B.ismi’allah . . .
Güzellik göreceli bir kavramdır ve her güzelin iyi ve hayırlı olmayacağında kaçınılmaz bir gerçektir.
Güzel... ne olduğundan ziyade ne olmakla beraber kişinin bakış açısına, ilgisine, bilgisine ve hatta tercübesine dayalı bir durumdur ve sürekli değişebilir.
Bazıları saça çok önem verirken, bazıları ilk gözlere bakar v.s. hatta parmaklara dikkat edeni bile duydum ne hikmetse.
Eller doğru ve güzel olana uzanmıyorsa, helali bırakıp harama uzanıyorsa parmakların/ellerin güzel olsa ne yazar.
Güzel olan kişiyi sevindirmeli, mutlu edebilmeli, huzur vermeli, en güzel olan Yaradan’a ve Rasulüne götürmeli. Güzel olan, onu elem ve harama bulaştırırsa, ona yarar dan çok zarar verirse, "tövbe" etmezse sonu falaket olabilir.

İnsanoğlu çoğu zaman baktığı yerde görmek istediğini görür ve kabullenir. Bazende kendinde eksik olanı başkasında arar ve bulur. Bazıları karşısındakini kendinde önem verdiğiyle değerlendirir ve sever sayar.

Birine güzel olan diyerine çirkin görünüp itici de gelebilir ve o zaman "güzel"den bahsetmek ne kadar doğru sizce?
Misaller vermek gerekse: Bütün bebekler sevimlidir ama siz sorun bakalım kaç anne "benim bebeğim" çirkin der size. Kaç "sevdiğim bir tane" düşünen sevdalı "sevgili"si için çirkin diye söylenir.

Bu misalleri çoğaltmak elbette mümkün ama bir kitap dolusu yazılsa ne fayda, kişi yinede her zaman olduğu gibi içinden, hakkında hayırlı ve faydalı olanını değilde nefsine hoş geleni/görünene çekip alacaktır ve eğer kişi nefsini tanımıyorsa kişi elbetteki helal olmayanı yaşayacaktır.

İste... güzellik adına kişiye göre tutumlar farklıdır. Çok ama çok güzel bir bayan ve yakışıklı bir erkeğe, kim ve ne kadar katlanabilir eğer ahlakı çirkinse.
Demek ki kişide "güzel ahlak" daha önemli, bazıları bunu tam idrak edip kabul etmesede.

Efendimiz boşa "ahlakınızı güzelleştirin" diye buyurmamış. Şayet görecelik "çok" önemli olsaydı O, o zaman "fiziğinize, görünüşünüze dikkat edin, bazılarının yaptığı gibi "güzelliğiniz için her şeyi yapın, imkanlarınızı zorlayın" demezmiydi?
Onun sözü nefsimize ağırda gelse baldan tatlı olmalı çünkü o Kur’an-ın haricinde hiç bir şey buyurmamıştır, kendinden ziyade biz ümmetini düşünmüştür.

Unutmayalım, her şey düşüncede başlar ve biter. "Güzel düşünen güzel görür, güzel görende ancak güzel olanı yaşar" ve çevresinede güzeli aşılar ve buda elbette "güzel ahlak" ile mümkündür.

Elbette dış görünüşümüzde önemli. Bir mü’min bakımlı ve temiz gezmeli, her ne kadar iman temizliği, iç temizliği önemliyse diş görünüşümüzde, düzen ve temizlik bakımından önemli.
________

Temele sormuşlar: "güzelmi olmak istersin aptalmı" diye. Temelde: "güzellik geçicidir" demiş.
Temel işte, cevap yine dillere destan ve ders niteliğinde olmuş.
Burda, eğerki kişinin huyu güzel değilse, gün gelir yüz/dış güzelliğinden bıkılacağını anlatmak isteniyor.
__________________________

Ve Allah katında "güzel" veya "çirkin" zaten yoktur, bu ancak biz cahillerin düşüncesiyle şekillenir, var olur. Rabb’ine "iman" eden ve O’nu seven yaşadıklarıyla elbette çok mutludur, o kişi için güzel ve çirkin değil "sadece ALLAH" vardır.
_

Bugün Cuma ve aç ellerini Yaradana,,, ölümü tadanlara, hayatta olanlara ve ebedi saadetin için kendine de, iste isteyebildiğince.

Dualarda buluşmak dileğiyle, Cumanız mübarek, SELAM yaşantınız olsun . . .
___________

Şahinde Hülya Kahraman / 6.11.2009