7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1051
Okunma
GERMAKOÇİ
Kim nasıl bilirse bilsin. Çalışkandır Karadeniz halkı. Azgın tabiatla iç içe yaşamayı kolay sanır yaşamayan. Kadınların çok çalışıp erkeklerin kahvelerde kağıt oynadığı da yalandır. Ben Hemşinliyim. Onlarla et ve tırnağım adeta. Güzel ay yıldızın altında mutluyuz. Tek şikâyetimiz vardı, o da atalarımızdan.
Çok saftılar, kendi korkularını yaratırdılar. O cin gibi çocukları yanlış eğitirdiler.
Sabahın erken vakitlerinde ve akşamdan sonra dışarı çıkamazdı Karadenizlinin çocuğu. Çünkü Lazlar için Germakoçi, Hemşinliler için Ubu dolaşırdı dışarılarda. Derelerde “dere köpeği” yakaladığını parçalardı. Bazen vahşi hayvan leşlerine bile rastlardık. “ Ubu” parçalamış, derdi dede ya da babamız. Meyveler, yemişlere, bostanlara dalamazdık, akşam karanlığına kalamazdık, dere ve ırmağa yalınız inemezdik. Çalıların arasından cinler tarafından taşlanırdık. Aslında menfaatimize yalanlardı ama bütün güzellikleri yasaklayıp deli kanımızı dondururdular.
-“ Nedir bu germakoçi ya da ubu” diye sorardık.
- “ Dağ adamı” derlerdi.
Onların çocukluğunda da varmışlar ve pek çok çocuk parçalamışlar. Kimse “ korkmayın çocuklar, palavra bunlar” demezdi.
Atalarımız birazda aptalmış galiba. Bizi, kendine güvensiz, korkularının esiri yapmışlar. Büyüdük ama hayatın gerçek Ubu ve Germekoçileri’de, korkularımız da büyüdü. Şizofreni ve panikatak sizin eserinizdir ey sersem atalarımız. Keşke çocuğumun çocuğu olsaydım.