibi oldu.
Ne malım var ne nakliyem.
Servetim yok az ekliyem.
Ekmedim ki yağmur bekliyem.
Toprağım tarlam bor benim.




Sayın üç kıta bu dörtlükten sonra hemen atıldı. Allah rahmet etsin iyi bir şairimizindi bu dörtlük ismini unutum çok beyeniyorum onun şiirlerini.


Sayın üçkıta kim öldü ne ölmesi ne büyük şairi bu yolda bır arpa boyu bile gidemedik ben karaladım şiir bile değil..deli sacması [bütün şairler bir bakıma biraz delidirya neysene]


O arada masamıza dördüncü bir kişi daha dahil oldu.



Sayın üçkıta ve karakalem bu zatada büyük ilği ve alaka gösaterdiler ayağa bile kalktılar.


Yeni arkadaşlarını şair oda yetmez sözlerin sultanı bilmem nerden emekli müdür Rüştü derinsöz olarak bana taktim ettiler.


Sayın derinsöz de beni epeyce sözdü beni önceden tanıyormuş gibime geldi.


Sonra cep telefonunu çıkartıp bir iki kişiyi aradı konuşmaları biraz emirvakidi telefonunu şöyle masaya bıraktı .Telefon pahlı bir telefondu uzun süre telefon masada kaldı.


Sayın üçkıta önce çay getiren garson bir iki defa yanımızdan geçmesine rahmen çayı başka garsona eliyle sayın derinsözü işaret ederek şarime bir demli çay dedi.


İkinci garsonda çayı getirip önüme bıraktı bende çayı derinsöze doğru itim Sayın derinsöz garsona haylı kızdı. Şaire diyoruz çayı başkasına veriyorsun kardeşim sağırmısın.


Ne kızıyorsun hocam şaire çay getir dediniz bizde şaire veriyoruz .Eli defada söyleseniz çaylar Hıdır abeye gelir. Garson sertini yapıp gitti bende biraz kızardım bu arada.


Üçü birden beni dövecek gibi süzmeye başladılar.


Sen şairmisin


Hayır efendim ne hadime


Garsonlar öyle diyor


Benim suçum yok efendim halkın ağzı cuval degilki büzelim onlar istediğine istediği gömlegi gidirirler .Hem bunlardan büyük jüri varmı kısacası onların dediği önemli.


Sayın derin söz telefonunu kurcalarken yüzüme bakmadan…


Senin adın neydi


Hıdır Canalan


Ünversite okudunmu


Hayır efendim Alaylıyım.


Ne tarz yazıyorsunuz


Halk edebiyatı


Hıımmm


Hazar siir akşamlarına hiç katıldınmı


Hayır henüz büyüklerimden sıra gelmedi


Bayrak üzerine şiirin varmı


Var ama kimsenin gözüne dürtmüyorum


O ne demek


Şöyleki bir şiiri bir kere okursanız okumuş olursunuz anlamak için birden fazla okumak gerekir o zaman ana fikir tema daha iyi anlaşılır.


İnanç üzerine


İnanç sevgi tabiyat birlik bütünlük hamala simitciye bencil banaza yazılmış şiirlerim var.


Vatan Milet sevgisi ne durumda.


Ancak herkes kadar. Kimseden fazla değil.


Hazar şiir akşamları için fikrin nedir


Eşik alcak başım dik derim.


Yukarda sorduklarımla alakalı bir kıtan varmı


Var………..




Baştan ayağa yarayım


Ne haramım ne hileyim.


Diktiğin şal bana uymaz


Umanlarda bir zerreyim.




Allah sevgisi için bir kıta rica etsem




Kor ateşte yaksanda azar azar


Ben bilirimki bir sahibimiz var


Allah ne dilerse Allahtan gelsin


Bendeki yara ise sen merhemsin


Aksi sen nerden bilesin.


Soyun nerden gelmiş


Horasandan… kimliğimide bakacakmısın


Türk dünyası için ne düşünüyorsun


Benim bittim kendi elbisemde derim.


Bu arada öteki yeniledi.........


Tasilin var değimli


Bana yetecek kadar var. Liseyi dışardan bitirdim.


Niye okumadın


Lise 1. sınıfta öğretmenim öldü diye okuyamadım.


Üçü birden yüksek sesle kahkaha atmaya başladılar. Üçkıta umuzuma dokunarak gardaş sohpetin gayet güzel


Sağolun o sizin güzeliğiniz.


Sayın kara kalem … öyle mazlum duruyorsun ama gün yüzü görmemiş laflar var sende canalan arada bir gel biz seni sevdik


Laf ağalar laf bir çay bile söylemediniz……….




Yeter bana bir öğün aş


Azman yorgan yastıgım taş


Vakit geldi yavaş yavaş


Bırakın benide gidem.


Masadan ayrılıp gitiğimde şair dostlarımın gülüşleri peşimden yükseliyordu Yahu adamın gidişi bile şiirlen oldu


Hıdır CANALAN


Şair Araştırmacı Yazar


Şizofreni Derneği 2. bşk.


[email protected]




Hıdır CANALAN
[email protected]




Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Şiir bahçesi Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Şiir bahçesi yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ŞİİR BAHÇESİ yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL