Güzel şey bayram. Hele bizim dini bayramlarımız ; anlam ve işlevi bakımından da ayrı bir güzel. Ramazan bayramı ; nefsimizle yaptığımız mücadeleye karşı kazandığımız zaferin sevinci, inancımız gereği üzerimize farz olan bir ibadet borcumuzu ödemenin verdiği mutluluk. Kurban ise ; evlâtlarımızın bağışlanması adına, kurbanlar kesip, yoksullara dağıtmanın verdiği güzellik !

Bayramları fırsat bilip eş, dost, hısım- akraba ziyaretleri, hâl- hatır sormak , yaşlıları, hastaları ve de çocukları sevindirmek ; hepsi de ayrı birer güzellik.

Kimimiz evimizdeki, iş yerimizdeki, eskiyen eşyaları değiştiririz, bayramı bahane edip. Çoğumuz, yeni giysiler alırız kendimize, sevdiklerimize ve özellikle de çocuklarımıza.
Eskinin sonu, yeninin başlangıcı gibi görürüz , bayramlarımızı. Yeni aşklara yelken açar gençlerimiz, bayramlarda. Evlilik teklifleri bile , bayramları bekler çoğu zaman.

Ne kadar mutlu olmuştur bu Kurban Bayramında da ; kurban keserek, birazını evine ayırıp, çoğunu da yoksullara dağıtmanın imkânını bulabilen aile büyükleri ! Ne kadar da mutludur, eşine, çocuklarına bayramlık giysiler alabilen, yeterince harçlık verebilen anneler - babalar !

Bayramların böylesine tatlı yanları var elbet. Peki ya acı yanları ! Çok istediği halde, kurban kesecek imkânı bulamayan ; bu yüzden de çevresinde - durumunu bilmeyenler tarafından - yanlış anlaşılabilen müslümanlar ! Ya eşine, çocuklarına - ihtiyaçları olduğunu bildiği halde - bayramlık giysiler alamayan, yeterince harçlık veremeyen , bu yüzden de bayramın geldiğine sevinemeyen babalar ! Onlar için ne kadar da zor geçer bayramlar !

Bir de üçüncü şık vardır ki ; en çok düşünmemz gereken de odur : Yakınlarına karşı, kurban kesememiş olmayı, kendine yediremeyen ; sırf bu yüzden, kredi kartı ile ya da bankalardan aldığı tüketici kredileri ile kurban kesmeye kalkan ve sırf bu yüzden darboğaza düşen insanlarımız var. Ya da kurban kesmeyip, sadece eş ve çocuklarına bayramlık giysiler alabilmek, onlara yeterince bayram harçlığı verebilmek için, bu yollara başvurmak zorunda kalan aile büyükleri .
İşte bayramın acı yönleri de onlardır. Kendilerini zorlamasalar, çocukları- eşleri üzülecek, bu yüzden kendisi de mutsuz olacak. Sözünü ettiğimiz yollara başvurduğunda ise, gelecekte ne sıkıntılar yaşayabileceğini çoğumuz biliyoruz. Etrafımız, benzer sebeplerden, bankalara borçlanıp, faiz bataklarında çırpınan insanlarla dolu.

On yılda iki defa ekonomik krizin olduğu bir ülkede, kredi mağdurları elbette olacaktır ! Onlara kötü niyetli diyenler aslında, en büyük vebâl ve sorumluluk sahipleridir. Çünkü, vatandaş hiç bir ekonomik krizin ya da başka krizlerin sebebi - mimarı olmamıştır !

Fazla uzatırsak eğer, yine bayramlık klavyemizi açmak zorunda kalacağız. O yüzden, ’’ Allah bu halkın yardımcısı olsun ! ’’ deyip, kısa keselim yazıyı.

Duyanların, duymayanların da Kurban Bayramı Kutlu olsun efendim...

Fikret TEZAL