13
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2557
Okunma
Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde. Ülkenin birinde genç bir kız yaşarmış. Bu kızcağız o kadar sevgi doluymuş ki! Aklından hiç kötülük geçmezmiş. Herkesi kendi gibi bilir öyle benimsermiş. Birine eğer dostum demişse o gerçekten dostu olduğu içinmiş. Hiç art niyet düşünmezmiş ve karşılıksız, çıkarsızmış sevgisi. Menfaat ummazmış hiçbir kimseden. Hem zaten ayakları yere sağlam basarmış, ne menfaati olsunmuş ki diğerlerinden!
Herkesi ve her şeyi çok severmiş. İnsanları da çok severmiş; hiç ayırım yapmadan. Kadın veya erkek fark etmezmiş onun için; yeter ki insan olsun ve ona yoldaş, sırdaş, arkadaş ve en önemlisi dost olsun.
Arkadaşları varmış bir çok hepsi birbirinden değerli!
Ama bu kızcağız öyle sanıyormuş.
Sanıyormuş ki; kendisi nasıl görüyorsa insanları, insanlar da onu öyle görüyor, öyle seviyor.
İnsanlar asıl yüzlerini yavaş yavaş göstermeye başlamışlar zavallı genç kıza. Onu bir insan değil; sadece bir obje, bir kadın olarak görüyorlarmış bazı dost bildikleri. Bunları öğrendikçe zavallım ben ne yaptım demeye başlamış kendi kendine. Oysa onun hiçbir suçu yokmuş ki!
Yoo aslında varmış bir suçu! O da insanları kendisi gibi bilmesi ve onlara güvenmesiymiş.
Her yediği dost ve arkadaş kazığından sonra aklı başına gelmeye başlamış yavaş yavaş ve kendi kendine bir karar almış. Artık insanlara gerektiği kadar değer verecekmiş. Güvenmeyecekmiş öyle her dost bildiğine.
Ve bir karar vermiş; içindeki iyi insanı öldürecekmiş. Varsın katil diye yargılasınlarmış onu; hiç umurunda değilmiş. Çünkü artık yorulmuş her gün birilerine bir şeyler anlatmaktan ve onlardan da aynısını beklemekten. Çünkü yorulmuş artık insanların sahte yüzünden, sahte tebessümlerinden.
Mantığı bunları söylerken; halen kalbinin bir yerlerin de bir umut kırıntısı kalmış öldüremediği. Onu öldürememiş, kıyamamış ne yapsın. Ufakta olsa o kırıntı, onun varlığıyla avunmuş…
Yaa işte böyle!
Gökten üç elma düşmüş demeyi çok isterdim ama; gökten elma falan düşmemiş. Düşmemiş çünkü masalın sonu henüz gelmemiş ki!
Yarın üçüncü sayfa gazete haberlerinde okursanız bir genç kızın kendi insanlığını öldürdüğünü; önce kendinizi sorgulayın. Acaba ben nerede hata yaptım diye. Belki o zaman vicdanınız sızlarda o umut kırıntısından koca bir yürek yaratırsınız. Kendiniz için değilse bile bunu o masum kız için yapın.
Büyüklere masallar devam etmeyecek; çünkü uyutmak istemiyorum büyükleri boş masallarla!
Serap Baycan
Not: Genç kızın bir de ricası varmış; gereksiz kişiler üzerine alınmayacakmış....