Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
anemon55
anemon55

Puslu Sabahlar

Yorum

Puslu Sabahlar

2

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

628

Okunma

Puslu Sabahlar

Puslu Sabahlar






Gölgelerdesin, sancılarıma ortak olmak istemişsin. Puslu sabahlarımı almaya gelme, seninle ölmeye niyetim yok.

Kıyıya vuran çakıl taşları ve denizin küçük kızları yakamozlar; ne kadarınız elinde tutabildi mehtabı?

Aşkın kol kanat gerdiği minik yüreklerimiz, çalkalana dursun coşkun denizlerin yatağında, can simidi vazgeçişlerimizle, dibe dalıp, inciler çıkarırız en içi kof midyelerimizden. Tam bulduk sanırken; kayıp gidiverirler avuçlarımızdan.

Ne hasretlerimizi sarıp sarmalayabiliriz; bunca unutkanlığın arasında kalan, ne sevinçlerimize sahip çıkabiliriz; göz göze gelmeme riskine rağmen. Bir peri masalı yaşarız hayatın kuytu köşelerinde. Bazen körebe oynarız, bazen yakan top… En coşkun anlarımızı, en acı günlerimize heba etmemek için çırpınırız. Kimi yürekler unutmamıştır; sevinçlerimizin yüzlerimizde bıraktığı engin tebessümleri.


Bir sabah olur ki; içimizdeki çocuk büyümek ister, bir akşam olur ki; yaşı daha on üçtür… Gözlerimiz hiç kapanmadan seyreder kapı komşumuzun tiradını. Bazen dramlar oynanır, bazen komediler... Önce gözyaşlarına boğulur ruhlarımız, sonra kahkahalardan duyulmaz olur dünyanın çığlıkları… Hepsi biz insan sanırken kendimizi, yaşanır gider küçük kulübelerimiz de soğuk odalarımızı ısıtmak için. Isınırlar da… Ne pahasına bilmeden.

Dibine kadar inmek isteriz okyanusların. “En dibinde saklıdır” diye hazineler. Oysa suyun üzerinde yüzüp duran o tahta parçasını es geçeriz, o tahta bizi hayatta tutacak olsa bile.


Dizilir kursaklarımızda yarım kalmışlığın ağırlığı. Hüzünleri silip atmak isteriz yetim gözbebeklerimizden. Her buğulandığında, yüzümüzün yüreğimize vuran gölgesi, “bu son” diyenleri hatırlarız, bunca acı arasında bile.

İnanmışlığımız bir yana, inancımızı sınayan hayat öğretmenimize parmak kaldırıp cevap vermek için çırpınır usumuz. O bizi duymazlıktan gelirken; çaresizliklerimizi avuçlarımızda sıkıp dururuz.

Öpülmedik yeri kalmamışken sevdiğimizin, “Seni seviyorumların, senden vazgeçiyorumlara dönüşmesi ne hazin bir sondur. Ruhlarımız fani bedenlerimizi baştan çıkarıp ne elde edecektir ki yalnızlıktan başka!.
Elmalarım kurtlandıkça dalında kalan ne varsa toplayıp daha olgunlaşmadan mideye indirmek istiyorum. Midem, olanca fesadıyla kadersizliğine yanıyor.

Bir atımlık kurşunlarını böyle mi heba edecektin? Yoksa menzil dışında oluşum mu seni çileden çıkardı?

İçimdeki yarımlığı bütünleyemiyorum. Ufkumda gezinip duran gemilerime bağlıyorum çaputlarımı, ne dilediysem gerçekleşsin istiyorum.

Olur ya diyorum; vazgeçişlerimden yükselen çığlıkları duyarsa hayat bekçileri, bir düdükte bana çalıverir. Dudaklarıma bulaşan “yaşasın” nidalarına asılı kalır yüklenemediğim dünya nimetleri.

Bana kalan; kırılmış yüreğimi dağlayan bir parçacık umut kırıntısını da, benden daha açlara, merdiven altlarında annelerinin gülümseyen yüzlerini hayal edip kanlarını zehirleyen çocuklarıma bağışlamak… ki, evrendeki her çocuk benim bir yansımamdan ibaret.

Ayağıma vurulan prangalar bir yana, bedenleri dağlanmış kimsesizlerime, neden doğduğunu sorgulamak için bile kendine bir nefes bulamayanlarıma, kötülüğün kuytularına mahkûm, sigara izmaritlerini, doğum lekesi sayan zavallılarıma…

Üşümek için çok sebebim var, zira; kan kussam bile ne değiştirir bilmiyorum?


Talan Ayşe Kanca

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Puslu sabahlar Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Puslu sabahlar yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Puslu Sabahlar yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
anemon55
anemon55, @anemon55
13.11.2009 14:54:40
NE YAZIK, GELECEK BİZLER İÇİN DEĞİL BİZDEN SONRA GELENLER İÇİN DAHA KARANLIK...

Teşekkür ederim edebiyat dostu


Talan
ilknur doganay
ilknur doganay, @ilknurdoganay
13.11.2009 12:45:50
Sevgili Talan Ayşe hanım, su kadar akıcı ,berrak bir yazı okudum. Bana kalan ,kırılmış yüreğimi dağlayan bir parçacık umut kırıntısını da benden daha açlara, merdiven altlarında annelerinin gülümseyen yüzlerini hayal edip kanlarını zehirleyip çocuklarıma bağışlamak... ki, evrende her çocuk benim bir yansımamdan ibaret. Puslu sonbahar günlerini sıkça yaşıyoruz... Sevgiler
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL