3
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1469
Okunma

Sevgili;
Gecenin sessizliğinden çaldığım ne kadar çığlık varsa donattım isyanıma. Ellerimde kan izleri, gözlerimde gitmişliğinin gri gölgesi ve ruhumda sıyrıla sıyrıla beni yalnızlık uçurumuna sürükleyen sensizlik.
Ah, sevgili... Ne zaman ellerimde bir gelincik solsa, biliyorum ki ağlıyorsun. Biliyorum ki yine sancısı baskın çıkıyor ümitsizliğin. Öpülesi dudaklarından sızan acının tadına varmak nasipsizliğime kısmet olur mu bilmem ama bildiğim bir şey var ki, o da; ateşin tenime sıvadığı acının, yokluğun kadar acıtmadığıdır.
Sevgili,
Ellerini özledim. Dudaklarıma dokunan güvercin edalı ellerini... Bakışlarından yudumladığım aşka susuzluğum kuruttu beni. Beni anla, al koynuna yüreğimi. Verme sensizliğe, ağlatma aşkı. Tut yüreğimden süzül martılarla okyanus cüsseli sevgilere. Kaldır yeminleri aramızdan, bırak yalın kalsın aşk, gözlerimle sevişsin gözlerin, aldırma mahremiyetine karanlıkların. Güneş olsun günümüze yüreklerimiz ve yansın yüreklerimizde aşk.
Sevgili,
Cam kırıkları gibi batıyor yüreğime aşk ve aklımda, ellerimde solan gelincik... Acının, hasretin, zulmün ve kederin kuşatmasındayım. Ateşlerde yanmadayım... Verme sensizliğe beni, al kendin öldür.
k.t.