ASKERİ DARBE VE DEMOKRASİYE GİDİŞ

Beklenen misafirler eksiksiz olarak gelmişlerdi hepsinin yüzünden tedirginlik hareleri düşüyor ama yine hepsinin yüzünden kararlılık okunuyordu. Büyükçe bir salona alınmışlardı hepsi de salona hep antika eşyalarla döşenmiş duvarda ki tabloların çok değerli oldukları ilk bakışta anlaşılıyordu. Oval uzun bir masaya oturmuşlardı hepsi de Hayri paşayı bekliyorlardı bugün çok önemli bir gündü çükü yarın nerde olacakları belli değildi misafirlerin hepside salonun dekorunu inceliyorlar şaşkınlıklarını gizleyemedikleri yüzlerinden belli oluyordu. Tam bu sırada paşa girmişti içeriye hepsi birden ayağa kalkmışlar saygı taziminde bulunmuşlardı paşaya paşanın el hareketiyle otur işaretini alana kadar hiçbirisi oturmamıştı nihayet paşa yerine geçti hepsine oturmaları için işaret etti.
Ordunun en yüksek rütbeli askerleri buradalardı bugün aynı amaç için toplanmışlardı peki amaç neydi? Amaç bir askeri müdahaleydi ülkenin iyi yönetilemediğinden şikâyetle hareket ediyorlardı son günlerde ki ekonomik kriz ve öğrenci hareketleri müdahale etmeleri için yeterli sebepti onlar için. Aslında ekonomik kriz tüm dünyayı etkilemişti ama Türkiye de böyle sıradan sebepler darbe sebebi olabiliyordu. Hayri paşa masasının üzerinde ki kalın dosyaları karıştırıyor bir şeyler arıyordu kimsede çıt yoktu herkes pür dikkat paşayı izliyordu nihayet paşa boğazını temizleyip başını kâğıtlardan kaldırarak konuşmaya başladı. Arkadaşlar bugün sizleri buraya apar topar toplamamın sebebi müdahale günün artık geldiğini aylardır üzerinde çalıştığımız planların yeniden ve son kez gözden geçirilmesi için olduğunu bilmenizi isterim. Tüm askerlerin suratına hayret duygusu tam olarak açık bir şekilde oturmuştu çünkü henüz müdahale edilecek günün yaklaşmadığını düşünüyorlardı ama paşaları müdahale yaklaştı diyordu birden heyecana kapılmışlardı. Paşa devam etti arkadaşlar şimdi son kez alınacak tedbirleri gözden geçirip dağılacağız yarın sabah saat 7 gibi müdahaleyi gerçekleştireceğiz şimdi herkes daha önceden konuşulduğu gibi görevlerini biliyor değil mi? Hepside evet manasında başını sallamışlardı. Yapılacak ilk şey TRT binasını ve meclisi kuşatarak kontrol altına almak o vakte kadar da tüm siyasi parti liderleri ve siyasileri toplamalıyız aksi takdirde karşı bir darbe ile karşılaşabiliriz harekâtın başarısı ne kadar kısa sürede ülkede idareye alabilirsek o kadar kısa sürede anlaşılır. Ruhi paşa sen TRT binasını kontrol altına almak için askeri saatler öncesinden TRT binası önünde konuşlandırmalısın çünkü emir geldiği anda direk teslim almalısın orayı ruhi paşa emredersiniz paşam diyerek önünde ki not defterine bir şeyler yazmaya başlamıştı Hayri paşa Sedat paşaya dönmüştü paşam sizde alabildiğiniz kadar tank ve askerle meclis binasını kuşatacak meclisi elde tutacak kuş uçurtmayacaksınız orda size karşı bir muhalefet olursa hiç çekinmeden müdahale edin bu bizim ne kadar ciddi ve kararlı olduğumuzu tüm kamuoyuna belli eder Sedat paşada görevini anlamıştı Hayri paşa konuşmaya devam ediyordu siz kemal ve Tahir paşalar tüm siyasi liderleri