Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
matilgan
matilgan

Küçükken, neyi ne sanırdım?

Yorum

Küçükken, neyi ne sanırdım?

2

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1142

Okunma

Küçükken, neyi ne sanırdım?


Hepimizin küçükken, söylenenlerden kendimize göre bir anlam çıkardığımız, hâyâl dünyamızda kendimize uygun canlandırmalar yaptığımız olmuştur.

Geçmişe bir yolculuk yapıp, neleri kafamda nasıl canlandırdığımı düşününce, çok ilginç şeyler hatırladım. Sanıyorum, herkesin buna benzer, anıları vardır. Ama eminim ki, şimdiki çocukların, hâyâl dünyaları da; gördüklerinden, duyduklarından çıkardıkları anlamlar da bizden çok farklıdır. Çünkü, teknolojik araçlar, onların umutlarını, sanılarını ve tüm maddi-manevi varlıklarla ilgili yargılarını daha net biçimde oluşturmalarına katkı sağlıyor.


Bir gün bir misafir gelmişti. Yemekten sonra dedem, misafirlere “Bir çiğ köfte yapalım” dediğinde misafirlerden birisi “Bu kadar yemeğin üzerine çiğ köfte yenmez” dedi. Dedem de “Yemeğin yeri ayrı, çiğ köftenin yeri ayrı” demişti. Uzunca bir süre, karnımızda binlerce bölüm olduğunu, her yediğimiz yiyeceğin kendi bölümlerine gittiğini sandım ve her yiyeceğin kendi yerini karnımızda nasıl bulduğunu merak ederdim. Hatta, siyah üzümle beyaz üzümün ayrı ayrı yerlere mi gittiğini, pek fazla bilinmeyen yiyecekler için de karnımızda ayrı bir yer ayrılıp ayrılmadığını sürekli düşünürdüm. Bir defasında dedeme merak edip “Patlıcan yemeğiyle, karnıyarık veya patlıcan kızartmasının yerleri ayrı mı?” diye sorduğumda, “hepsi aynı yere gider” diye cevap vermişti de, ben de binlerce yiyeceğin tek tek değil de guruplara göre ayrılmış yerlere gittiğine karar vermiştim.

“Çocuklar kahve içerse kararır” derlerdi. Ben de oldukça sarışın olduğum için, birazcık kararabilmek için, fincanların dibinde kalan kahveleri gizli gizli yalardım.

Çocukken, düğünü olup evlenen kadının bir süre sonra kendiliğinden bebeği olur sanırdım. (Düğün olmadan bebek olmaz diye düşünürdüm)
Gök kuşağının altından geçenlerin cinsiyet değiştireceğimizi söylerlerdi; çok okrar, gökkuşağı kayboluncaya kadar, yerimden kıpırdamazdım.

“Erkekler sakız çiğnerse, bıyıkları eğri çıkar” derlerdi. Ben de sakızı biraz sağ tarafımda, biraz sol tarafımda çiğnerdim ki, bıyığımın iki tarafı da eşit olsun.

Üniversitede okuyanların her şeyi bildiklerini sanır, duygularını anlatmak için hiç zorlanmayacaklarını, zorda kaldıklarında mutlaka bir çözüm yolu bulacaklarını zannederdim.

Bir gün mahallede bir hırsızlık olayı olmuştu. Görgü tanığı bir kişi, bir komşunun evinden eşya çalan kişiden bahsederken, “Ayakkabısı pırıl pırıl parlıyordu, yeni cilalanmıştı, saçlarını da ıslatarak taramıştı, siyah bir takım elbisesi vardı” diye anlatıyordu. O günden sonra siyah takım elbiseli, saçını ıslatarak tarayan, ayakkabısı cilalı kimi görsem, hırsız sanırdım.

Almanya’dan izne gelen tanıdıklarımız, orada meyveler sebzeler tek tek satılıyor derlerdi. Paraları yok da alamıyorlar diye çok üzülürdüm Almanlar’a...

Çocukken, daha bunlara benzer o kadar çok sanılarım ve benzetmelerim vardı ki, şimdilerde saçma gibi de gelse, o zamanlar her birine ne kadar kafa yorduğumu, ne kadar üzerinde düşünceler ürettiğimi hatırlayınca; o zamanlar kendi dünyamızda onları düşünmekte ne kadar haklı olduğumu, başka türlü düşünmemizin imkânsız olduğunu daha iyi anlıyorum.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Küçükken, neyi ne sanırdım? Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Küçükken, neyi ne sanırdım? yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Küçükken, neyi ne sanırdım? yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Afet i azam
Afet i azam, @afet-i-azam
10.11.2009 13:58:44
zevkle okudum.ben de gökkuşağının altından geçerek erkek olma hayallerini kuranlardandım bir zamanlar:))kaleminize sağlık..
mecnun_60
mecnun_60, @mecnun-60
10.11.2009 11:42:03
10 puan verdi
çok harika bi yazı..kalemine sağlık...çocukluk algılamalarımızı çok güzel betimlemişsin...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL