10
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1456
Okunma
Türkçede her kelimenin sonuna ( -sal ) veya ( -sel ) eklerinden birini eklemek, adeta "moda"
oldu. Dilde "moda" olur mu, olmaz mı, bu ayrı bir mevzu.
Bu "moda" öylesine yaygın hale geldi ki, neredeyse: "Masa örtüsü" yerine, "masasal örtü"
denilecek. Şair Yavuz Bülent Bakiler’e göre bu ekler, Latin Grameri’nden alınmıştır.
Bu ne saçma bir "moda".
Türkçe olmayan bir ekle, Türkçe olan bir kelimeyi güya sadeleştirmek.
Böylesine sahipsizlik, böylesine bir saçmalık başka bir dilde olamaz.
Bir an için, bu eklerin Türkçe olduklarını kabul edelim.
Meselâ, "portakal" kelimesine bu eklerden birinin getirildiğini kabul edelim. Bu
kelime "portakalsal" halini alıyor. "Potakalsal" kelimesi denildiği zaman da, insanın hayalinde
"portakal değil de "portakal"a çok bezeyen bir cisim canlanıyor.
Şimdi "fiziki" kelimesine, "fiziksel";
"Kimyevi" kelimesine, "kimyasal";
"Renk" kelimesine, "renksel";
"Mide" kelimesine, "midesel".. diyenler var.
Ben, kat’i olarak bu ekleri kullanmıyorum.
Denilebilir ki:" ’Renk’ ayrı bir kelime, ’renksel’ ise daha ayrı bir kelime".
Biz de diyoruz ki:O zaman, "renksel" değil de, "renk bakımından" deyiniz.
Bu ifade birazcık uzun oluyor amma hiç olmazsaTürkçe olmayan bir ek kullanmamış oluyoruz.
Haksızsam, "haksızsın" deyiniz.