tutuklamakla görevlisiniz kesinlikle incitmeden getirin onları harp okulunda gözetim altına alınacaklardır siz İlker paşa komutanızda ki askerlerle birlikte bakanları alacaksınız yine harp okuluna getireceksiniz onları milletvekilleri ve birkaç tane bizim karşımızda olan gazete sahiplerini de hareketin açıklanmasından sonra tutuklayacağız ilk bildiri de idamların yeniden yasa haline getirildiğini açıklayacağız yargılamaları yassı ada gibi bir yer değil ülkenin bir şehrinde mahkeme kurarak orada yapacağımızı açıklayacağız. Daha önceden kararlaştırdığımız gibi Çankaya bizzat benim emrimdeki birlikler tarafından kuşatılacaktır. Herkes görevini almıştı hepsinde heyecan doruktaydı Tuğrul paşa isimli albay izin alarak konuşmaya başladı paşam müsaade buyurursanız birkaç husus hakkında görüş bildirme istiyorum Hayri paşa olur mahiyetinde başını salladı Tuğrul paşa efendim evvela biraz daha beklememiz gerektiğini düşünüyorum çünkü ülkede şimdi müdahale edecek ortam yok tamam birkaç karışıklık var ama daha dün başbakan genelkurmay başkanını çağırıp sonsuz yetki ile bu karışıklıkların durdurulmasını istemişti tam bu sırada Hayri paşa bir şey hatırlamış gibi araya girdi daha öncede konuşulduğu gibi genelkurmay başkanı ve diğer kuvvet komutanları herhangi bir mukavemet gösterdiği takdirde kesinlikle zor kullanılacak onları direk İstanbul da ki 1. orduya sevk edeceğiz Tuğrul paşa sözünün kesilmesini hiç beğenmemişti Hayri paşa şimdi devam edin paşam diyerek Tuğrul paşaya konuşmasını söylemişti Tuğrul paşa devam etti bence biraz daha bekleyerek sonucu görmemiz gerek yoksa bu şekilde yaptığımız bir müdahale geri tepebilir milletin tepkisiyle karşılaşabiliriz Hayri paşa müstehzi bir şekilde gülümsemişti paşa bu millet o çok sevdiği menderesi asılırken nerdeydi bakma sen millete saman alevi gibi bir anda parlarlar birkaç ayaklanma çıkarmaya çalışırlar ama biliyorsun ki onları imha etmeye muktediriz. Tuğrul paşa susmuştu ama içi hiç rahat değildi acaba ne olacaktı koskoca ülkeyi sonu belli olmayan bir maceraya sürüklemek ne kadar da doğruydu müdahale yapacak bir ortam yoktu nasıl bu işin hesabını vereceklerdi. Tuğrul paşa bunları düşünürken Hayri paşa toplantıyı bitirmiş herkese başarı dilemiş dikkatli olmaları hususunda uyarmıştı hepside ona tekrar saygı tazimi yaparak görevlerinin başına gidiyordu nihayet Tuğrul paşa da kalktı Hayri paşa Tuğrul paşaya paşa müsterih ol her şey yoluna girecektir biz ne yapıyorsak vatanımız ve milletimizin selameti için yapıyoruz bunu senden iyi kimse bilemez demişti Tuğrul paşa hiçbir şey demeden asık suratıyla kuşatılmış başını yere eğmişti Hayri paşa devam etti paşa şimdi git dinlen sabah çok işimiz var demişti Tuğrul paşa kafasında binlerce soru işareti selam vererek kendini dışarı atmıştı nasıl olmuştu da kendisinden başka itiraz eden olmamıştı ne oluyordu bu insanlara ya kendisi yanlış düşünüyordu ya da tüm insanlar biraz önce hiç ses çıkarmayan diğer askerler gibi düşünüyordu tüm bu sorularla arabasına atlamış şoförüne eve çek diyebilmişti aklına bir şey gelmişti onu yapmak işin şimdi sabırsızlanıyordu…